9.3 C
İstanbul
28 Kasım Perşembe, 2024
spot_img

‘Aşkın ve kavganın şairi’: Adnan Yücel

Bugün, Türkiye’deki toplumcu gerçekçi şiir geleneğinin önemli isimlerinden biri olam Adnan Yücel’in 19. ölüm yıldönümü

Adnan Yücel, 24 Temmuz 2002’de 49 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Yücel, toplumcu gerçekçi şiir geleneğinin tarihsel-toplumsal koşullarda yeniden üretilmesinin, bulunduğu noktanın ilerisine taşınmasının isimlerinden biri olarak görülür.

Şiirlerinde kavga-emek-umut-özlem-aşk ve onuru; evrensel ve yerel, tarihsel ve toplumsal boyutlarıyla yeniden üreten bir şiir emekçisi olarak anılır.

Adnan Yücel şiiri tıpkı Nazım Hikmet gibi gelecek kuşakların da besleneceği ölümsüz bir kaynaktan beslenir. Yücel, insanlığın sınırsız-sömürüsüz dünya özlemiyle buluşup, bu özlem uğruna gözü pek bir kavgaya tutuşanları şiirinin kahramanı kılmış, kendi yaşamını da bu özlemin gücü ile içeriklendirmiş bir şair olarak tanınır.

Tarihten, toplumdan, doğadan derlediği imge denizi o yüzden hep “badem çiçekleri” tazeliğinde, bahar yüklü anlamlar, umutlar, coşkular taşır. İçten bir samimiyetle dokunmuş dizeleri işte o yüzden hiç eskimeyen bir tazelik taşır.

Adnan Yücel’in şiirde kullandığı ve “nehir şiir” olarak adlandırılan uzun bir anlatı örgüsüne dayalı iki şiir kitabı; ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ ile ‘Ateşin ve Güneşin Çocukları’ onun şiirlerinin, kendi deyimiyle, “doruğunu” oluşturur.

‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ isimli nehir şiiriyle tanınan şair, bu şiirdeki ‘Saraylar saltanatlar çöker / kan susar birgün /  zulüm biter / menekşelerde açılır üstümüzde / leylaklarda güler / bugünlerden geriye / bir yarına gidenler kalır /  bir de yarınlar için direnenler / bitmedi daha sürüyor o kavga / ve sürecek / yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ mısralarıyla öne çıkar.

Şair ‘Acıya kurşun işlemez’ başlıklı şiirinin son mısralarında şunları imgeler;

‘Yıldızlar ve sular tanıktır bize

Aç ve kavruk bir memeden

Direnmeyi yudum yudum emen

Bir çocuk gibi öğrendik

Ve direndik

Ordular kurduk türkü renklerinden

Bütün ağıtları bir hücumda yendik

Acıya kurşun işlemez artık

Biz yaşamayı zulümsüz sevdik

Adnan Yücel’in yaşamı ve yapıtları

27 Mart 1953’te Elazığ’ın Dilek köyünde dünyaya gelen Adnan Yücel, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne girdi. “Şiirimizde Garip Hareketi” üzerine master yaptı.

Ankara’da değişik liselerde öğretmenlik yaptı. 1987’de Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne Türk dili öğretim görevlisi olarak atandı. Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN, Edebiyatçılar Derneği, Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği üyesi de olan Yücel 24 Temmuz 2002’de hayatını kaybetti.

İlk şiiri “Ter Şiirleri” adıyla Yeni Adımlar dergisinde yayımlandı. Şiir ve yazıları Yapıt, Petek, Yeni Olgu, Somut, Türkiye Yazıları, Yazko Edebiyat, Anadolu Ekini, Dönemeç, Artı Oluşum, Edebiyat 81, Evrensel Kültür, Söylem, Sanat Emeği gibi dergilerde ve bazı gazetelerde yayımlandı. Bazı şiirleri Holandaca’ya çevrildi.

Yapıtları

Şiir:

Kavgalara Sözlenen Sevda (1979)

Soframda Kaval Sesi (1982)

Bir Özlem Bir Türkü (1983)

Acıya Kurşun İşlemez (1985)

Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek (1986)

Rüzgârla Bir (1989)

Ateşin ve Güneşin Çocukları (1991)

Çukurova Çeşitlemesi (1993)

Sular Tanıktır Aşkımıza (1998)

Araştırma:

Karacaoğlan, Yaşamı, Sanatı, Kişiliği ve Şiirleri (1993)

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol