Lise öğrencilerinin ağır işkenceye uğradığını söyleyen Avukat Tamer Doğan, “Otobüste çok sert bir şekilde coplar ile çocukların kafalarına ve sırtlarına vuruyorlar. Elektro cop ile çocukların ayaklarına elektrik veriyorlar. Kelepçeler ve kasklar ile çocukların kafalarına vuruyorlar” dedi.
Dev Lis, DLB, LAF, LÖB, Özgür Lise’nin çağrısıyla dün Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelerek Boğa heykeline doğru yürüyüşe geçen liselilere saldıran polisler, öğrencileri darp ederek gözaltına aldı. Öğrencileri yerlerde sürükleyen polisler, ters kelepçe takarak gözaltı aracına bindirdi. Aracın içinde işkence gören çocuklar sabah saatlerinde götürüldükleri hastaneden serbest bırakıldı. Yaşanan olayı baştan beri takip eden avukat Tamer Doğan, çocukların yaşadıklarını anlattı.
Bir kişiyi sokak ortasında yere yatırıp darp etmenin adının işkence olduğunu belirten Doğan, liseli öğrencilerin de sokak ortasında polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındıklarını söyledi. Gözaltına alınan liselilerin çevik kuvvet aracına bindirildiklerini ifade eden Doğan, “Çocuklara yapılan işkence otobüste de devam ediyor. Çocuklar Kadıköy Emniyeti’nin bahçesine götürülüp araç içinde bekletiliyorlar. Tabi bu sırada çocuklara işkence yapılıyor. Otobüste çok sert bir şekilde coplar ile çocukların kafalarına ve sırtlarına vuruyorlar. Aynı şekilde elektro cop kullanıyorlar. Bu coplar ile çocukların ayaklarına elektrik veriyorlar. Kelepçeler ve kasklar ile çocukların kafalarına vuruyorlar” diyerek çocukların yaşadıklarını anlattı.
‘ÇOCUKLAR KANLAR İÇİNDEYDİ’
Karakola gittiğinde kendisinden önce gelen 3 avukat arkadaşının küfürler ile dışarı çıkarıldığını aktaran Doğan, “Ben bir şekilde çevik kuvvet aracının yanına ulaştım. O sırada çocuklardan biri hafif bir şekilde camı açtı. İçeride çocukların kanlar içinde olduğunu gördüm. Zaten bunları fotoğraflar ile belgeledik. Çocuklar aynı zamanda yaklaşık 3 saat kanlar içinde ve ters kelepçeli halde aracın içinde bekletiyorlardı. Yaşı 17’den küçük olanlar da aracın içinde ters kelepçeliydi. Biliyorsunuz bu yasal olarak da yasak. Daha sonra bizi oradan uzaklaştırdılar” dedi.
Emniyetin kendilerini çocukları ile görüştürmemesinin ardından milletvekilleri ve İstanbul Barosu başta olmak üzere çok sayıda yere başvurduklarının altını çizen Doğan, “Normalde bu çocukları acilen hastaneye götürmeleri gerekiyor. Çünkü kafa travması var. Örneğin Çağdaş’ın kafasında 5 tane kırık var. Aynı şekilde diğer birkaç çocukta öyle. Ve bunlar hastaneye götürülmüyor. Ambulans çağrılıyor. Araç içerisinde tedavi ettiriliyorlar. 3 saat öyle beklediler. Ne zamanki gündem oldu, vekil adayları karakolun önünde açıklama yaptılar. Bir anda polisler çocukların abisi oldu. Ancak ondan sonra çocuklar için bir şey yapabildik” diye ifade etti.
‘İFTAR DEYİP HASTANE ÖNÜNDE BEKLETTİLER’
Daha sonra İstanbul Tabip Odası’na bağlı doktorların Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geçtiklerini aktaran Doğan, “Çünkü biliyorsunuz bu tür durumlarda önemli olan doktor raporudur. Yaklaşık 3 saat sonra çocuklar hastaneye kaldırıldı. Biz de hastaneye avukat gönderdik. Hastaneye çocuklar getirildi. Tam işlem başlayacak iken polisler iftar molası verdi. İftar yapabilirler ama orada bir hayat memat meselesi vardı. Bu sefer de hastane önünde çocuklar araçta bekletilmeye başladı. Bir süre burada bekletildikten sonra muayeneler yapıldı. Muayeneler bizim gözetimimiz altında oldu. Dolayısı ile hepsinin raporunu aldık” dedi. Çocukların tekrar karakola götürüldüğünü ve orada ifadeleri alındığını vurgulayan Doğan, çocukların tekrar hastaneye getirilmesinin ardından serbest bırakıldığını söyledi.
TİHV İŞKENCE RAPORU HAZIRLAYACAK
Sahip çıkma ve dayanışmanın çocukları serbest bıraktırdığının altını çizen Doğan, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) Cumartesi günü çocukları muayene edeceğini ve detaylı işkence raporu çıkaracağını sözlerine ekledi. Doğan, “Biz de dosyanın avukatlar olarak bir komisyon hazırladık. Saat 16.00 gibi bir toplantı yapıp yapılan işkence ile ilgili atılması gereken adımları atacağız. Bütün işkence fotolarını topladık. Biz bu işin sonuna kadar mücadelesini sürdüreceğiz” diye belirtti.
‘AMAÇ MUHALEFETE MESAJ VERMEK’
Öğrencilere yapılan saldırının örneklerini Ankara Yüksel eyleminde, KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerine Bakırköy ve Kartal’da yapılan müdahalelerde gördüklerini ifade eden Doğan, son olarak şunları söyledi: “24 Haziran seçimleri yaklaştığı için bu tür şeylerin en yukardan verilen talimatla yapıldığı beli. AKP’nin yarattığı mağduriyetin görünür olmasını istemiyorlar. Aynı şekilde AKP karşıtı bir sokak muhalefetini istemiyorlar. Neden talimat diyorum. Çünkü 68 haftadır halay çekip direnen KHK ile ihraç edilen emekçilere ne oldu da bir anda Kaymakam tarafından yasak getirilip polisler bu kadar sert davranmaya başladı. Sokak ortasında alenen işkence yapmaları aynı zamanda muhalefete mesaj vermek istemeleridir. Yani ‘ey muhalefet rahat durun yoksa size çok sert müdahale ederiz. Çocuklarınızı mahvederiz kanlar içinde bırakırız. Ve gözaltına 7 gün 14 gün gerekçesiz tutarız’ demek istiyorlar. Yani korku yaymak istiyorlar. Ama belli ki hesapları tutmuyor. Sonuç itibarıyla yaptıkları şeyler ortada. Bunu püskürtmenin yolu ise dayanışma olduğunu dün gördük. “
MA / Yasin Kobulan