Çalıştığı işyerinden 29 koduyla çıkışı verilen Mesut Toprak, bu sebeple işsizlik ödeneği de alamıyor, iş de bulamıyor. Mesut Toprak pazarda su ve limon satmaya başladı.
Pandemi sürecinde işten atmak yasak mı? Hükümete göre evet. Ama telefonuna gelen Kod-29 koduyla kapı önüne konan çağrı merkezi çalışanı Mesut Toprak, işten atılmayı iliklerine kadar hisseden işçilerden biri. Yani hükümetin patronlara tanıdığı “İyi niyet kurallarına uymama” iddiasıyla işten atma hakkı. Patron bu hakkı kullanırken, Toprak ise ne tazminat alabildi ne de işsizlik ödeneği. Tur Assist firmasından eylül ayında Kod-29’la işten atılan Toprak, bu etiket nedeniyle iş de bulamıyor. Sağlık sorunları da olan Toprak, iş bulamadığı için evinin geçimi için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.
Evrensel Gazetesi’nden Murat Uysal’ın haberi…
“Deprem riski olmasa…”
3 kişilik Toprak ailesi İstanbul Avcılar’da 1+1 çatı katında yaşıyor. Kapıyı açan Mesut Toprak uzun boyuyla karşımızda beliriyor. Çok daha sonra tutunarak yürüyüşünün, eğik duruşunun sebebinin belindeki sağlık sorunu olduğunu öğreniyoruz. Evin balkonundaki masaya oturduğumuzda karşımızda Ambarlı Limanı kalıyor. Mesut Toprak, “Deprem riski olmasaydı, bu manzarayı biz gibilere bırakmazlardı” diyor. Mesut Toprak’ın eşi Aslı Toprak balkondaki masada yerini alıyor.
Bugünlerde her sohbetin dört yol ağzı ekonomiye geliyor. Mesut Toprak da çalıştığı dönemde asgari ücret aldığını, geçinmenin ne kadar zor olduğunu ve yaşadığı baskıyı anlatıyor. Zorla değiştirilen görev yerleri, işten atma tehdidiyle fazla mesai yazılması… Mesut Toprak, “Kullandığım ilaçlar ve rahatsızlığım gece çalışmama engel oluyordu, ona rağmen ‘Mesut bugün mesaiye kalıyorsun’ dedikleri zaman itiraz etme gibi bir şansımız yoktu. Oysa kanunda var, işçi istemezse mesaiye kalmaz, ama öyle olmuyordu ya mesaiye kalacaksın ya da işyerinde kötü çalışan olacaksın” diye anlatıyor çalışma koşullarını.
Kızıyla bilgisayarı bölüştü
Pandemi sürecinde firma evden çalışma modeline geçince Aslı Toprak da 4. sınıfa giden küçük kızları da çalışma koşullarının birebir etkisinde kalmış. Evdeki tek bilgisayar ne Mesut Toprak’a yetiyormuş ne de uzaktan eğitime devam eden kızına. Kızının sadece saat 3’ten sonraki derslerine katılması koşuluyla bilgisayarı bölüşmüşler. Mesai zorlamalarını, “Pandemide özel hayatımızın kalmadığını söyleyebilirim ‘Zaten evdesin iki saat daha çağrılara baksana’, ‘İşin ne bari dosyalara bak’ gibi sözlerle sürekli sistem başında kalmamız isteniyordu” diye anlatıyor Mesut Toprak.
Ardından Aslı Toprak alıyor sözü: “En büyük problemimiz evde tek bilgisayar olmasıydı, eşimin çalışma saatleri belli değildi bir anda işe çağırabiliyorlardı kızımın da uzaktan dersi vardı. İşyerinin eşime telefon vermemesi ve bu bizim sorunumuzmuş gibi bize yüklemesi ev içinde strese sebep oluyordu. Aramızda bir sıkıntı olmadı ama işyerinin baskısı ister istemez eve ve kızıma yansıyordu.”
Telefonun bozuksa çalışma!
