Eylemde “Kanlı yasayı istemiyoruz, “AYM yasayı iptal et”, “AKP elini hayvanlardan çek”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz”, “Kısırlaştır aşılat yerinde yaşat” “Nefrete inat yaşasın hayat” sloganları atıldı.
Açıklamada 12 Eylül’ün öncülüğünü yaptığı ötekileştirici ve ayrıştırıcı zihniyetin halen hüküm sürdüğü 2024 Türkiye’sinde en ağır darbeyi hayvanların ve çocukların aldığı vurgulanarak “Mevcut iktidar çocukları koruma bahanesiyle hayvan hakları yasasını insanların eline her türlü silahı veren bir katliam yasasına dönüştürürken ülkece küçücük çocukların aile içi tecavüz ve şiddet sonucu katledilmelerini, çuvallar içinde yok edilmelerini izliyoruz. Son bir ayda Ankara’da çuvallar içinde köpek cesetleri bulunur, İstanbul Kalamış’ta kedi ve köpekler yanında karga, martı ve kirpiler bile zehirlenirken 8 yaşındaki Narin de kendi köyünde, kendi ailesi içinde katledildi ve bir çuval içinde dereye bırakıldı. “Bir kereden bir şey olmaz” diyen zihniyet altında ne çocukları ne hayvanları koruyabiliyoruz. Bugün ne mevcut sokak hayvanı sayısını net biliyoruz ne de 2016 yılından bu yana kayıp çocuk sayısını.” denildi.
Haftalardır sokak hayvanlarına yönelik şiddet ve katliama başkentten, iktidardan ve muhalefetten tek bir itiraz gelmediği belirtilerek “Antalya Kepez Göksu’da 2 köpek 10 gün arayla biri yakılarak biri patisi kesilerek öldürüldü ve kepez belediye başkanı Mesut Kocagöz, bunların doğal ölüm olduğunu, öldürme olmadığını açıkladı alay eder gibi.
Bunlar buzdağının görünen yüzü. Antalya’da Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek başta olmak üzere, Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediyesi Başkanı Cem Kotan ve Kepez Belediyesi Başkanı Mesut Kocagöz da toplamalar yapmaktadır tüm tepkilere ve eleştirilere rağmen. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in belediyelerimiz yasayı uygulamayacak sözüne rağmen.” denildi.
“Siz öldürseniz de bizler yaşatacağız”
Açıklama şu şekilde devam etti:
“İktidarın yapmak istediği kendinden olmayan herkesi ötekileştirmek; ötekine yaşam hakkı
tanımamak. Her hakkı, her özgürlüğü gasp etmek. Bastırmak. Susturmak. Yıldırmak. O kadar ki artık hiçbir vatandaşın değil eleştiri, en temel haklarından olan ifade özgürlüğü bile yok. “Benden olmayana yaşam hakkı tanımam” hukuksuzluğu ve baskısı herkesi ele geçirmek, sindirmek üzere yargıdan yürütmeye bütün kollarıyla hepimizin tepesinde. Bunun en net örneğini hayvanları koruyan bizler, çocuklar, kadınlar, LGBTI+lar ve mülteciler olarak hissediyor, her gün yaşıyoruz.
Ancak yılmıyoruz. Vazgeçmiyoruz. Hepimiz köpeklerimizle, kedilerimizle buradayız. Mahalle
sakinlerimiz olan sokak hayvanlarımızı barınaklarınıza teslim etmeyecek, ölüm çukurlarına
gömmenize izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı yeni eğitim sisteminize terk etmeyeceğiz. LGBTi+ arkadaşlarımızla, komşularımızla şehirlerimize, mahallelerimize tüm renklerimize sahip çıkacağız. Bu yıl da tekrarlayacağınız Büyük Aile Yürüyüşü ile karşımıza çıkardığınız Türk aile yapısında koruyamadığınız Narin’i de, ihale hesaplarınızla her şekilde öldürmeye çalıştığınız köpeklerimiz de yaşatacağız.
Yaşamdan ve adaletten yana olan bizler bugün bir kez daha dile getiriyoruz ki çıkardığınız kanlı hayvan hakları yasanızı kabul etmiyoruz. Tanımıyoruz. Siz öldürseniz de bizler yaşatacağız. Ve bu yasa değişene kadar sokakta, sokak hayvanlarımızın yanında, başında nöbette olacağız. 20 yıldır bizlerden aldığınız vergilerle yapmanız gereken kısırlaştırmaları yapmadınız. Barınak yapmadınız. Aşılama yapmadınız. Ama şimdi “ötenazi” adı altında rant ihaleleri konuşuyor, hayvanların öldürülmesinden bile çıkar sağlamaya çalışıyorsunuz. Bu ülkenin hukukçuları, gönüllüleri ve oy veren vatandaşları olarak buna izin vermeyeceğiz.”