Evinde cansız bedeni bulunan ve İntihar ettiği iddia edilen Beyzanur Özel’in ağabeyi Berkay Özel kardeşinin intihar ettiğine inanmadıklarını eşi tarafından öldürüldüğünü düşündüklerini söyledi.
Evinde cansız bedeni bulunan ve İntihar ettiği iddia edilen Beyzanur’un ağabeyi Berkay Özel kardeşinin intihar etmediğini, eşi Ömer Fidan tarafından öldürülmüş olabileceğini düşündüklerini belirtip Beyzanur’un ölümünün aydınlatılmasını istedi. Aile kadın örgütlerine davaya sahip çıkma çağrısı yaptı.
22 yaşındaki Beyzanur Özel 20 Mart 2021’de, tam da Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği gece evinde ölü bulunmuştu. Olayın yaşandığı gece evde olan eşi Ömer Fidan tutuklanmış ve ifadesinde Beyzanur’u kendisinin öldürmediğini, intihar ettiğini öne sürmüştü. Geçtiğimiz hafta mahkeme, Ömer Fidan’ı yurt dışı çıkış yasağı ve ev hapsi şartıyla tahliye etti. Beyzanur Özel’in ailesi ise Beyzanur’un ölümünün intihar olmadığını; eşi Ömer Fidan tarafından öldürülmüş olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Gazetemize konuşan Beyzanur’ un ağabeyi Berkay Özel, “Kardeşim vefatından 10-15 gün önce, annemi görüntülü aradı, ağlıyordu. Eşinin boğazını sıktığını ve onu nefessiz bıraktığını söyledi; apar topar Beyzanur’u almaya gittik. O gece eşi onu arıyor, ikna ediyor ve tekrar evine götürüyor. Bu olaydan 15 gün sonra da Beyzanur’un eşi teyzemi arıyor ve Beyzanur intihar etti diyor” şeklinde konuştu.
“Kardeşimin bulunduğu yerde kendini asabileceği bir mekanizma yok”
Berkay Özel, ifade vermek için karakola gittiklerinde Beyzanur’un ölümünün cinayet şüphesi taşıdığını öğrendiklerini ifade ederek “Şüpheli Ömer Fidan nöbetçi mahkemeye çıkarılıyor, kasten öldürme şüphesiyle tutuklanıyor. Sonrasında dosyaya yayın yasağı geldi, biz bile dosyadaki bazı bilgilere çok sonra eriştik. Olay yeri incelemenin ilk yaptığı incelemede Beyza’nın bulunduğu yerde kendini asabileceği hiçbir askı mekanizmasının olmadığı anlaşılıyor. Kardeşim eşinden baskı görüyordu, annem ve teyzemle boşanma düşüncesi olduğunu paylaşıyor. Kardeşimin telefonunda internetten intihar yöntemleri aranmış ama şöyle de bir ayrıntı var; eşi, kardeşimin telefonuna casus programı yüklüyor. Telefonunu kontrol ediyor, telefonlarını dinliyor, mesajlarına erişiyor. Beyzanur vefat etmeden önce bunu bize söylemişti, eşinin ciddi bir kıskançlık sorunu olduğunu hepimiz biliyorduk” dedi.
“Bilirkişi raporuna rağmen tahliye edildi”
Olay günü Beyzanur’un kuzenlerine gittiğini söyleyen Berkay Özel; “Beyza olay günü kuzenlerimize gidiyor. Kuzenlerimiz iki kardeş biri kız biri erkek; Beyza oraya giderken eşine erkek kuzenimizin evde olmayacağını söylüyor. Eşi ancak o şekilde gitmesine izin veriyor. Sonra akşam kardeşimi oraya almaya gidiyor ve erkek kuzenimizin de evde olduğunu görünce Beyza ile tartışmaya başlıyorlar. Evde de tartışıyorlar, Ömer Fidan bunları ifadesinde anlatıyor. Eve gittiklerinde de tartışmaya devam ediyorlar; sonra Beyza banyoya gidiyor ve yatak odasına geçiyor. Yarım saat kardeşime ulaşamadığını ve odanın kapısını kırarak içeriye girdiğini yerde kardeşimin cansız bedenini bulduğunu söylüyor. Geldiğimiz noktada bilirkişi raporu yüzde 51 intihar, yüzde 49 cinayet diyor ve Ömer Fidan tahliye ediliyor” dedi.
“Ergenlikte kullandığı antidepresanlar delil gösteriliyor”
Kardeşinin ölümünün üzerinden bir yıl geçmiş olduğu halde hâlâ İstanbul Adli Tıp’tan rapor beklediklerini aktaran Özel şunları söyledi; “İlk gelen raporda net bir şey yoktu; mahkeme tekrar talep etti. Ömer Fidan daha önce de başka bir kadını darbediyor ve denetimli serbestlik alıyor. Benim kardeşim nahif bir insandı, eğer intihar edecek olsa bana, anneme, birimizden birine mutlaka veda eder, bunu hissettirirdi. Davanın başından beri karşı taraf kardeşimin intihar ettiğine ilişkin, ergenlik döneminde kısa bir süre kullandığı antidepresanları delil olarak gösteriyor; ortada kardeşimin psikolojik sorunları olduğuna dair hiçbir yazılı rapor veya teşhis olmadığı halde bipolar olduğunu öne sürüyorlar. Biz ailesi olarak kardeşimin intihar etmediğini, kesinlikle öldürüldüğünü düşünüyoruz” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı kardeşim yaşıyor olabilirdi”
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin erkekleri cesaretlendirdiğini ifade eden Berkay Özel; “Cezasızlık, erkeklere cesaret, öz güven veriyor. ‘Öldürsem ne olur iki yıl yatar çıkarım’ duygusuyla hareket ettiklerini düşünüyorum. Günlük yaşamda, iş yerimde, kafede otururken de duyuyorum şahit oluyorum böyle söylemlere. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yaptırımları hafiflettiğini, şiddet uygulayan erkekleri daha da cesaretlendirdiğini düşünüyorum. Sözleşme’yi, kadınları koruyacak yasaları savunmayanlar böyle bir olayı yaşamadıkları için kayıtsız kalıyor bence. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı kardeşim ve bu şekilde ölen pek çok kadın hayatta olabilirdi. Bütün kadınları kardeşimin davasına sahip çıkmaya, bu davanın takipçisi olmaya çağırıyoruz” dedi.
Davanın bir sonraki duruşması 13 Nisan’da Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.