Çağrı merkezi çalışanı Mesut Toprak’ın işten atılma gerekçelerinden biri olan müşteri şikayetlerinin bu dönemde kendisiyle beraber her çalışan için ortalamanın üstünde seviyelere çıkmış. Pandemi sürecinde müşteri şikayetlerinin sebebini ise şöyle anlatıyor: “Şirket kesinlikle telefon tahsis etmedi. Telefonumuzdan dolayı yaşadığımız sıkıntıdan biz sorumlu tutulduk. Müşteri arıyor, telefonunuz bozuk olduğu için açamıyorsunuz bu da sizin performans karnenize işliyor. Şikayet yiyorsunuz. Telefonum bozuk çalışamıyorum deyince ‘Çalışma o zaman’ diyor.”
TUR ASSİST firmasının çalışma prensibini anlatan Mesut Toprak durumu şöyle özetliyor: “Mesai saatlerimizi önceki gece öğrenebiliyorduk yani hayatınıza dair plan yapma şansınız kalmıyordu. Tur Assist bu yolla bize, siz bizimsiniz ve sadece bizim için varsınız, diyordu. Siz eğer uygun olmayan çalışma koşullarına itiraz ediyorsanız, maaşlara itiraz ediyorsanız, mesailere itiraz ediyorsanız geleceğiniz durum bu.”
Kod-29’lusun artık yok hükmündesin
Müşterilerden gelen şikâyetleri firmanın bir tehdit olarak kullanmasından ve şikayet dosyalarıyla daha uysal, daha çok çalışan işçiler yaratılmaya çalışıldığını anlatıyor Mesut Toprak. Ardından Aslı Toprak giriyor söze: “Mesut baskıya eğilmediği için işten atıldı.”
Ve söz Mesut Toprak’ın işten atıldığı gönü ve sonra yaşananlara geliyor. 7 Eylül günü işyerine apar topar çağrılan Mesut Toprak’tan kendisinde işyerine ait ne varsa alıp gelmesi istenmiş daha o dakikada içine kuşku düşen Toprak, “Şirket ilişiğimi mi kesiyor?” diye sormuş telefondaki kişiye ve “Hayır sadece bir görüşme” yanıtını almış. Şirketin İstanbul Şişli’deki bürosuna gitmiş. Şirket de böylesi durumlarda gecikme olmaması için taksiyle gelinmesini taksi ücretinin firma tarafından karşılanacağını tembih ediyormuş. Mesut Toprak da 7 Eylül günü öyle yapmış 130 lira tutan taksi ücretini ödemiş fişini alıp şirketin kapısından girmiş. Görüştüğü ilk kişi “Mesut buraya kadarmış” diye karşılamış kendisini. Önüne koyulan kağıtları başta temkinli davranıp imzalamamış sonrasında “Bunlar işsizlik maaşı alabilmen için gerekli” denilince imzayı atmış. Kapıdan çıkarken taksi fişini gösterince “Artık buranın çalışanı değilsin” cevabını almış, cebindeki son 20 lirasıyla şirkette bekleyen Mesut Toprak 3 saatin sonunda ancak şirkete gelmek için verdiği taksi ücretini alabilmiş.
