Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, “Tüm bileşenlerle seçim hemen şimdi!” yazılı pankart ile Üstün Ergüder Meydanı’nda Rektörlük binasına taleplerini asarak Güney Kampüs kapısına yürüdü. Güney Kampüs kapısında yapılan açıklamada, “Bizler piyonu değil şahı istiyoruz” denirken, 16 Temmuz Cuma günü, saat:19:00’da Kadıköy Rıhtım’a çağrı yapıldı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri direnişin 193. gününde basın açıklamalarını yapmadan önce akademisyenlerin nöbetlerini tuttukları, kendilerinin çadırlarını kurdukları yerden Rektörlük binasına taleplerini astı.
Üstün Ergüder Meydanı’ndan Güney Kampüs kapısına yürüyeceklerini söyleyen öğrenciler “Tüm bileşenlerle seçim hemen şimdi!” yazılı pankartı çadırdan çıkararak yürüyüşe hazırlandı.
Sonrasında Güney Kampüs kapısına yürüyüş yapan öğrenciler, yürüyüşün ardından Güney Kampüs kapısında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Damla Arık okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
Direnişimizin 7. ayını geride bırakırken hepimize merhaba.
Bugün değişen hiçbir şey yok! Mücadele etmeye daha kararlı bir şekilde devam edeceğiz. OHAL KHK’larıyla başlayan kayyum atamalarının bugünkü kurbanı, iradesini Saraya teslim eden kayyum Melih Bulu oldu. Bogaziçi Üniversitesi bileşenleri olarak bu süreçte geri adım atmadık ve yola çıkarken yükselttiğimiz demokratik talepler gerçekleşene kadar da geri adım atmayacağız.
Bizler piyonu değil, şahı istiyoruz!
İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin, Barış İçin Akademisyenlerin ihracının, HDP’li belediyelere atanan kayyumların mesulü olan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden demokrasi adına herhangi bir kazanım elde edilemeyeceğini biliyoruz.
2015’te “Seni başkan yaptırmayacağız” şiarını yükseltenlere karşı başlatılan şiddet ve baskı politikalarının bugün sona ereceğine dair hiçbir emare yok.
İradesine kayyum atanan HDPliler, partilerine açılan kapatma davasıyla ve saldırılarla sindirilmeye çalışılıyor. Ankara Üniversitesi’nde onlarca barış akademisyenini ihraç eden Erkan İbiş yerinde durmaktadır. Bugün 15 Temmuz, adı FETÖ borsasıyla anılan 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar yerinde durmaktadır. Bir darbe kurumu olan YÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskısı devam etmektedir. Boğaziçi Üniversitesi’nin üzerindeki abluka da, tüm üniversiteler gibi yerli yerinde durmaktadır.
Bugün değişen hiçbir şey yok! Yönetim krizi içinde olan iktidar toplumun tüm kesimleri üzerinde tahakküm kurmak istemektedir. Suruç’ta katledilenler için adalet gelmemiştir. Ankara garı katliamının sorumluları hesap vermemiştir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmamıştır. Cezaevinde halen aralarında Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Adalet Karataştan ve Tahsin Barutçu olmak üzere binlerce öğrenci vardır. LGBTİ+’ların ve kadınların yaşam hakları tehlike altındadır. Doğa ve emek sömürüsü Türkiye’nin dört bir yanında hız kesmeden devam etmektedir. Soma davasının tek tutuklusu katledilen madencilerin hakkını savunan avukat Selçuk Kozağaçlı’dır.
Bu nedenle bizler, bugün sevinecek hiçbir şey olmadığını ve mücadelenin henüz yeni başladığını biliyoruz. Demokratik hakları gasp edilen tüm kesimleri de bağımsız ve birleşik bir mücadeleye davet ediyoruz.
Buradan hareketle, herkesi yarın saat 19.00’da Kadıkoy Rıhtıma, “Tüm kayyumlar gidecek” şiarlı eylemimize davet ediyoruz.
Açıklamanın ardından “Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” sloganı söylendi.