Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 187. kez rektörlük binasına döndü. Açıklamada tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması istendi.
Boğaziçi Üniversitesinde direnişin 40. haftasında akademisyenler eylemlerine devam etti. Akademisyenler yaptıkları açıklama ile “Bizlerin, öğrencilerimizin ve basın emekçilerinin anayasa tarafından garanti altına alınan ifade özgürlüğü, kanaatleri açıklama ve yayma, haber alma ve verme haklarımızın ihlal edilmesini kabul etmeyeceğimizi beyan ediyoruz” dedi, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi.
Akademisyenler adına açıklamayı okuyan Lale Akarun, Boğaziçi Üniversitesinin abluka altına alındığını, öğrencilerin ve akademisyenlerin en temel yurttaşlık haklarından biri olan ifade özgürlüğünün, kaba kuvvetle engellenmeye çalışıldığını söyledi. Atanmış rektörlüğe karşı öğrenci protestoları sonrasında 5 Ekim Salı günü Naci İnci’nin şikayeti üzerine 14 öğrenci hakkında işlem başlatıldığını ve öğrencilerden 10’unun polis tarafından gözaltına alındığını hatırlatan Akarun, “Öğretim yılının ilk gününde akademisyenlerin kuzey kampüsten güney kampüse yapmak istedikleri yürüyüş keyfi bir polis müdahalesi ile engellendi, aynı günün akşamında gözaltına alınan öğrencilerimizden ikisinin tutuklandığı haberini aldık ve öğrencilerin arkadaşlarının tutuklanması üzerine yapmak istedikleri basın açılamasına polis yine sert bir şekilde müdahalede bulundu” dedi.
“Öğrencilerin eğitim hakları yargı yoluyla engelleniyor”
Kampüs kapısı önünde açıklama yapmalarına izin verilmeyen 14 öğrencinin daha gözaltına aldığı gün, basına röportaj vermek isteyen bir öğrencinin gözaltına alınmasına ilişkin de konuşan Akarun, “Öğrencimizin hiçbir hukuki dayanak olmaksızın nasıl yaka paça gözaltına alındığını ekranlardan gördük. Öğrencilerimizin protesto eylemlerini haberleştirmeye çalışan basın mensuplarının görevlerini yapmaları şiddet kullanılarak engellendi. Yeni öğretim yılının başlamasıyla ülkemizin her yerinde haklarını talep eden öğrencilerin hedef gösterilmesini ve yargı yoluyla eğitim haklarını gasbetmeye çalışıldığını gözlemliyoruz ve bundan kaygı duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Haklarımızın ihlal edilmesini kabul etmeyeceğiz”
Gittikçe artan sayıda öğrencilere uygulanan yurt dışı yasağı veya adli kontrol gibi cezalarının kaldırılmasını isteyen Akarun “6 Ekim Çarşamba günü tutuklanan iki öğrencimizin de derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bizlerin, öğrencilerimizin ve basın emekçilerinin anayasa tarafından garanti altına alınan ifade özgürlüğü, kanaatleri açıklama ve yayma, haber alma ve verme haklarımızın ihlal edilmesini kabul etmeyeceğimizi beyan ediyoruz” diye konuştu.
“Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı düzenleme ile güney kampüsün sit alanı statüsünün yeniden tanımlanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akarun, bu kararın Boğaziçi Üniversitesi güney kampüsünde yapılaşma yolunu açma, alanın tarihi dokusuna geri dönülmez zararlar verme tehlikesi taşımakta olduğunu vurguladı. Karara itiraz ettiklerini bildiren ve yaşam alanlarını korumak amacıyla Boğaziçi bileşenlerinin itiraz dilekçelerini topluca bakanlığa ilettiğini söyleyen Akarun, açıklamasını şu ifadelerle noktaladı: “Atanmış Rektör Naci İnci ve yönetimiyle bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz. Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar kabul etmiyoruz vazgeçmiyoruz.”