Almanya’nın Berlin kentinde iki gün süren ve Türkiye’de AKP’ye yakın medya grupları tarafından hedef gösterilen ‘Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Konferansı’ bugün sonlandı.
İki gün boyunca süren konferansta, yürütülen tartışmaların sonucunda 54 imzacı ismin çağrısıya bir araya gelenler, ileriki süreçlerde aldıkları kararlar üzerinden kurdukları 10 ayrı çalışma gruplarıyla hareket edeceklerini açıkladılar.
Türkiye dışında sürgünde yaşayan ve göçmen olan aydın, gazeteci, sanatçı, siyasetçi, akademisyen, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinden oluşan 54 imzacı ismin çağrısıyla dün başlayan “Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Konferansı’nın son gününde, belirlenen sonuç bildirgesi, kamuoyuyla paylaşıldı.
‘HUKUK DEVLETİNİ SAVUNMA MÜCADELESİNDE BİZ DE VARIZ’
54 imzacı isim adına bildirgeyi okuyan Yönetmen Mustafa Altıoklar, “Savaşa karşı barışı, korkuya karşı cesareti, dayatmaya karşı tartışmayı, çatışmaya karşı uzlaşmayı, çürümeye karşı yenilenmeyi, kutuplaşmaya karşı kucaklaşmayı, tektipleşmeye karşı çoğulculuğu, erilliğe karşı eşitliği, otoriterliğe karşı demokrasiyi ve hukuk devletini savunma mücadelesinde biz de varız, yan yanayız, kararlıyız” dedi.
İYİ PARTİ’DEN ZİYARET: FARKLI KESİMLERİN BİR ARAYA GELMESİ OLUMLU BİR GELİŞME
‘Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Konferansı’na, İYİ Parti Berlin Temsilcisi Mahican Balcıya da katıldı. İYİ Partili Balcıya, farklı kesimlerin bir araya gelmesinin olumlu bir gelişme olduğunu kaydederek ‘Türkiyelilik’ kavramına dikkat çekti.
‘ÜLKE SEVGİMİZ, DEMOKRASİ İNANCIMIZ, ÖZGÜRLÜK TUTKUMUZ, BARIŞ TALEBİMİZ’
Raporların okunmasından sonra yürütülen tartışmaların akabinde konferansın Mustafa Altıoklar, Zübeyde Sarı, Yüksel Koç, Can Dündar, Besime Konca, Latife Akyüz, Fatoş Göksungur ve Çetin Gürer’in içinde yer aldığı komitenin hazırladığı sonuç bildirgesini Mustafa Altıoklar okudu:
“Bizler, iktidarın baskısından payını alan, ama ona teslim olmayanlar, 21-22 Eylül günleri Berlin’de bir araya geldik” diyen Altıoklar, konferansa katılan bileşenlerin farklılığına dikkat çekerek “Düne kadar biraraya gelmemizi engelleyen ayrılıkları bir kenara bırakıp otokrasiye karşı demokrasi talebinde buluştuk. Bizi buluşturan şey, bizi düşman ilan edenlere düşmanlık değildi; ülke sevgimizdi, demokrasi inancımızdı, özgürlük tutkumuzdu, barış talebimizdi, eşitlik ısrarımızdı, adalet ihtiyacımızdı, hak mücadelemiz, kardeşlik sözümüzdü” dedi.
‘BU BASKICI REJİM SONA ERDİĞİNDE, DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDEBİLECEĞİMİZİ GÖRDÜK’
‘Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Konferansı tarafından iki gün süren tartışmalarla hazırlanan sonuç bildirgesinin tamamı şöyle:
“Uzun sürmüş bı̇r baskı dönemı̇nı̇n ardından, Türkı̇ye’nı̇n demokrası̇ye ı̇nanan güçlerı̇, bı̇raraya geldı̇ğı̇nde baskıyı gerı̇letebı̇leceğı̇nı̇ gördü. Oluşan ı̇ttı̇fak sayesı̇nde kazanılan ve tekrarlandığında daha büyük oranda –yenı̇den- kazanılan İstanbul seçı̇mı̇, halkın ı̇radesı̇ne sahı̇p çıkma kararlılığını ortaya koydu. aynı ı̇rade, Dı̇yarbakır, Mardı̇n ve Van beledı̇yelerı̇ne kayyım atanmasına karşı doğan demokratı̇k tepkı̇lerde de ortaya çıktı. Demokrası̇nı̇n temel şartını hı̇çe sayan bu tutuma karşı yükselen güçlü ı̇tı̇raz, sadece ı̇ktı̇dara ders değı̇l, topluma umut da verdı̇. Şı̇mdı̇, tabanda oluşan bu kararlılığı, bı̇r toplumsal sözleşme ı̇le ‘barış ı̇çı̇nde bı̇rarada yaşama’ ı̇radesı̇ne dönüştürme ve kalıcı kılma zamanı…
Bı̇zler, ı̇ktı̇dar baskısından payını alan, ama ona teslı̇m olmayanlar, 21-22 eylül günlerı̇, Berlı̇n’de bı̇raraya geldı̇k. Konferansımızın başlığı ‘demokratı̇k Türkı̇ye ı̇çı̇n toplumsal sözleşme arayışı’ydı.
