8.3 C
İstanbul
26 Kasım Salı, 2024
spot_img

Antalya Kadın Platformu: Sözümüzde isyan, mücadelemizde dayanışma var

Antalya Kadın Platformu, Kadına Yönelik Şiddetle Ulusararası Mücadele Günü'nde iki eylemde bir araya geldi. 24 Kasım'da yürüyüş yapan kadınlar 25 Kasım günü ise Attalos Meydanı'ndaydı.

Antalya Kadın Platformu, 25 Kasım için 24 Kasım Pazar günü bir araya geldi. “Savaşa, erkek devlet şiddetine, homofobiye, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı, haklarımızı savunuyoruz” şiarıyla Aydın Kanza Parkı’nda buluştu.

Kadınlar Diyarbakır’da “Jin, jiyan, azadi” sloganının yasaklanmasına karşı Diyarbakır’daki kadınları selamlayarak sık sık bu sloganı yükseltti.

Halaylar ve sloganlarla bekleyen kadınlar Cumhuriyet Meydanı’nda yürüdü. Yürüyüşte “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadın yaşam özgürlük”,  “Jin jiyan azadi”, “Adalet biziz susmayacağız”,  “Erkek Adalet değil gerçek adalet” “Kadın cinayetleri politiktir”, “Aile değil kadınız isyandayız” sloganları atıldı.

Cumhuriyet Meydanı’nda basın metni Türkçe ve Kürtçe okundu. Metnin Türkçe’sini Çağrı Sert, Kürtçe’sini Berivan Aydın okudu. Çağrı Sert, 25 Kasım’ın tarihini hatırlattı. Mirabel kardeşlerin mücadelesinden esin aldıklarını söyleyen Sert, kadınların dayanışmaya mücadele ettiklerini söyledi.

Sert, bu ülkede her gün en az 4 kadının katledildiğini, “kutsal aile” denildikçe kadınların ve çocukların öldürüldüğünü kaydederek 11 ayda en az 327 kadının ve 39 çocuğun erkekler tarafından öldürüldüğünü, 240 kadının ölümünün ise “şüpheli” olarak kaydedildiğini aktardı. Sert daha sonra şunları söyledi:

“Bizler kadına yönelik şiddetin münferit olmadığını biliyoruz. Kadınların ve çocukların katilleri içinde yaşadığımız, bizi öldürmek isteyen, nefes almamızı her gün biraz daha zorlaştıran ataerkil düzeninizin tetikçilerinden başkası değil. Bu düzen erkek yargısıyla tetikçilerini, iyi halden, kanıt yetersizliğinden serbest bırakarak bir cezasızlık zırhıyla koruyor. Hayatta kalmak için kendini savunmak zorunda kalan kadınlara ise verebileceği en ağır cezaları veriyor. Kadına yönelik şiddetin sürmesini sağlayan ataerkil politikalarınızdır. Dini siyasallaştıran, siyaseti ise dinselleştiren politikalarınız eşit, özgür ve laik yaşama müdahaledir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirmektedir. Bunu kabul etmiyoruz ve bu 25 Kasım’da da Mirabal kardeşlere dair hafızayı bugünlere taşıyarak, kadınların kolektif hafızalarını katletmeye çalışanlara karşı, geçmişten bugüne kararlılıkla mücadele etmeyi sürdürdüğümüzü yineliyor, “Haklarımız ve Hayatlarımız için Mücadelede Birleşiyoruz” şiarını yükseltiyoruz.” 

Sert, “Erkek devlet şiddetine karşı her alanda yürüttüğümüz mücadeleyi emek, barış ve demokrasi mücadelesinden ayrı düşünmüyoruz. Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikalarla, militarist söylemlerle, seçme seçilme hakkını gasp edenlere karşı Hakkarili, Esenyurtlu, Batmanlı, Mardinli, Halfetili kadınlarla yan yana olmaya devam ediyoruz. Kayyum uygulamaları ile kadın iradesinin en çok hayat bulduğu belediyelere kayyum atayarak irademizi gasp etmenize, kadın taleplerini içeren toplu sözleşmelerin feshedilmesine, hem belediye çalışanı kadınların hem de belediyelerden hizmet alan kadınların yararına düzenlemeleri iptal etmenize karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Halkın, emekçilerin, kadınların bütçe hakkını yok sayan, savaş ve rant politikalarına dayalı, toplumsal cinsiyet eşitliğini hesaba katmayan, sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlenen bütçeyi reddettiklerini, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçe talebiyle alanlarda olmaya devam edeceklerini kaydeden Sert, “Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyor, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyor, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine karşı mücadelede birleşiyoruz” ifadelerini kullandı.

Sert, “İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, KHK’lerle gasp edilen çalışma hakkımıza karşı mücadelede birleşiyoruz! Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmak için Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmak için mücadelede birleşiyoruz! Kayyumlarla gasp edilen seçme seçilme hakkına dönük saldırılar son bulsun, seçilmiş belediye başkanları/eşbaşkanları kentleri yönetmeye devam etsin demek için mücadelede birleşiyoruz! Hayatı hiçe sayarak hayvan katlini yasalaştıran, rant uğruna doğayı talan etmeye devam edenlere karşı mücadelede birleşiyoruz” ifadelerini kullandı.

Sert, şöyle devam etti: “Bizler dünyanın dört bir yanındaki kadınlar; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşeceğiz! Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız!”

Eylem halaylarla sona erdi.

“Sözümüzde isyan, mücadelemizde dayanışma var”

Antalya Kadın Platformu’nun çağrısıyla çok sayıda kadın ve LGBTİ+, 25 Kasım’da Attalos Meydanında buluştu. Antalyalı kadınlar, ölüme karşı yaşamı savunduklarının altını çizdi.

“Sözümüzde isyan, mücadelemizde dayanışma var” pankartı ile “Homofobik söylemler öldürür”, “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Karanlığınızı kadınlar yırtacak”, “Kadın iradesi kayyumları yenecek”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Eşit işe eşit ücret hakkımız ver”, “Şiddetin, sömürünün karşısında, kadın öğretmenin var” dövizleri taşıyan kadınlar adına basın metnini Devrim Mol okudu.

25 Kasım’ın tarihçesini hatırlatan Mol, “Türkiye’de de geçtiğimiz aylarda önce Narin’e, Sıla bebeğe yaşatılanlar, yine Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in yarımşar saat arayla vahşice katledilmelerine öfkemiz, yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizin direncini arttırdı. Türkiye’nin tüm kentlerinde, okul önlerinden, üniversite kampüslerinden, mahallelerden, meydanlardan örgütlü bir ses yükseldi, kadın cinayetleri münferit değil politiktir sesi yükseldi” dedi.

İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, KHK’lerle gasp edilen çalışma hakkına karşı mücadelede birleştiklerini söyleyen Mol, “Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmak için mücadelede birleşiyoruz. Kayyumlarla gasp edilen seçme seçilme hakkına dönük saldırılar son bulsun, seçilmiş belediye başkanları/eşbaşkanları kentleri yönetmeye devam etsin demek için mücadelede birleşiyoruz. Hayatı hiçe sayarak hayvan katlini yasalaştıran, rant uğruna doğayı talan etmeye devam edenlere karşı mücadelede birleşiyoruz. Her türlü yasağa ve baskıya karşı eşitlik, laiklik ve özgürlük için mücadelede birleşiyoruz. Bizler dünyanın dört bir yanındaki kadınlar; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşeceğiz! Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız.”

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol