2 Temmuz 1993’te Madımak’ta 35 yaşında katledilmişti sevgili Asaf Koçak… Bir sanatçı için, halkının sorunlarını çizgilerine yansıtan bir karikatür sanatçısı için çok erkendi gidişi. Daha, çok karikatür çizecekti kuşkusuz. Sömürgecilere, haksızlık yapanlara, kadını ezenlere, baskıcı ve işkencecilere karşı çizeceği birçok karikatürü olacaktı…
Peki erken gitti de kurtuldular mı Asaf’ın çizgilerinden..?
Asaf kısa zamanda karikatürde kendine özgü bir dil geliştirmişti. Bunda onun resim ve karikatüre ilkokuldan itibaren ilgili oluşu, lise ve eğitim enstitüsü yıllarında bu ilgisini daha da geliştirip pratiğe dökmesi ve ilkokul öğretmenliğinden istifa edip Ankara’ya yerleşmesi etkili olmuştur. Fazlalıklardan arınmış sade çizgilerinin yanında dokusal etki uyandırmak ve ışık-gölge etkisi vermek için yer yer kullandığı noktalama tekniğiyle bir Asaf Koçak tarzı vardır artık. Karikatürist oldu diyebileceğimiz bu Ankara sürecinde Asaf’ın Yeni Olgu, Sorun, Yapıt, Türkiye Yazıları, 2000’e doğru, Bilim ve Sanat, Yarın, Edebiyat 81, Cumhuriyet, Günaydın ve Yeni Çuval gibi dergi ve gazetelerde karikatürleri yayımlandı. Kişisel sergiler açtı… Yaşamının son yıllarında Asaf karikatürüne rengiyle, ışık-gölgesiyle, açık-koyu vb. değerleriyle resimsel özellikler katmış ve karikatürün de duvara asılacak, koleksiyonlara alınacak denli estetiksel bir ürün olabileceğini göstermiştir… Kürt oluşu, Anadolu insanını tanıyor olması, yoksul yaşantısı… Çocukluğundan beri koruduğu kabına sığmaz, isyancı kişiliği vb. etkenler onun karikatürünün halktan yana nefes almasını sağlamıştı…
Asaf’ın karikatürü emek, sömürü, feodalizm, aşk, özgürlük, kadın sorunu, eşitlik, adalet gibi insanlığı ilgilendiren temel kavramlar üzerinde biçimlenir. Onun bu biçimlenişteki tavrı halktan yana bir aydın/sanatçı tavrıdır. Karikatür –son yıllarda sermayeye/iktidara teslim olma gibi ihanetler görülse de- kendiliğinden/doğal muhalif, eleştirel, isyancı bir özdedir. Asaf’ın karikatürlerinde ise bu öz bilinçli olarak oluşturulmuştur… Asaf’ın bir karikatüründe aynadaki görüntüsünü silahla vurup kanatan bir adam görürüz… Sahte gerçeklikleri yerle bir eden gerçekçi bir sanatçıdır Asaf… Bu nedenle onun karikatürleri hâlâ hedefindeki insanlık düşmanlarının üzerlerini çizmeye devam etmektedir… Sömürüsüz, savaşsız, hapishanesiz, özgür, aşkla yaşanacak mutlu bir dünya kurulana kadar da çizecektir… sonra… belki ondan sonra anlaşılacaktır Asaf’ın erken gittiği…