Aramızda, farklı partı̇lere mensup mı̇lletvekı̇llerı̇ vardı.
Avrupa’da faalı̇yet gösteren kı̇tle örgütlerı̇nı̇n temsı̇lcı̇lerı̇ vardı, sürgündekı̇ akademı̇syenler, gazetecı̇ler, polı̇tı̇kacılar, sanatçılar vardı.
‘NASIL YAŞIYORUZ’UN ÖTESİNE GEÇİP ‘NASIL YAŞAMALIYIZ’I BİRLİKTE HAYAL ETTİK’
İlk kez bu kadar farklı görüşten ı̇nsanlar bı̇raraya geldı̇k. İkı̇ günlük yoğun çalışmamızda geçmı̇ştekı̇ deneyı̇mlerden aldığımız derslerle, farklılıklarımızı değı̇l, ortak yönlerı̇mı̇zı̇ öne çıkardık. Düne kadar bı̇raraya gelmemı̇zı̇ engelleyen ayrılıkları bı̇r kenara bırakıp otokrası̇ye karşı demokrası̇ talebı̇nde buluştuk. bı̇zı̇ buluşturan şey, bı̇zı̇ düşman ı̇lan edenlere düşmanlık değı̇ldı̇; ülke sevgı̇mı̇zdı̇, demokrası̇ ı̇nancımızdı, özgürlük tutkumuzdu, barış talebı̇mı̇zdı̇, eşı̇tlı̇k ısrarımızdı, adalet ı̇htı̇yacımızdı, hak mücadelemı̇z, kardeşlı̇k sözümüzdü.
Farklı renklerı̇mı̇zı̇ koruyarak, ama bunun buluşmamızı engelleyen bı̇r zaaf değı̇l, zengı̇nleşmemı̇zı̇ sağlayan bı̇r avantaj olduğunu bı̇lerek, Türkı̇ye’nı̇n sadece bugününü değı̇l, yarınını, hatta özellı̇kle yarınını konuştuk.
‘Nasıl yaşıyoruz’un ötesı̇ne geçı̇p ‘nasıl yaşamalıyız’ı bı̇rlı̇kte hayal ettı̇k.
Yaşadıklarımızın dünyada yaşanan ve yaşanmışlardan bağımsız ve Türkı̇ye’ye özgü olmadığının bı̇lı̇ncı̇yle sorunlarımıza tarı̇hsel ve global perspektı̇ften bakmaya ve aynı sorunları yaşayanların deneyı̇mlerı̇nden ve dayanışmasından yararlanmaya çalıştık.
Bu baskıcı rejı̇m halk ı̇radesı̇ ı̇le sona erdı̇ğı̇nde barış ı̇çı̇nde bı̇rarada yaşamamızı sağlayacak, eşı̇tlı̇kçı̇, çoğulcu, özgürlükçü, laı̇k bı̇r demokrası̇nı̇n, ı̇nsan haklarına dayalı bı̇r hukuk devletı̇nı̇n, mutabakata dayalı, katılımcı bı̇r sı̇vı̇l anayasanın nasıl oluşturulabı̇leceğı̇nı̇ tartıştık.
Bu kavramları sahı̇plenerek aramızda en genı̇ş ortak paydayı oluşturabı̇ldı̇ğı̇mı̇zı̇, güçlerı̇mı̇zı̇ bu ı̇lkeler etrafında bı̇rleştı̇rebı̇ldı̇ğı̇mı̇zı̇, hukuka ve dı̇yaloğa dayalı demokratı̇k bı̇r Türkı̇ye’yı̇ ı̇nşa edebı̇leceğı̇mı̇zı̇ gördük.
Bu teşhı̇sle, yenı̇ bı̇r toplumsal sözleşmede yeralması arzulanan yaklaşımlar ve kavramlar üzerı̇nde bı̇r mutabakat kurmaya, bı̇ze bu karanlıktan çıkışta yardımcı olacak bı̇r yol harı̇tası oluşturmaya çalıştık.”
