Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 50 gündür Melih Bulu’yu istifaya davet ediyor: Her türlü dayatmaya rağmen demokratik ve özerk üniversite mücadelemizi ilk günkü kararlılığımızla sürdürüyoruz. Üniversitemizin özgür ve eleştirel düşünceye dayalı eğitim ve araştırma standartlarından asla taviz vermeyeceğiz.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin eylemlerinin 10. Haftası geride kaldı. Akademisyenler 50. nöbetlerinde yine arkalarını rektörlük binasına döndü ve her Cuma günü olduğu gibi kamuoyu açıklamalarını yaptılar.
Akademisyenler, açıklamalarında önümüzdeki hafta başlayacak olan bahar döneminde, tüm yaşadıkları olumsuzluklara rağmen eğitim kalitesinden ödün vermeyeceklerini, öğrencilerinin eğitim haklarının ihlal edilmesine izin vermeyeceklerini ifade etti. Açıklamanın ardından kadın akademisyenler, 8 Mart dolayısıyla rektörlüğün kendilerine yolladığı çiçek ve makaronlardan oluşan paketleri, bir kez daha rektörlük binasının önüne bıraktılar.
Akademisyenlerin açıklaması şu şekilde:
“Bugün 12 Mart Cuma. Nöbetimizin 50. günündeyiz. Üniversitemiz bileşenlerinin iradesini hiçe sayan, temel hak ve özgürlükleri ihlal eden uygulamalara karşı koymak, özerk ve demokratik üniversiteyi savunmak amacıyla yürüttüğümüz mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz.
12 Mart askerî müdahalesinin 50. yılındayız. Üniversitemiz polis ablukası altında. Kampüsümüze basın alınmıyor. Öğrencilerimiz hukuksuz bir şekilde taciz ve tehdit ediliyor, göz altına alınıyor, tutuklanıyor, ev hapsinde tutuluyor. Her biri alanında saygıdeğer bilim insanları olan hocalarımız hedef gösteriliyor, asılsız ithamlarla ve nefret söylemleriyle karşı karşıya bırakılıyor. Üniversitemizin demokratik ve katılımcı işleyişinin teminatı olan kurul ve komisyonlarımız, atanmış rektörlük tarafından işlevsiz hale getiriliyor.
Tüm usullere uygun olarak yapılan seçimler tanınmıyor, seçimle belirlenen dekan ve enstitü müdürlerimizin görevlendirmeleri yapılmıyor. Demokratik seçimler askıya alınırken, keyfî ve otoriter yöntemler seçim süsü verilerek dayatılmak isteniyor, üniversitemizin gelenekleri ve kolektif iradesi yok edilerek tüm yetkinin tek bir kişiye, atanmış rektöre bırakılması hedefleniyor.
Tüm bu utanç verici koşullar altında 2020-2021 Öğretim Yılı Bahar Dönemine başlıyoruz. Her türlü dayatmaya rağmen demokratik ve özerk üniversite mücadelemizi ilk günkü kararlılığımızla sürdürüyoruz. Üniversitemizin özgür ve eleştirel düşünceye dayalı eğitim ve araştırma standartlarından asla taviz vermeyeceğiz. Öğrencilerimizin çoğulcu, eşitlikçi ve katılımcı bir ortamda öğretim görmelerini sağlayamaya devam edeceğiz.
Tüm bu değerlerimizi tehdit eden atanmış Rektör Melih Bulu, Rektör Yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve atanmış Hukuk Fakültesi Dekanı Selami Kuran’ın istifasını bir kez daha talep ediyoruz.
Tutuklu ve ev hapsinde bulunan öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını ve üniversitemizi kuşatan polis ablukasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”