Arza Gülandam Haytaoğlu’nun katil zanlısı Mustafa Murat Ayhan’ın en yüksek cezayı alması, Emine Gökkız’ın ölümünün ise etkin soruşturma ile aydınlatılmasını isteyen kadınlar Antalya, Mersin, İzmir, Bursa, Kocaeli, Samsun’da sokağa çıktı. Yapılan açıklamalarda kadın katillerinin iktidar tarafından korunduğu vurgulandı
Antalya’da 5 gündür kayıp olan ve polislerin telefon sinyali için pazartesi gününü beklediği Azra Gülandam Haytaoğlu dün sabah ormanlık katledilmiş bir şekilde bulundu. Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Öğrencisi olan Azra, TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Saymanı ve emlakçı olan Mustafa Murat Ayhan tarafından iş görüşmesinde cinsel saldırıya uğradı ve katledildi.
Kahranmaraş’ta 3 gündür kayıp olan Emine Gökkız’ın cansız bedeni ise ormanlık alanda bulundu.
Arza’nın katil zanlısı Mustafa Murat Ayhan’ın en yüksek cezayı alması, Emine Gökkız’ın ölümünün ise etkin soruşturma ile aydınlatılmasını isteyen kadınlar ülkenin çok sayıda şehrinde sokağa çıktı.
Antalya
Antalya Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 19.00’da Attalos Meydanı’nda bir araya gelenler burada basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Kadriye Tuğcu okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
Kadınlar öldürülmemek, eşit ve özgür yaşamak için sokaklara çıktığında jopuyla gazıyla karşımıza dikelen ama bizler katledilirken görmezden gelen kolluk güçleridir. Üniversitelerde hakları için mücadele eden kadınlara soruşturma açanlardır. Şimdi kimse timsah gözyaşı dökmesin hepiniz katilsiniz. Tırnağına taş değen kirpiği yere dökülen tüm kadın, LGBTİ+ ve çocuğun sorumlusu sizsiniz. Yaşarken bedenimiz üzerinde tahakküm kuran emeğimizi sömüren varoluşumuzu kabul etmeyenler bir de bizi öldürdükten sonra katledilen bedenlerimiz üzerinden, artık sadece fotoğraflarda kalan gülüşlerimiz üzerinden rant sağlamaya ve duygularını tatmin etmeye devam ediyor.
İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansaydı bu gün Azra ve Emine hayatta olacaklardı. Ama bırakın İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulamayı kadın düşmanları hayat güvencemiz olan Sözleşmeyi siyasi çıkarları için bir gece yarası kararı ile feshettiğini duyurdu. Buradan bir kez daha söylüyoruz, birbirimizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Kadınları katledilen ve ormanlık alanlarda cansız bedeni bulunan bir ülke olmak istemiyoruz. Mücadelemiz bitmedi ve biz kazanmadan bitmeyecek.
Mersin
Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 18.00’de Pozcu Platin önünde bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Ceren İnan okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
Günlerdir ormanların, hayvanların katledilmedine seyirci kalan, ırkçı ve Faşist saldırıları körükleyerek cinayetleri işleten ve sessiz kalan, aynı gün içinde 2 kadın katledilirken sessiz kalan iktidar bu cinayetlerin sorumlusudur.
Sokaklarımızda, evlerimizde, iş yerlerimizde öldürülmemizi münferit olaylarmış gibi göstermeye çalışanlar, hayatlarımıza ve yaşam alanlarımıza İstanbul Sözleşmesinden çıkarak gasp eden AKP-MHP ve onun örgütlü yapılarıdır.
Azra’yı ve Emine’yi öldürenler, katiller ve işbirlikçileri, günlerdir arama çalışmalarını başlatmayan faillerin ellerini kollarını sallayarak gezmesine izin veren Emniyet ve arkasında bir gece yarısı çıkardığı kararnameleriyle duran, İstanbul Sözleşmesinden kadın cinayetleri bu ülkede azalmış diyen devlet, onun kurumları ve temsilcileridir.
Azra’nın faili Mustafa Murat Ayhan sahip olduğu ve içinde bulunduğu kurum ve kuruluşların arkasına saklanamayacak;
Erkek egemen yapının temsilcileri olan bu kurum ve kuruluşlara da buradan sesleniyoruz. Tırnağına dokunduğunuz her kadının hesabını soracağız. Korkun, buradayız, gitmiyoruz. Erkek kurumlarınızı yıkacak, faillerin bilgilerini silerek ya da sessiz kalarak kadınları silemeyeceğinizi tüm cüretimiz ve isyanımızla öğreteceğiz.