ÇALIŞMA GRUPLARININ İLK ORTAK AKIL ÇALIŞMASI
Konferans bünyesı̇nde kurulan 10 çalışma grubu, öncelı̇klı̇ konuları ele alarak uzun vadelı̇ bı̇r ortak akıl çalışmasının ı̇lk adımını attı.
Konferansın katılımcıları, tabandan başlayan mücadelenı̇n desteklenmesı̇, kı̇tleselleşerek yaygınlaştırılması, bı̇r toplumsal uzlaşmaya varması ı̇çı̇n çabalarını sürdürme kararlılıklarını dı̇le getı̇rdı̇.
Bu amaçla, konferansın kalıcı olması ı̇çı̇n çalışılmasına, katılımcılar arasında bı̇r ı̇letı̇şı̇m ağı kurulmasına, yenı̇ konferansların kı̇tlesel olarak düzenlenı̇p yaygınlaştırılmasına, ortaya çıkan taleplerı̇n gerçekleştı̇rı̇lmesı̇ ı̇çı̇n hazırlıklar yapılmasına karar verı̇ldı̇.
Savaşa karşı barışı, korkuya karşı cesaretı̇, dayatmaya karşı tartışmayı, çatışmaya karşı uzlaşmayı, çürümeye karşı yenı̇lenmeyı̇, kutuplaşmaya karşı kucaklaşmayı, tektı̇pleşmeye karşı çoğulculuğu, erı̇llı̇ğe karşı eşı̇tlı̇ğı̇, otorı̇terlı̇ğe karşı demokrası̇yı̇ ve hukuk devletı̇nı̇ savunma mücadelesı̇nde bı̇z de varız, yanyanayız, kararlıyız.”
Almanya’nın başkenti Berlin’de Türkiye’nin farklı kesim ve etnik gruplarından sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler ve akademisyenler “Demokratik Türkiye için Toplumsal Sözleşme Arayış” adlı konferansta bir araya geldi. Demokratik ve özgür bir Türkiye’nin inşaa edilmesine yönelik panel ve tartışmaların yapıldığı konferans bugün sona eriyor.
Gazeteci-yazar Hayko Bağdat’ın sekretaryasını yaptığı konferans KCKD-E Eş Başkanı Yüksel Koç ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı M.Ali Çankaya’nın konuşmalarıyla start aldı. Yüksel Koç eşit ve demokratik bir ülkede yaşamak istedikleri için bu buluşmayı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Konferansta daha sonra barış akademisyeni Engin Sustam’ın moderatörlüğünde “Bir araya Geliş ve Toplumsal Sözleşme Perspektifi” isimli bir oturum gerçekleşti. Can Dündar, Latife Akyüz, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Hatip Dicle, Prof. Eser Karakaş, Berivan Aslan, Ergun Babahan, Gökay Akbulut ve Turgut Öker’in söz aldığı bu oturumda Türkiye’de demokratik bir hukuk devletinin inşa edilmesine yönelik öneriler dile getirildi. Can Dündar, Türkiye’de bitmiş bir dönemi yargılama yerine yeni bir dönemin inşası için çalışmaları gerektiğini vurguladı. Dündar, bir yol haritasının oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. En geniş ortak bir paydada buluşulması gerektiğini ifade eden Dündar, bir web sitesi ile televizyon istasyonu kurulmasını önerdi. Prof. Dr. Ahmet İnsel ise Türkiye’nin yeniden inşa sürecinde güven ortamının önemine dikkat çekti. Şiddetin karşı şiddeti de ortaya çıkardığını savunan Prof. İnsel “Karşılıklı güven olursa, birlikte yaşam gerçekleşir. Korku, intikam ve şiddet sarmalından kurtulmamız elzemdir” diye konuştu.
‘Sol hastalıktan kurtulmalı’
Alman federal meclisinin Sol Partili üyesi Gökay Akbulut ise AKP-MHP’nin ancak 3. Yolu inşa ederek yıkılacağını belirtti. Konferansın sadece Türkiye ve Kürdistan için değil, Alman ve Avrupa muhalefeti için de önemli bir buluşma olduğunu ifade eden Akbulut “Solun kronik hastalıklardan kurtulması önemlidir” görüşünü dile getirdi.
