Ülke ekonomisinin gittikçe kötüleştiğini, bundan en başta kendilerinin etkilendiğini belirten Bosch işçileri, “Belki bizler dolarla maaş almıyoruz ama zamlar dolarla geliyor” diyor
Bosch işçileri fabrikalardaki işlerin yoğunlaştığını, fazla mesaiye kaldıklarını söylüyor. Stok yapıldığına dikkat çekerek, patronların salgının ikinci dalgasına hazırlık yaptığını dile getiren işçiler, ekonomideki gelişmelere de dikkat çekerek “Salgın da dövizin artışı da bizi vuruyor” dedi.
Üretimde yoğunluk olduğunu ifade eden bir Bosch işçisi, “Yıl başına kadar bu şekilde çalışma olacağı söylenir. Şu an stok çalışıyoruz. Sanırsınız enjektör kıtlığı var. Fabrikanın çalışmadığı günlerin açığını kapatmak istiyorlar da olabilir veya ikinci dalga olursa onun için önlemde alıyor olabilirler” dedi.
Döviz kurundaki artışın işçi maliyetlerini düşürdüğünü söyleyen bir başka işçi ise, “Bu durum patronların iştihanı kabarttı bana göre. İşçi maliyeti azaldı” diye konuştu. Salgının kontrolden çıktığını ifade eden işçi şöyle devam etti: “Fabrikada vaka var ama gizliyorlar. Her gün servise binerken kafamızda bir dünya sorularla biniyoruz. Bize gün boyunca bir maske veriyorlar. 8 saat boyunca tek maskeyle çalışıyoruz. Bunun yeterli olduğu söyleniyor. Çalıştığımız ortamda nasıl yeterli anlamış değilim. Salgını bahane ederek çay molaları da azaldı. Bazen çaya aynı anda çıktığımızdan dolayı yer olmuyor insanlar yerlere oturuyor. Şu an durum böyleyse havalar soğuduğu zaman durum daha da kötü olur.”
“Zamlar dolarla geliyor”
Bu kışın çok zor geçeceğini söyleyen bir başka işçi ise “Dövizdeki bu yükseliş bize birçok şeyi gösteriyor. Birileri belki ben döviz kuruna bakmıyorum diyor ama bizim her şeyimiz o kura bağlı. Elektrik, doğal gaz, ücret garantisi verilen köprü ve yolların faturası bize kesiliyor. Anlaşmaları hep döviz üzerinden yapıyorlar sonra biz oraya bakmıyoruz diyorlar. Belki bizler dolarla maaş almıyoruz ama zamlar dolarla geliyor. İnsanların ekonomisi zaten bozuktu şimdi hiçbir şeyleri kalmadı. Fabrikada Karacabey ilçesinden gelen arkadaşlar var. Tarımla uğraşıyorlar bir yandan da. Domates tarlada 35, 40 kuruş ama pazarda markette bunun kaç katı… Şimdi dedikleri gibi yukarı doğru mu çıkıyor bizim ekonomimiz. Valla biz artık her geçen gün değil her geçen dakika fakirleşiyoruz” diye konuştu.
“Ayrıcalıklı fabrika kalmadı”
Sadece ekonominin kötü olmadığını belirten bir başka işçi ise şunları söyledi: “Yandaşlar ülkenin her yerini talan ediyor. Dağları, dereleri, tarım arazilerini, eğitimi, sağlığı, turizmi bana bir alan gösterin bak burası çok iyi diye. Kimse gösteremez hepsinin içi boşaltıldı. Uzaktan eğitim var ama benim çocuk halen daha bağlanamadı. Bilgisayar almak zorundayız ama 3 binden aşağı yok, o da en kötüleri. Bizim yaşadığımızla açıklanan veriler arasında dağlar kadar fark var. Eskiden böyle köklü fabrikalarda çalışmak bir ayrıcalıktı. Artık o devir bitti. Fakir iyice fakirleşti, zengin iyice zenginleşti. Aradaki fark uçurum gibi büyüdü.”