İstanbul Beyoğlu Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınların yaşadığı evler kaymakamlık kararıyla polis eşliğinde zabıta tarafından mühürlendi. Gelişmeye tepki gösteren Bayram Sokak 12 Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.
Gazete Patika’nın aktardığı habere göre platform adına açıklamayı yapan Beyza, Bayram Sokak’ın on yıllardır trans kadınların bir arada yaşadıkları bir barınma ve hafıza mekanı olduğuna dikkat çekti, “Tarihimizdir. Bayram Sokak İstanbul’da yıllardır barındığımız, bir arada yaşam kültürünün örneklerinden olan nefes alma alanlarımızdan biridir” dedi.
Sokağın yıllardır senede iki kere mühürlenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı belirtilen açıklamada, “Bugün uygulanan mühürlenme ile Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınlar evsiz bırakılmıştır. Sokaklar biz transların emekleriyle inşa ettiği evleri, karnımızı doyurduğumuz sofralar, dayanışmayı büyütüp nefes aldığımız, kafamızı soktuğumuz kaleler olmuştur. Biz translar olarak mücadelemizin salt bugünle sınırlı olmadığını ve vermek zorunda bırakıldığımız mücadeleden her seferinde daha da güçlenerek çıktığımızı hatırlatmak istiyoruz. Kurduğumuz dayanışma ağlarını, kazandığımız sokakları, kurtardığımız bölgeleri bizlerden çalamayacağınızı buradan duyuruyoruz” denildi.
“Direneceğiz”
Mühürlemenin, transları doğrudan hedef alan politikaların bir parçası olduğu belirtilen açıklama, şu ifadelerle son buldu:
“Platformumuz hukuksuz mühürleme uygulamalarının son bulmasını, trans kadınların barınma hakkının güvence altına alınmasını, transfobik ve kadın düşmanı politikalara karşı birlikte mücadele etmeyi ve yaşadığımız hak ihlallerinin sorumlularının hesap vermesini talep etmektedir. Hayatlarımızdan da, haklarımızdan da, sokaklarımızdan da, evlerimizden de vazgeçmiyoruz! Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz! Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz! Bayram Sokak onurumuzdur!”
“Uluslararası sözleşmelere göre ayrımcılığı önleme yükümlülüğü vardır”
Basın açıklaması sonrası Avukat Eren Kutluk ise şunları söyledi:
“Ülkemizde dönem dönem siyasi saiklerle trans kadınlar hedef alınmaktadır. Bunun en son örneklerinden biri Küçük Bayram Sokaktaki hukuka aykırı idari işlemdir. Kapatma kararı barınma hakkının doğrudan tecavüzü şeklinde tezahür etmiştir. Esat, Eryaman ve Bornova sokak gibi davalardan bildiğimiz siyasi saiklerle verilen bu hukuka aykırı hukuki dayanaktan ve illiyet bağından yoksun idari karardan bir an önce dönülmesi gerekir. Öyle ki aynı idarenin altına imza atıp sorumluluğu kabul ettiği uluslararası sözleşmelere göre trans kadınların uğrayabileceği ayrımcılık ve kadına yönelik şiddeti TC’nin önleme yükümlülüğü ve trans kadınları koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. Trans cinayetleri politiktir.”