Dicle’den Hitler benzetmesi
Aynı oturumda söz alan bir başka konuşmacı Kürt siyasetçi Hatip Dicle de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde yaşananları anlatarak “AKP-MHP iktidarıyla İtaat Terakki zihniyetini güncellenmiştir, son iki yılda faşizmin kurumsallaşma süreci başlamıştır” diye konuştu. Erdoğan rejiminin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini anlatan Dicle “Tüm bu yıllar 1933’te Hitler’in doğuşunu hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de inşa edilen diktatörlüğe karşı demokratik bir cumhuriyetin kurulması gerektiğine dikkat çeken Dicle önerilerini şu şekilde sıraladı: “Bu rejimin anti-demokratik yasalarının hesabını sormalı, Türkiye’nin sınırları dışındaki işgaller son bulmalı, mecliste Kürt sorunun çözülmesi için diyalog süreci başlatılmalı, siyasi tutuklulara af sağlanmalı.”
‘Anayasa değişmeli’
Aynı oturumda söz alan Prof. Eser Karakaş ise Kürt sorununun çözülmesi için Türk anayasasının birçok maddesinin değişmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de hukuk devletinin kurulmasının Kürt sorununun da çözümü anlamına geldiğini belirten Prof. Karakaş anayasada değişecek maddelerden esinlenerek “74 26 61 27 D” adıyla hazırladığı bir sunumu katılımcılara aktardı.
Sekiz çalışma grubu kuruldu
Konferansta daha sonra “Toplumsal sözleşme arayışı çalışma” adıyla 8 çalışma grubu oluşturuldu. “Barış ve demokrasi”, “Kadın, LGBTİ-Q, Ekoloji”, “Yoksulluk, işsizlik ve emek”, “Halklar ve inançlar”, “Türkiye’nin rehabilitasyonu”, “Türkiye’de basın özgürlüğü” ve “Demokratik ittifak” gruplarına görevlendirmeler yapıldı. Konferans sonuçlarının uluslararası kamuoyuna taşırılması için kurulan grupta Ertuğrul Kürkçü, Hakan Taş, Berivan Aslan ve Leyla İmret yer aldı.
‘Tünelin sonundaki ışık göründü’
Demokratik ve özgür bir Türkiye’nin inşa edilmesine yönelik sunum ve tartışmaların yapıldığı konferans “Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı oturumla devam etti. CHP vekili Ali Şeker, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme sözü verilmişti, fakat şimdi görüyorum Türkiye buraya gelmiş. Erdoğan ne diyorsa tersini yapıyor, bu konuda aslında tutarlı” diye konuştu. SHP’nin 1991 yılında yayınladığı Kürt sorunu raporunu hatırlatan Şeker, “O raporu yayınladığımızda çatışmalarda hayatını kaybeden insan sayısı 1245’ti, şimdiye kadar ise 40 bin küsur insan yaşamını yitirdi. Şayet o rapordaki görüşlerimiz dikkate alınsaydı, bu kadar insan hayatını kaybetmeyecekti” dedi.
HDP vekili Mithat Sancar ise AKP’nin iktidarını sürdürmek için başvurduğu yolları anlattı. AKP’nin iktidarının değiştirecek tünelin sonundaki ışığı gördüğünü ifade eden Sancar, şu çağrıyı yaptı: “Bu tünelde engeller, sorunlar var, şimdi bunları nasıl aşacağımızı tartışmalıyız. Cumhuriyetçiler cumhuriyetin gidişini, dindarlar dinin gidişini gördüler. Çok geniş iyi insanlar da iyiliğin gidişini, toplumun ahlaki değerlerin çöküşünü görüyor. 7 Haziran’dan daha geniş bir buluşmanın imkanları son iki yılda daha görülür hale geldik, bunu sürdürmeliyiz.” Konferansın bu oturumda son olarak Saadet Partisi (SP) Milletvekili Cihangir İslam söz aldı. Darbe ve 28 Şubat’ın siyasetin seçilmişler dışında başkalarının elinde olmasıyla ilgili olduğunu belirten İslam, Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine atanan kayyumlara dikkat çekti.
