Gecekondu Yasası’nın “yeniden gecekondu yapımının önlenmesi” başlıklı maddesi, devlete ait arsalardaki bütün izinsiz yapıların, “inşa sırasında olsun veya iskân edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılmasını” öngörüyordu. İstanbul 7. İdare Mahkemesi yasadaki, “hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır” ifadesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ve iptali istemiyle AYM’ye başvurdu. AYM iptal kararı verdi.
Karar
AYM’nin kararında, düzenleme nedeniyle yapıyı kullananlara yıkım işleminin bildirilmesinin bile söz konusu olmayacağına dikkat çekildi. Taşınmazın ekonomik ve fiziksel varlığının ortadan kalkmasına yol açan yıkım kararının ilgililerin söz konusu taşınmazı kullanma olanağını ve kullanılmasından kaynaklanan ekonomik menfaatini de tamamen ortadan kaldıracağı belirtilen kararda, “Bu itibarla yıkım kararının hukuka uygun olup olmadığının denetimi noktasında idari ve yargısal yollara başvurma imkanının açık olması zaruridir” değerlendirmesi yapıldı.
Yasadaki düzenleme nedeniyle yapıyı kullananların yıkım işleminden ancak yıkım eyleminin gerçekleştiği anda veya yıkım sonrasında haberdar olabileceğine işaret edilen kararda, “Bu durumda ise herhangi bir yıkım kararı alınmadan yıkım eylemi gerçekleştirileceğinden yıkım eyleminden önce yıkım işleminin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla dava açılması mümkün olmayacaktır” denildi.
Yıkım işleminden sonra açılan davada verilecek olası bir iptal kararının “yıkımla ortaya çıkan hukuki sonuçların ortadan kalkmasını sağlayacak niteliğe sahip olmayacağına” vurgu yapılan kararda, “Bu yönüyle kuralın, yıkım kararının hukuka uygun olup olmadığının iptal davası yoluyla incelenmesine imkan sağlayan başvuru yolunun işlevsiz hale gelmesine yol açtığı sonucuna varılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
Saray Rejimi yeni bir düzenleme yapabilir
AYM, düzenlemenin anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkına aykırı olduğunu belirtti. Maddedeki ifade ile birlikte ilk fıkra da iptal edildi. Ancak AYM, kararın dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti. Bu nedenle de dokuz aylık sürede iktidar yeni bir düzenleme yapabilecek.
AYM’nin kararı oybirliğiyle alındı.