Büyükada’daki toplantıya ilişkin aralarında Alman vatandaşı Peter Frank Steudtner ile İsveç vatandaşı Ali Ghravi’nin de aralarında bulunduğu 8’i tutuklu 11 aktivist hakkında iddianame düzenlendi. Aktivistler hakkında “Silahlı terör örgütüne yardım etme” ve “Silahlı terör örgütne üye olma” suçlamalarıyla 15’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İdianamede, “Şüphelilerin… “Adalet” ismiyle isimlendirilen yürüyüşün Gezi Parkı olayları benzeri şiddet içeren ve toplumda kaos oluşturacak olaylara dönüştürülmesinin amaçlandığı açıkça anlaşılmıştır ” denildi.
5 TEMMUZ 2017’DE GÖZALTINA ALINDILAR
Büyükada’da 5 Temmuz 2017’de toplantı yaptıkları sırada gözaltına alınan ve aralarında Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Gündemi ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneklerinin temsilcilerinin bulunduğu 11 aktivist hakkındaki soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan iddianamede, Büyükada’daki toplantıyı Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç’ın organize ettiği ancak Kılıç’ın Bylock kullandığı iddiasıyla İzmir’de gözaltına alındığı diğer şüphelilerin ise Büyükada’da buluşup toplantıya başladıkları anlatıldı.
“AMAÇ: ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜ KAOSA DÖNÜŞTÜRMEK “
İddianamede aktivistlerin CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nü kaosa dönüştürmeye çalıştıkları ve yaşanacak karışıklığı da diğer illere ve ilçelere yaymak istediklerinin amaçladığı iddia edildi. İddianamede Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla, diğer şüpheliler hakkında ise, “Silahlı terör örgütüne yardım etme” suçlamasıyla 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İDDİANAMEDEKİ İSİMLER
İddianamede yer alan şüpheliler şöyle, Alman vatandaşı Peter Frank Steudtner ile İsveç vatandaşı Ali Ghravi, Yurttaşlık Derneği’nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Veli Acu, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan, Yurttaşlık Derneği’nden Özlem Dalkıran, eski Mazlum Der’li aktivist Şeyhmus Özbekli.
İDDİANAMENİN DETAYLARI
İddianamede şu ifadelere yer verildi; “2013’te, sivil toplum örgütleri faaliyeti görüntüsü altında organize edilen ve terör örgütlerince desteklenen, şiddet eylemleriyle kamu düzenini tehdit eden Gezi Parkı eylemleri benzeri toplumsal kaosa dönüşecek hareketlenmeler yaratmak amacıyla toplantı düzenlediklerinin anlaşılmasına göre, bağlantılı oldukları terör örgütleri lehine faaliyette bulunmak suretiyle yardım kastıyla hareket ettikleri, yabancı uyruklu şüphelilerin de mevcut konumları ve ülkemize dair irtibatları nazara alındığında bu amaç haricinde hareket ettiklerinden bahsedilemeyeceği ve şüphelilerin iştirak iradesiyle üzerlerine atılı Silahlı Terör Örgütlerine (FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C) Yardım Etme suçunu işledikleri anlaşılmıştır…”
CASUSLUK SUÇLAMASI AYRILDI
İddianamede, “Terörizmin Finansmanı ve Casusluk” suçları yönünden yürütülen soruşturmanın da ayrıldığı belirtildi. Şüpheli Taner Kılıç hakkında İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın devam ettiği de belirtilerek hakkındaki dosyanın ayrılması kararının ise mahkemenin takdirine bırakılması talep edildi.
‘GÜNEYDOĞU VE DOĞU’YU AYRI GÖSTEREN HARİTA…’
Şüpheli İsveç uyruklu Ali Ghravi ve Almanya uyruklu Peter Frank Steudtner’in söz konusu toplantıda “dijital güvenlik, stres vb.” konuları anlatan eğitimci sıfatıyla yer aldıkları anlatılan iddianamede, Ghravi’nin eşyaları arasında yapılan aramada Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu bölgesini ayrı devlete ait topraklarmış gibi gösteren bir haritanın ele geçirildiği kaydedildi.
‘TELEFON ŞİFRELERİNİ SAVCILIĞA VERMEDİLER’
İddianamede yabancı uyruklu şüpheliler Peter Frank Steudtner ve Ali Ghravi’nin, savcılık sorgusunda verdikleri şifre bilgilerinin yanlış olduğu, bu nedenle de bir kısım materyallerin henüz incelenemediği belirtildi. Şifrelerin kırılarak incelenmesi işlemine devam edildiği hatırlatılarak, şüphelilerin şifreleri soruşturma makamlarıyla paylaşmamalarının amacının örgütsel amaç taşdığı iddia edildi.
‘TOPLANTI ÇAĞRISINA RASTLANMADIĞI TESPİT EDİLDİ’
İddianamede, şüphelilerin mensup olduğu sivil toplum kuruluşlarına ait internet sitelerinde ve sosyal medya grupları üzerinden yapılan açık kaynak araştırmalarında herkese açık olan paylaşımlar ve duyurular kısmmında 2017 Temmuz ayı içerisinde Adalar’da yapılması planlanan herhangi bir toplantı çağrısına rastlanılmadığının tespit edildiği de ifade edildi.
WHATSAPP YAZIŞMALARI İDDİANAMEDE
İddianamede, toplantıyı organize eden ve Yurttaşlık Derneği üyelerinden olan tutuklu şüpheli Özlem Dalkıran’ın şüpheliler arasında oluşturulan whatsapp grubundaki yazışmaşlarına da yer verildi. İddianameye göre Dalkıran’ın gruba gönderdiği bir mesajı şöyle: “Şimdi ciddi bir şey yazıyorum. Kolaylaştırıcımız Ali’den tercüme ediyorum: ilk ödeviniz – vapura binmeden önce tüm teknolojik aletlerinizi kapatacaksınız. Telefon, laptop, tablet, smart saat vs. Etrafı seyrederek, keyfini çıkararak seyahat ederek otele girinceye kadar açmayacaksınız. Okuyan ok desin ki herkesin gördüğünden emin olalım”
‘BYLOCK’ÇULARLA GÖRÜŞMELER… MASAK RAPORLARI…’
Şüpheli Taner Kılıç’ın FETÖ’nün gizli haberleşme programı Bylock kullanıcısı olduğu belirtilen iddianamede, diğer şüpheliler Şehmuz Özbekli, Nejat Taştan ve Günal Kurşun’un da Bylock kulanıcısı kişilerle görüşme yaptıklarının tespitine yer verildi. Ayrıca MASAK raporlarına da yer verildi. Raporlara göre şüpheli Günal Kurşun’un FETÖ üyeliğinden hakkında dava açılan Orhan Kemal Cengiz’e STV’de program yaptığı dönemleri kapsayan süreçte para havale ettiği ayrıca FETÖ ile iltisakı nedeniyle kapatılan FEZA gazetecilik A.Ş.’den de toplamda 66 bin 800 TL havale aldığı belirtildi.