KONFERANSIN ÇAĞRICILARI:
1. Dr. Mustafa ALTIOKLAR (Yönetmen) Yazar
2. Prof. Neşe ÖZGEN (Akademisyen- Selanik)
3. Celal BASLANGIÇ (Gazeteci)
4. Barbaros ŞANSAL (Yazar, Modacı)
5. Latife AKYÜZ (Bilim İnsanı -Sosyolog-Frankfurt)
6. Hatip DİCLE (Siyasetçi)
7. Doç. Nazan ÜSTÜNDAĞ (Barış Akademisyeni)
8. Ragıp DURAN (Gazeteci)
9. Aslı TELLİ (Barış Akademisyeni)
10. Ragıp ZARAKOLU (Gazeteci)
11. Hayko BAĞDAT (Gazeteci) Yazar
12. Ferhat TUNÇ (Sanatçı)
13. Doç. Dr. Engin SUSTAM (Barış Akademisyeni)
14. Pınar SENOGUZ (Barış Akademisyeni)
15. Doc. Dr. Selim ESKİİZMİRLİLER (Baris Akademisyeni)
16. Ahmet NESİN (Gazeteci)
17. Mustafa SARISÜLÜK (Gezi Ailesi)
18. Erk ACARER (Gazeteci)
19. İsmail Özen OTTO (Sporcu)
20. Nazmi KIRIK (Sinemacı)
21. Önder ÇAKAR (Sinemacı)
22. Ruşen BUDAK (Sendikacı)
23. Muzaffer KAYA (Barış Akademisyeni)
24. Utku SAYAN (Barış Akademisyeni)
25. Gökay AKBULUT (Federal Almanya Milletvekili)
26.Serdar BENLI (Danimarka Sosyalist Halk partisi Genel Başkan Yardımcısı)
27. Hakan TAŞ (Berlin Eyalet Parlamenteri)
28. Berivan ASLAN (Avusturya Yesiller Partisi adina Siyasetci ve Hukukcu)
29. Mehmet KILIÇ (Avukat ve Federal Almanya Parlamentosu Yeşiller Eski Milletvekili)
30. İbrahim DOĞUS (Londra-Lambeth Belediye Başkanı)
31. Kemal HÜR (Gazeteci)
32. Safter CINAR (Sendikacı)
33. Nursel AYDOĞAN (HDP Önceki Dönem Milletvekili)
34. Mehmet Ali CANKAYA (AABK- Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu 2. Baskani)
35. Muti SUMAKOGLU (AAAF- Avrupa Arap Alevi Federasyonu)
36. Azmi BERBEROGLU (Avrupa Demokratik Çerkes Platformu
37. Sayad TEKİN, (NOR-ZARTONK Sözcüsü)
38. Latife FEGAN (Kadın Barış Hareketi, İsveç)
39. Fatoş GÖKSUNGUR (Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi Eşbaşkanı)
40. Yüksel KOÇ (Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi Eşbaşkanı)
41. A. Mahir OFCAN (ALTERNATIF/Avrupa Karadenizliler İnisiyatifi)
42. Aziz GERGİN (ESU- Avrupa Süryaniler Birliği)
43. Tuncay YILMAZ (SYKP Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi Kurucu Es Baskani)
44. Besime KONCA TJK-E (Avrupa Kadın Hareketi)
45.Fatih YILDIZ (AVRUPA HALKEVCİLER)
46. Mehmet CENGİZ (Türkiye Yeşil Sol parti)
47. Metin AYÇİÇEK (ASM (Avrupa Sürgünler Meclisi)
48. Ali ÇATAKÇI (Dersimi İnşa Kongresi)
49. Kemal KIRAN (FİDEF -Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu)
50.Turgut ÖKER (AABK Onursal Başkanı)
51. Süleyman SEVER (Kurdische Gemeinde Stutgart e.V)
52. Azi̇z TUNÇ, (Yazar ve MARDEF-Maraş Demokratik Dernekler Federasyonu Eşbaşkanı)
53. Kulsi̇t (Kültür İnisiyatifi İstanbul Sanatçılar Derneği)
54. Serhat ÇETİNKAYA (KKP-Kürdistan Komünist Partisi Temsilcisi)
KATILIMCILAR:
Ali̇ ŞEKER (CHP İstanbul Milletvekili)
Ci̇hangi̇r İSLAM (Saadet Partisi İstanbul Milletvekili) MİTHAT SANCAR (HDP Ankara Milletvekili)
Can DÜNDAR (Gazeteci)
Ergun BABAHAN (Gazeteci)
Ahmet İNSEL (Gazeteci)
Eser KARAKAŞ (Gazeteci)
Cengi̇z ÇANDAR (Gazeteci)
Zübeyde SARI (Gazeteci)
Çeti̇n GÜRER (Barış Akademisyeni)
Hasi̇p KAPLAN (Eski HDP Milletvekili)
Si̇bel YİĞİTALP (Eski HDP Milletvekili)
Ertuğrul KÜRKÇÜ (HDP Onursal Başkanı)
Faysal SARIYILDIZ Eski (HDP Milletvekili)
Leyla İMRET (Eski Cizre Belediye Başkanı)
Hüseyi̇n YILMAZ (Eski Ağrı Belediye Başkanı)
Hüseyi̇n GÜNEŞ (Eski Varto Belediye Başkanı)