Beykoz’u Savunuyoruz Platformu tarihi Beykoz Çayırı’nda çayırın Millet Bahçesi olmasına karşı basın açıklaması yaptı.
Beykoz’u Savunuyoruz Platformu Millet Bahçesi projesinin 3 Ağustos’ta ihaleye çıkarılacağını belirterek “Beykoz’un bir metrekaresinde bile inşaat istemiyoruz” denildi.
Eylemde “Ormanlar nehirler sermaye değiller”, “Sermaye elini Beykoz’dan çek”, “Rant rant nereye kadar, bitti buraya kadar”, “Rantsal dönüşüm istemiyoruz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, Birleşe birleşe kazanacağız”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
“Beykoz Belediye başkanı açıkça halka yalan söyledi”
Yapılan basın açıklamasında “Bugün burada, ilk olarak geçen sene gündeme gelen Beykoz Çayırı’nı Millet Bahçesi’ne dönüştürme projesine karşı toplandık. Proje ilk gündeme geldiğinde Beykoz Belediye başkanı çeşitli açıklamalarda bulundu, aslında açıkça halka yalan söyledi. Betonlaşma olmayacağını, yeşil alanın arttırılacağını söyledi fakat geçirdikleri planlar başka şey söylüyordu. Geçirilen planlarda imar oranları arttırıldı, kat yükseklikleri arttırıldı, Çayır’a çeşitli yapılar, hatta Çayır’ın altına otopark, üstüne ulaşım istasyonları yapılabileceğine dair planlar geçirildi. Daha sonra İBB Başkanı İmamoğlu tarafından veto edilmesine rağmen ‘ısrar kararı’ şeklinde yeniden aynı planlar geçirildi. 3 ay boyunca her Cumartesi burada Beykoz’daki dayanışmalar olarak nöbet tuttuk, dilekçeler verdik, Beykozluların çoğu burada yapılaşma istemediklerini beyan etti. Bütün dilekçelerimiz, itirazlarımız yok sayılarak, zaten projenin yapılma aşamasında Beykozlulara hiç danışılmadan; halktan kaçırma, halkla yüz yüze gelmeme politikalarıyla ilerlenmeye çalışıldı.” denildi.
“Bir metrekaresinde bile inşaat istemiyoruz”
3 Ağustos Çarşamba günü projenin ihaleye çıkarılacağı belirtilirken “Ormanlar, korular, çayırlar sizin maliyetsiz üzerine çökeceğiniz boş araziler değildir. İstanbul’un son kalan doğal alanlarıdır, halkın belleği ve nefesidir. Düzenleme adı altında yapılaşmaya açmanıza göz yummayacağız.” denildi.
Beykozlular 100 yıldan daha eski tarihi olan çayırın altında veya üstünde inşaatın olmasının doğaya ve Beykozlulara ihanet olduğunu söyleyerek “Amacınız halka hizmet etmekse, atölyeler yapmaksa, millet bahçeleri yapmaksa biz size alan gösterelim:
Beykoz’un kapatılmış fabrika binalarını ve arazilerini düzenleyin, yenileyin. Bizlere, Beykozlulara hizmet edecek sosyal donatı alanlarını oraya yapın. Atıl duran yıkık dökük beton yığınlarını kaldırın, millet bahçelerini oraya yapın. Beykoz çayırı zaten milletin, Beykozluların kullanımımdadır. Nefes aldığımız yeşil alanımızdır. Bir metrekaresinde bile inşaat istemiyoruz.” dedi.
Tokatköylüler bir aydan fazla süredir elektrik ve susuz yaşıyor
Açıklamada Tokatköy’de yaşananlara da değinilerek “Beykoz’un sorunları sadece Beykoz Çayırı’nın imara açılması ile sınırlı değil. Belki yakın tarihte duymuş olabileceğiniz gibi Tokatköylüler de yine belediye başkanı görüşmeye bile tenezzül etmeden, hiçbir itirazları dikkate alınmadan, hiçbir hakları dikkate alınmadan evlerinden kışın ortasında tahliye edilmek istenmişti.
Daha sonra hukuki süreç başlatmalarına ve parsel bazında yürütmeyi durdurma kararı alınmasına rağmen hukuksuz bir şekilde evleri yıkılmaya çalışılmaktadır. Bir aydan fazla süredir elektriksiz susuz yaşatılmaya devam ediyorlar.” denildi.
“Beykoz’un ormanlarını, çayırımızı, mahallerimizi ranta teslim etmeyeceğiz”
Açıklama “Beykoz’un ormanları, İstanbul’un Kuzey Ormanları, İstanbul’un son kalan ormanlarındandır. Kalan son ormanlardan bir diğeri olan Aydos ormanlarında yine aynı rant hesaplarıyla yine millet bahçesi yapılmak istenmektedir. Bunun haricinde yurdun her köşesinde, İkizdere’de, Validebağ’da, Şırnak’ta, Kazdağları’nda, Karadeniz’de insanlar bölgelerini mahallerini doğayı savunmak için direnmeye devam etmektedir ve direnenler kazanabilmektedir. Beykozlulara buradan seslenmek istiyoruz; bizler de bölgemizi ranta teslim etmemek için, şehrin kalan son yeşil alanlarının elimizden alınmaması için, bu bölgenin de betonlaşmaması için kenetlenmeliyiz. Mücadeleyi, direnişi büyütmeliyiz. Eğer mücadele edersek kazanabiliriz.
Kazdağları’nda direnenler uluslararası maden şirketini Kazdağları’ndan gönderdirler. Validebağ’da direnenler Validebağ Korusu’na dokundurtmadılar, sabah baskınlarıyla koruya moloz dökmeye gelen belediyeyi durdurdular, molozları temizlediler. Bizler de 20 sene sonra, 50 sene sonra bizden sonraki kuşaklara “Buralar da hep ormandı, burası da böyle çayırdı, burayı da böyle yaptılar” demek istemiyorsak, buraları yine aynı görmek aynı şekilde kullanmak istiyorsak bizler de alanlarımızı savunmalı ve yaşatmalıyız. Bu bizim elimizde. Şu anda bizi dinleyen, izleyen veya bunun daha sonra haberini okuyan bütün Beykozlular burada yanımızda yer almalı. Mücadelemizin devamında yanımızda yer almaya davet ediyoruz ancak bu şekilde kazabiliriz diyoruz. Teşekkür ediyoruz.” şeklinde devam etti.
Basın açıklamasının ardından Beykoz Çayırı’nda topluluğun yürüyüş yapmasına polis engel olmak istedi. Ancak grubun ısrarının ardından pankart ve dövizlerle çayırda kısa bir yürüyüş yapan Beykozlular sloganlar ve halaylarla eylemi sona erdirdi.