Birleşik Metal-İş’in MESS sözleşmesi kapsamında açıkladığı zam teklifi işçilerin tepkisini çekti: “Pazarlıksız kabul edilse bile yoksulluk sınırını aşamıyoruz.”
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasının, MESS grup toplu iş sözleşmesine ilişkin hazırladığı taslak, metal işçilerinin beklentilerini karşılamadı. Taslakta yer alan zam talebinin pazarlıksız kabul edilmesi durumunda dahi işçi ücretlerinin yoksulluk sınırı altında kaldığını söyleyen işçiler, “Şirketler kârlarına kâr katarak büyüdü. Ücretlere zam talebi yetersiz” dedi.
Birleşik Metal-İş Sendikası önceki gün yapılan toplantıda, tüm ücretlerin önce yüzde 9 oranında artırılmasını, sonrasında ise saat ücretlerine 4.60 TL zam yapılmasını talep etmişti.
Birleşik Metal İş sendikasının yaptığı açıklamada, “BİSAM’ın temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı raporuna göre; açlık sınırı 2 bin 864 TL ve yoksulluk sınırı 9 bin 906 TL’dir. Oysa alınan ücretler yoksulluk sınırının çok altındadır” sözlerine dikkat çeken bir Kroman işçisi, “Ancak bugün talep ettiği zam pazarlıksız alınsa bile en büyük demir çelik fabrikalarında bile ortalama ücret 7 bin TL’nin altında kalıyor. Sendikanın teklifi dahi yoksulluk sınırının altında. İmza atılacak rakamın daha da düşük olacağı da biliniyor” dedi.
Özellikle genç işçiler taslaktan memnun değil
Sendikanın, “Demir çelikte yüzde 1158.6, otomotivde yüzde 173.5, otomotiv yan sanayide yüzde 173.8 oranında büyüme” ifadelerine dikkat çeken Sarkuysan işçisi, “Evrensel’de daha önce yayımlanmış bir habere göre Sarkuysan’ın 2019 yılında 88.8 milyon lira olan kârı, pandemi yılı 2020’de 248 milyon lirayı aştı. İşçi başına kâr bir yılda 13.3 bin liradan 366 bin liraya çıktı. Ancak taslaklarda en yüksek talep sosyal haklar için yüzde 45, ikinci yılı için ise enflasyon artı 4 şeklinde konulmuş. İlk 6 ay için yüzde 30.89 zam talebinde bulunuldu. Bu talep Sarkuysan işçisinin ve genel olarak metal işçisinin ihtiyacını karşılamaktan uzaktır” dedi. Seyyanen zammı önemsediklerini de ifade eden Sarkuysan işçisi, “İşçilerin maaşları arasındaki makasın kapanması için seyyanen zammı önerdik. Seyyanen zam doğru bir karar ama makası kapatmak için uzak. Özellikle genç işçiler taslaktan memnun değil” dedi.
“Hedef en az yoksulluk sınırını aşmak olmalı”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan resmi enflasyon oranı ile hareket edildiğini ifade eden Dostel işçisi ise, “‘Açıklanan enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor’ denilmesine rağmen resmi enflasyonu baz almak doğru değil. Örneğin yoksulluk sınırını almak hedef olabilir. Ancak bugün talep edilen ücret zammı bile gerçek enflasyonun altında bugünden ezilmiştir” dedi.
Temsilciler ve sendika tarafından gerçekçi bir sözleşme vurgusunun ön plana çıktığını ifade eden ZF Sachs işçisi ise, “Talepler gerçekçi, kazanılabilir olmalıdır. Ancak Türk Metal’e yakın bir talep de kabul edilemez. Geçtiğimiz dönem olduğu gibi Türk Metal’in çizgisine göre mi hareket edeceğiz? Yine on puana yakın düşük imza atılırsa, yapılacak sözleşmenin anlamı yok. Hiç olmasa açıklananda ısrar edilmelidir” dedi.
İşçiler pazarlık payına dikkat çekti
En pahalı ulaşım ve ekmeğin metal işçilerinin yoğun yaşadığı Kocaeli’de bulunduğunu ifade eden Çayırova Boru işçisi ise, “Birleşik Metal-İş’in MESS’e bağlı en çok fabrikası Gebze’de bulunuyor. İşçiler genel olarak, ‘Eğer daha üst bir rakam açıklanıp yüzde 30’a imza atılsa yine kabul edilebilirdi ama bu açıklamadan sonra pazarlık payı da düşünülünce metal işçisi geçtiğimiz dönem olduğu gibi taleplerini karşılayamayacak” dedi.
Geçtiğimiz MESS görüşmelerine yüzde 34 ile oturulduğunu hatırlatan Fontana işçisi ise, “Bu yıl yüzde 30 ile başlanmasının nedenini anlamış değiliz. İşyerlerinde alınan ortak taslak çalışması deniliyor ama taslaklar da en düşük yüzde 30 vardı. Yüzde 30 fabrikalardan toplanan taslaklardan çıkmış olamaz. Oluşturulan taslakları fabrika temsilcileri biliyor. Ortalaması değil en düşüğü alınmış olmalı” dedi. Sözleşmenin işçinin onayına sunulması gerektiğini de vurguladı.