Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, 30 yıldır tutsak olan Elif Vural Yaş’ın Bakırköy Kadın Kapalı Zindanı İdare Gözlem Kurulu tarafından keyfi olarak tahliyesinin 6 ay süreyle ertelenmesine ilişkin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.
Devletin bu İDK aracılığıyla da tutsaklara ve ailelerine ceza içinde ceza yaşattığı ifade edilerek “Tüm bu baskılara rağmen içerde devrimci tutsakların mücadelesini, iradesini, dışarıda ailelerin direncini ve tutsakları sahiplenmesini engelleyemiyor” denildi.
Basın açıklamasına TDİ’den Hıdır Sabur, daha önce iki kez infazı ertlenen Mücadele Birliği Platformu’ndan Ali Ekber Sever, 28 yıllık tutsaklık yaşamış olan Ergül Çiçekler ve avukat Seher Dursun katıldı.
Toplantıda ilk olarak konuşan avukat Seher Dursun, Yaş’ın infazının “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için ertelendiğini ifade etti. Dursun, “6 ay sonra tekrar Cezaevi İdari ve Gözlem Kurulu’nun karşısına çıkacak. Ne olacağını bilmiyoruz ama uygulamalar bir daha uzayacağını bize gösteriyor gibi. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsakların neredeyse hepsinin infazı yakılmış durumda. İnfazı yakılanlardan Elif sanırım 16’ncı tutsak. Sadece Bakırköy’de de değil, Türkiye’de tüm siyasi tutsaklara bu yapılıyor. Tutsaklara, pişman olup olmadıkları, neden örgütlü koğuşlarda kalındığı soruluyor. Elif’e soran tek soru, ‘Bağımsız koğuşa geçmeyi hiç düşünmedin mi’ olmuş. Elif de ‘Hayır, hiç düşünmedim’ demiş. Bu yüzden 6 ay daha cezaevinde kalacak” dedi.
“Düşman hukukunun göstergesi”
Kurulların pandemi ardından etkili olmaya başladığını ve buradaki tek hukukçunun da cezaevi savcısı olduğunu belirten Dursun, kurulun diğer üyelerinin görevli personeller olduğuna işaret ederek, “Bunlar devrimciler hakkında kararlar veriyorlar. Onları bu şekilde cezalandırdıklarını sanıyorlar. Aslında bir yandan bu kurullar paralel bir mahkeme gibi bir sistem kurulmuş oluyor. Mahkemeden de devrimciler lehine kararlar çıkmasını beklemiyoruz ama bu durum artık kendi koydukları hukuka bile uymadıklarını göstergesidir. Bu gerçekten düşman hukukunun olduğunun bir göstergesi.”
“Devrimci tutsakları teslim alamayacaklar”
30 yıllık cezaevinde tutulduktan sonra tahliye olan Ali Ekber Sever ise şöyle konuştu: “Gözlem kurulları, ‘Psikologla niye görüşmedin, niye hiç hastalanmadın’ diye soruyorlar. Faşizmin baskısı ve zoruyla uğraşmak kolay, bizi yoran onun mantıksızlığıdır. Hastalanmadığımız için suçlu mu oluyoruz. İki sefer, örgütlü koğuşta kalmam, pişman olmamam gerekçeleriyle 3 ay artı 6 ay benimde infazım ertelendi. Üçüncü kurul zamanında da hiç benimle görüşmeden beni tahliye etti. Bu bile uygulamanın ne kadar keyfi olduğunu gösteriyor. Ne yaparlarsa yapsınlar devrimci tutsakları teslim alamayacaklarını öğrenemediler.”
“Kendi yasalarına uymuyorlar”
Ergin Çiçekler de 30 yıllık tutsakların halkların geleceğine “ihanet” etmedikleri için ağır bedeller ödediklerini söyledi. Devletin 30 sene sonra tutsaklardan boyun eğmesini istediklerini belirten Çiçekler, “Mesele burjuvalar, faşistler ya da baskı olunca çaresiz kaldıklarında aptallıklarının sınırının olmadığını görüyoruz. Devletin yasalarına göre mevcut sürelerini tamamlayan yüzlerce tutsak var. Kendi yasalarına göre bunlar infazını da yakmadı çünkü infazın nasıl yakılacağına dair maddeler belli. İnfaz yakmaların hiçbir gerekçesi yok. Bu cezaların nedeni ‘uslanmadıkları’ için. Zaten uslanmadıkları için hapishanede tuttunuz ve uslanmadığı için ancak bu kadar tutabilirsin” ifadelerini kullandı. Çiçekler, bu tür uygulamaların işe yaramayacağını vurguladı.
Toplantıda, son olarak tutsak Yaş, için 19 Kasım’da Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştireceği duyuruldu.