Ayancık ilçesinin Babaçay köyünden Mustafa Oğuzhan Eren, sel felaketinde köyde yaşanan yıkımın yüzde 80’nin ihmallerden kaynaklı olduğunu belirterek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Sinop’un Ayancık ilçesinde yaşanan sel felaketinde 47 evin yıkıldığı, onlarcasının hasar gördüğü Babaçay köyü yaralarının sarılmasını istiyor. Köyde resmi açıklamalara göre 9 yurttaş yaşamını yitirdi, kayıp olan 7 kişiyi arama çalışmaları devam ediyor. Köyde yıkılan evlerden tahliye edilenler ise ilçe merkezinde bulunan yurtlara yerleştirildi.
2012 yılında Orman İşletme Müdürlüğü’nün tomruk depolarını yerleşkenin üst tarafına taşınması köye felaketi getirdi. Sel sularına kapılan tomruklar adeta koçbaşı etkisi yaratarak evlerin yıkılmasına sebep oldu. Yıkılan evlerin büyük kısmı ise 37 yıl önce yaşanan heyelandan sonra yapılan afet konutuydu. Köye ziyarette bulunan yetkililer ise yıkılan evlerin yerine site yapılacağını açıkladı. Bina başına tek daire verileceğini öğrenen köylüler, köylerine site yapılmasını istemiyor. Sitenin köyün doğasını bozacağını belirten köylüler, eski evlerini daha güvenli bir yere yapılmasını istiyor.
İhmallerden kaynaklı yıkıldı
Sel nedeniyle mağdur olduklarını ifade eden köylülerden Mustafa Oğuzhan Eren, yaşananların doğal bir afet olmadığını söyledi. Tomruk deposunun evleri yerle bir ettiğini belirten Eren, “Orman İşletme ya da devletin diğer kurumaları bizim taleplerimizi karşılamak zorunda. Bizi mağdur eden bu tomruk deposudur. Amcamlar sele kapılmamak için evin çatısına çıktığı zaman tomruklar eve vura vura neredeyse yıkacaktı. Çay içindeki sette biriken tomruklar evlerin çoğunu koç başı görevi yaparak yıktı. Set hakkında da defalarca dilekçe verdik. Ama gereği yapılmadı. Çayın içinde birikinti vardı onlarda temizlenmedi. Bizim buradaki mağduriyetimiz yüzde 80 ihmallerden kaynaklanıyor” dedi.
Köye site yapılacak
Yıkılan evlerin yerine site yapılacağını dile getiren Eren, “Evler çaydan yukarıda bir kayalık alana yapılmak isteniyor. Şimdilik konteynır şehir kuruyorlar. Köyün bütün atmosferini bozacaklar. Bize site yapmaları saçma. Ayrıca bir binamız 3 katlı olsa bile tek daire vereceklerini söylüyorlar. Mesela babam emekli olup geldikten sonra dedemin evinin üstüne bir kat daha yaptı. 3 katlı evimiz var. Ama bize bir kat vermek istiyorlar. Burası köy yeri biz sitede falan yaşayamayız. Biz tekrar müstakil ev talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Ne istesek yapacağız diyorlar ama ne yapacaklar bilmiyoruz’
Muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerinden köyü yalnız bırakmamalarını isteyen Eren, “Bizim tek talep ettiğimiz şey hukuk. Avukat talep ediyoruz. Bakanlar geldiğinde ne istesek ‘tamam yapacağız, olacak’ diyor. Ama ne yapacaklar bilmiyoruz. 2 gün geçtikten sonra burası soğur. O zaman ne yaparlarsa yapsınlar sesimizi duyuramayacağız” diye konuştu.