Faili ve işbirlikçileri yargılanacak olan Azra’nın davasının takipçisi olacağız. Bizler üç beş rakamdan ibaret değiliz. Canlı kanlı, dirençli ve umutluyuz. Korkun geri geleceğiz. Bizden çaldığınız her şeyi geri alacak kız kardeşlerimizin hesabını soracağız.
Emine Gökkız’ın failleri bulunana kadar, gerçek adalet sağlanana kadar buradayız. Emine Gökkız’ın faillerine yargı önünde gereken ceza verilene kadar sokakları da dava salonlarını da terk etmeyeceğiz. Hiçbir kadının öldürülmesi tesadüf değildir. Sistematik olarak gerçekleştirilmiş ve planlanmış bu cinayetin derhal aydınlatılmasını talep ediyoruz. Aydınlatılması için gereken çalışmaların hepsinin ve içinde olan tüm kurum ve kuruluşların Emine Gökkız’ın davasına intihar etmesi üzerinden değil kadın düşmanlığı üzerinden gerçekleştirilen “kadın cinayeti” davası olarak soruşturulmasının acil bir zorunluluk olduğunu buradan tekrar söylüyoruz.
İzmir
İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla saat 18.30’da Türkan Sabancı Kültür Merkezi’nde bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Kadınlar Birlikte Güç adına Sibel Çelik ve Müberra Derin Ünsal okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İstanbul Sözleşmesi’ni bir gece yarısı tek adamın kararıyla feshedenler, katillerin değil; yaşamlarını savunmak için sokaklardan ayrılmayan biz kadınların karşısına dikilen polisler, katillere ve tecavüzcülere indirim vermek için ne bahane bulacaklarını şaşıran erkek yargı hepsi bu kadın kırımının sorumlularıdır! Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınların ve LGBTİ+’ların yaşamlarını koruma, şiddete karşı politika geliştirme sorumluluklarınızı üzerinizden atamazsınız!
Yine ırkçı ve faşist nefret politikaları sonucunda geçtiğimiz günlerde, Kürtlerin her fırsatta hedef gösterilmesiyle beraber, içlerinde 4 kadının da bulunduğu 7 kişilik Dedeoğlu ailesi faşistler tarafından katledildi, evleri ateşe verildi! Faillerin şikayete rağmen serbest bırakılmış olması bu katliamın göz göre göre geldiğinin kanıtıdır. Biz kadınlar nefret politikalarınıza da karşı dimdik ayakta duracak, nefrete karşı yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz!
İzmir’de öğretmenlik yapan, Maraş’a tatile giden Emine Gökkız da 3 gündür kayıptı. Dün ölü bedeni ormanda bulunan Emine’nin de şüpheli ölümü aydınlatılmalıdır! Azra için, Gülistan için, kaybedilen, katledilen, tecavüze maruz bırakılan tüm kadınlar icin mücadeleye devam edeceğiz, hesap sormaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Karanlığınıza, nefret ve savaş politikalarınıza, erkek devletinize ve eril şiddetinize karşı birlikteyiz, yan yanayız. Haklarımızdan, hayatlarımızdan, birbirimizden asla vazgeçmiyoruz!
Bursa
Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 18.00’de Kent Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı Bursa Kadın Platformu üyesi Funda Eylem Sancarbarlaz okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
Her cinayette, her tecavüzde insana, hayvana, doğaya değer vermeyen ve bunlara karşı savaş açmış bir zihniyetle karşı karşıyayız. Akıl ve vicdan gibi insani değerlerin ayaklar altına alındığı, bilimin, sanatın itibarsızlaştırıldığı bir ortamı yaşıyoruz.
İktidarın kadın ve çocuk düşmanı politikalarına asla teslim olmayacağız. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz, yeniden yürürlüğe girmesini ve etkin uygulanmasını sağlayacağız.
Kadınların ve çocukların güvenli, sağlıklı yaşam sürebilmesi için insani değerlere sahip çıkarak, çocuklarımızın istismar edilmediği, çocuk yaşta evlendirilmediği, işçileştirilmediği, çocukluklarının çalınmadığı bir hayat kuracağız.
Biz her koşulda eşit, özgür bir yaşam için direnmeye, kazanılmış haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.
Emine Gökkız’ın ölümüne dair karanlık noktalar derhal açığa çıkarılmalıdır.
Azra Gülendam nezdinde hayatları çalınmış, katledilmiş tüm kadınları anıyoruz. Kadın cinayetleri son buluncaya ve katiller hak ettikleri cezayı alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz.
