Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Yasin Kaplan Fabrikası’ndan sendikalaştıktan sonra Kod-29 gerekçesiyle atılan işçiler, 59 gündür direniyor.
Kovid-19 salgının ekonomi üzerindeki etkilerinin azaltılması yönünde 17 Nisan 2020’de alınan işten çıkarma yasağına karşı işverenler boşluğu “ahlaka aykırı davranış” olarak düzenlenen Kod-29’da buldu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) elde ettiği verilere göre, 2020 yılında toplam 176 bin 662 işçi Kod-29 gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Buna göre geçen yıl günde ortalama 500 işçinin işine son verildi.
Kod-29 ile işe son veren firmalardan biri de Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Yasin Kaplan Halı Fabrikası’dır. Fabrika 17 işçinin işine “ahlaka aykırı davranış” gerekçesiyle son verdi. DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası üyesi 10 işçi, 59 gündür işe iade talebiyle firma önünde eylemlerini sürdürüyor. “Biz Kod-29 gibi kara bir lekeyi üzerimizden atana kadar direnişimize devam edeceğiz” diyen işçiler, her gün işe gelir gibi mesai saatleri içerisinde firma önünde eylemlerini sürdürüyor. Fabrika müdürünün diğer firmalara kendileriyle ilgili, “Bu işçiler sakıncalıdır, başvururlarsa işe almayın” diye mail attığını kaydeden işçiler, “Zaten direnmekten başka çaremiz kalmadı” diyorlar.
‘SENDİKALI OLDUĞUMUZ İÇİN ATILDIK’
Fabrikada 12 yıldır çalışan işçi arkadaşlarının Kod-29 ile işten çıkarılmasına karşı çıktıkları için kendilerinin de Kod-29 ile atıldığını belirten Erkan Sarıoğlu, “Bizim işten çıkarılmamızın ana sebebi anayasal hakkımız olan sendikaya üye olmamız aslında. Buradan atılırken bazı arkadaşlarımız da sendikaya üye oldukları için baskılara maruz kaldı. Biz işten çıkarıldıktan sonra içerideki baskılar devam etti. Ve içeride şu anda üye sayımız bayağı düştü. Çalıştığımız sıralarda yardımcılarımız vardı. Bu arkadaşlara, ‘Sendikadan istifa edin sizi operatör yapalım. Sendikadan istifa edin sizin anlaşmalı çıkışlarınızı kolaylaştıralım’ diye baskılar yapıldı” dedi.
MOBBİNG UYGULANDI
Daha iyi şartlarda çalışmak ve daha insani ücretlerle çalışmak istedikleri için sendikada örgütlendiklerini dile getiren Sarıoğlu, “Bizim sendikalaşmamız Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işçiler için büyük bir adım. Bunun farkındayız.12 yıllık bir arkadaş, sendikasızdı, Kod-29 ile işten atıldı. Hiçbir tazminat verilmedi. Biz bunun sonucunda toplantılar yaptık. Bu toplantılarda ‘Biz de mi bu arkadaşımız gibi olacağız, biz de mi Kod-29 ile işten atılacağız, tazminatımızı kıdem hakkımızı almadan mı işten atılacağız?’ diye sorguladık ve sendikada örgütlendik. Zam görüşmelerinde sayımız iki haftada 20’den 160’a kadar çıktı. Sonunda zam toplantılarını bahane ederek bize uyduruk bir disiplin kurulu kurarak disiplin kurulunda mobbing uygulayarak 16-17 personel müdürünün arasında tek başımıza sorgulanarak işten atıldık. Sonucunda daha önce de endişe ettiğimiz gibi biz de o arkadaşımız gibi Kod-29 ile işten atıldık” diye belirtti.
BİRLİK OLMA ÇAĞRISI
Kod-29 ile sadece kendilerinin değil çocuklarının da açlığa mahkum edildiğini ifade eden Sarıoğlu, Başpınar Organize Bölgesi’nde çalışan tüm işçilere seslenerek, “Kod-29’ a karşı birlik olmamız gerekiyor. Biz birlik olduğumuz zaman güçlüyüz. Tek olduğumuz zaman hiçbir şey ifade etmiyoruz” diye konuştu.
‘İŞÇİNİN EMEĞİ NAMUSUDUR’
Fabrikada 5 yıllık süre zarfında hakkında hiçbir tutanak tutulmadığını ve herhangi bir ahlaka aykırı davranışta bulunmadığını vurgulayan işçi Mehmet Erlale de, “Burada yapılan haksızlıktır. İşçinin emeği namusudur. Kod-29 ile işten çıkarılmayı kabul etmiyorum. Çünkü bu benim için yüz kızartıcı bir suç, hak etmediğim bir suç, bu yüzden de mahkemede ve burada hakkımı sonuna kadar savunacağım. Mahkeme sonuçlanana kadar da burada direnişimi sürdüreceğim” ifadelerinde bulundu.
‘BENİM ALNIM AÇIK’
İşten çıkarıldığından beri ancak borç alarak geçinebildiğini sözlerine ekleyen Erlale, şunları söyledi: “14 yıldır evliyim, 2 çocuğum var. İşsiz kaldık ve ben çocuklarımı okutmaya çalışıyorum. Ama ne olursa olsun benim alnım açık. Sürekli ‘Yaptıklarınızın kamera görüntüleri var’ diyorlar. Çıkarın bakalım görüntüleri, ne iş yerine zarar verdim ne de başka bir şey yaptım. Ağzımdan tek bir küfür bile çıkmadı.”