Ve kod-29’la karşılaştı
Alabilmek için mücadele vermesi gereken tek şeyin taksi ücreti olmadığını ise işsizlik maaşı başvurusu yaptığında fark etmiş. Kod-29’la işte böyle karşılaşmış. İnternete “Kod 29” yazdığında karşısında gördükleriyle bir kez daha dumura uğramış Toprak, çünkü ne ahlaksızlık yapmıştı ne hırsızlık ne taciz… Mesut Toprak’ın eşi Aslı Toprak, “Artık neyse ki hırsızlık taciz gibi şeyler yazmadığına şükrediyoruz ama Kod-29 deyince hepsini yapmışsın gibi etiketleniyorsun. G fıkrası desen de bir, devamsızlık yapmış desen de bir, insanlar da bizim gibi tarayıcıya girip aratıyor aynı sonuçla karşılaşıyor” diyor. Kod-29 ile işten atıldığının artık farkına varan Mesut Toprak’ı bir sürpriz de İŞKUR’da bekliyor. En azından dava açmadan tazminat ya da işsizlik maaşı alamayacağını internetten öğrenen Toprak, işsiz kaldığı süreçte İŞKUR’dan iş bulamayacağını da İŞKUR ile yaptığı telefon görüşmesinde öğreniyor. Psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarından kaynaklı büro işleri dışındaki işlerde çalışamayan ve Kod-29 etiketi yapıştırılan Mesut Toprak’ın çaldığı tüm kapılar suratına kapanmış. Eşinden dostundan yardım istediğinde bile “Kod 29 ile zor be abi yine de deneyelim” cevabını almış. Bir anda sürüklendikleri bu durumu en iyi Aslı Toprak’ın kurduğu bu cümle özetliyor: “Kod-29’lusun artık yok hükmündesin herkese kendini açıklamak zorundasın kanıtlayamazsın, patronun işçiden intikamı Kod-29 sen ses çıkardın al sana ömür boyu işsizlik, Kod-29’u yapıştırıyorlar yaşama öl diyorlar”.
Mücadele bizi hayatta tutuyor
Aslı Toprak yaşadıkları o gün için “Biz yeniden doğduk. Bizim gibi binlerce işçi var. Bu etiketle yaşamak zorunda değiliz” diyor. Mesut Toprak ise “Mücadele bizi hayatta tutuyor” diyor.
Mesut Toprak belindeki ağrılara rağmen o günden sonra İstanbul Avcılar’da kurulan semt pazarlarında su satmaya başlıyor. Alışveriş sepetine doldurduğu suları pazarda dolaşarak satıyor. Pazar esnafı yardımcı oluyor, onun için limon getiriyorlar, bir dönem de limon satıyor. Sonra tekstil işiyle uğraşan bir arkadaşı onun için eşofman getiriyor. Hâlâ pazarda eşofman satan Mesut Toprak’ın mahkeme süreci ise devam ediyor. Davayı kazanacağından emin fakat hem sesini duyurmak hem de ortak hikayeye sahip işçiler için harekete geçme fırsatı vermek istiyor.
Şirket ne diyor?
Mesut Toprak’ın işten çıkarılmasıyla ilgili Tur Assist tarafından yapılan açıklamada, “İş akdi kanun ve mevcut yasal düzenlemeler ışığında ahlak ve iyiniyet kurallarına uygun olarak feshedilmiştir” dendi.
Toprak’tan 04 Eylül 2020 tarihinde yazılı savunma istendiği belirtilen açıklamada, “Toprak, bu talebi, savunma yapmaya gerek bulunmadığı ve bu nedenle savunma yazısı veremeyeceği gerekçesi ile reddetmiştir. Taraflar arasındaki 02.04.2018 tarihli iş sözleşmesi işbu açıklanan nedenlerle 07.09.2020 tarihli fesih bildirimi ile haklı nedenle sonlandırılmıştır” dendi.
Kod-29 nedir?
Koronavirüs salgınıyla birlikte İş Yasası’nın geçici 10. maddesiyle istihdam güvencesi sağlamak için işten çıkarma yasağı getirildiği iddia edilmişti fakat aynı düzenlemeyle patronlara İş Kanunu’nun 25/2 maddesiyle işten atma hakkı tanındı. Yani işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı… Bu da işçilerin kayıtlarına Kod-29 olarak işleniyor. Patron için haklı fesih hakkı olarak tanımlanan Kod-29’la atılan işçiye tazminat ödenmiyor, işsizlik maaşından da yararlanamıyor. İŞKUR üzerinden iş bulamıyor. Kod-29 ile işten atılan işçiler firmalara başvuru yaptıklarında ise iş görüşmesine çağrılmıyorlar, çağrılanlar ise hırsız ya da tacizci olmadığına ikna etmeye çalışıyor.