Haklarımızdan da hayatımızdan da vazgeçmiyoruz. Kadın cinayetleri politiktir ve mutlaka hesabını soracağız. Bu da böyle biline!
Samsun
Samsun Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla saat 19.00’da Süleymaniye Geçidinde bir araya gelen kadınlar basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
Azra’nın katili Mustafa Murat Ayhan ve işbirlikçisi devlettir. Emine’nin katili, cinayete intihar diyerek gizlemeye çalışan devlet ve kurumlardır, yandaş medyadır. Emine Gökkız’ı katledilmeden bulma görevini yerine getirmeyenler, ölüm haberi ortaya çıktığında intihar senaryosu yazmakta gecikmedi. Ancak biz erkek aklınızla yaptığınız tüm bunlara sessiz kalmayacağız. Emine’nin failleri bulunup gereken cezayı alana kadar ne sokakları ne de mahkeme salonlarını terk edeceğiz. Faili ve işbirlikçileri yargılanacak olan Azra’nın davasının takipçisi olacağız. Bizler üç beş kişi değiliz. Canlıyız, kanlıyız, güçlüyüz ve her yerdeyiz!
Faili ve işbirlikçileri yargılanacak olan Azra’nın davasının takipçisi olacağız. Bizden çaldığınız her şeyi geri alacak ve katledilen tüm kadınların, LGBTİ+ların, çocukların hesabını soracağız.
Bugün buradan; Devlete toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için yükümlülük veren ve kadınların, çocukların ve LGBTİ+ korunması İçin bütünlüklü bir politika olan İstanbul Sözleşmesinin yargı sürecindeki yetkili savcılarca kabul görerek uygulanmasını, alınacak kararların İstanbul Sözleşmesi maddelerinde yer alan suç unsuru sayılan maddelerce alınmasını, Azra’nın ve Emine’nin cinayetinin bütün detaylarıyla aydınlatılarak katillerin en ağır ceza istemiyle yargılanmasının yargı sürecinde acil uygulanması gerektiğini bir kez daha söylüyoruz. İtaat eden, susan, cezasızlık politikalarınızla her gün sindirmeye çalıştığınız ürkek kadınlar olmayı hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz. Sokaklarımızda yeniden özgürce yürüyecek, katlettiğiniz ormanlarımızı yeşertecek ve özgürce koşacağız. Korkuyu ve bitmeyen şiddetinizi isyanımızla yeneceğiz.
Kocaeli
Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi ile Kocaeli Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat 19.00’da Belediye iş hanı önünde bir araya gelenler basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
Bizler, etkin bir şekilde koruyucu mekanizmaları geliştirme sorumluluğu yerine getirmek, soruşturma, kovuşturma süreçlerini etkili biçimde yürütmek bir yana yasaları uygulamayan, kadınları koruyan sözleşmeleri iptal etme kararı alanların cesaret verdiği failler tarafından öldürülen kardeşlerimizin yasını isyanını taşımaktan, şiddete maruz bırakılmaktan, ölümle şiddetle burun buruna yaşamaktan bıktık usandık.
Durum bu denli barizken kadına yönelik şiddetin aleni bir şekilde önleme gibi bir amacı olmayan iktidarın, erkek yargısı da değirmene su taşıyor. Kadınları öldürürken haz almadığını iddia eden erkeklere, “İyi hal”, “tahrik indirimi” adı altında cezai indirim uygulayan iktidarın yargısına güveniyor olacak ki Cemal Metin Avcı son savunmasında Pınar Gültekin’i katlettiği için neredeyse kendini haklı bulan açıklamalar yaptı. Mahkeme heyetine, “Sizce ben katil miyim?” diye soran failin, Ankara’da iş görüşmesi için gittiği otelin 5’inci katından şüpheli biçimde düştüğü iddia edilerek öldürülen Gamze Açar’ın ardından kendini attı der yırtarız diyen cinayet faillerinin bu cesaretlerini, iktidarın kadınlar için ürettiği politikalardan aldığı ortada.
Bizler, yangın yerine dönmüş bu ülkede büyüyen isyanımızla bir kişi daha eksilmeyene kadar susmuyor, mücadelemizden, haklarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. Şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşamı örgütlü mücadelemizle biz kadınlar inşa edeceğiz.
Kadınlar ve LGBTİ+’lar bugün Antalya, Mersin, İzmir, Bursa, Kocaeli, Samsun’un yanı sıra İstanbul ve Ankara’da da sokakları eylem alanına çevirdi.