5.7 C
İstanbul
23 Kasım Cumartesi, 2024
spot_img

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri: 12 Eylül Zihniyeti Sivil Görünümle Devam Ediyor

12 Eylül darbesinin 44. yıldönümünde eylem yapan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri "12 Eylül'ün izinden gidenlere karşı kazanmanın yolu ortak mücadeledir" dedi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri 12 Eylül darbesinin yıldönümünde Attalos Meydanı’nda açıklama yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Mahir Doğan, 1980li yıllarda toplumsal hareketin kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmesi karşısında emperyalistlerin ve uluslararası sermayenin askeri darbeleri teşvik ettiğini belirterek bu yıllarda kapitalizmin yapısal krizlerinden birini yaşadığını ve krizi aşmak için neoliberal politikaları devreye soktuğunu, emeğe ve kazanılmış haklara saldırının arttığını vurguladı.

Darbenin biçimsel olarak sona erdiğini fakat Türkiye’nin 44 yıldır 12 Eylül darbesi ile inşa edilen baskıcı siyasal ve iktisadi rejimin içinde yaşadığını söyleyen Doğan, “Temel hak ve özgürlükler söz konusu olduğunda 12 Eylül faşist cunta anayasasının dahi rafa kaldırıldığı, bir “anayasasızlık” döneminden geçmekteyiz. Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor, halkın oylarıyla seçilmiş vekiller cezaevlerine atılıyor, halkın seçtiği belediye başkanları tutuklanıp yerine kayyumlar atanıyor. Darbecilerin uyguladığı emek karşıtı neoliberal ekonomik politikalar daha da derinleştirilerek uygulanıyor, darbecilerin kurduğu otoriter emek rejimi ve güdümlü sendikal düzen, ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerindeki yasaklar ile birlikte devam ediyor.” dedi.

Aradan 44 yıl geçmesine rağmen halkların, emekçilerin, gençlerin yaşamlarına çöken 12 Eylül karanlığının sürmekte olduğunu ve iktidarın bu iklimi devam ettirdiğini belirten Doğan sözlerine şu şekilde devam etti:

“Grev hakkı başta olmak üzere sendikal hak ve özgürlükler ya yasaklanmış ya da kağıt üzerinde kalmış, kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı sonucunu iktidar ve yandaş sendikanın belirlediği göstermelik ve etkisiz bir mekanizmaya dönüştürülmüş, toplantı ve gösteri hakkı, örgütlenme özgürlüğüne dönük saldırılar artmıştır.

Bugün doğamız ve kentlerimiz sermayenin, rantiyenin yağma alanına çevrilmiştir. En son Artvin Hopa’da doğasına sahip çıkan Reşit Kibar silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. İnsan haklarının yok edildiği bir ülkede hayvanlar,doğamızın katliamı devam ediyor.

Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmeleri AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilmiş, kamu hizmetlerinin tasfiyesi süreci özelleştirme politikaları ile hızlandırılmış,  eğitimden sağlığa tüm kamu hizmetlerinde özel sektörün desteklendiği politikalar/yasal düzenlemeler artırılmıştır.  Ülkenin kaynakları, halktan toplanan vergiler özelleştirmelerle, hazine garantileri ile sermayeye, yandaşlara peşkeş çekilmiştir.

Bütçelerde kamu yatırımlarına ayrılan paylar gittikçe azaltılmış, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi yandaş konfederasyonlarla yapılan ‘toplu sözleşmelerle’ düşük ücretlere, güvencesiz istihdama mahkûm edilmiştir.

İçte ve dışta uyguladığı savaş politikaları ile ülkeyi tam bir cehenneme çeviren AKP iktidarı, Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve diyaloğa dayalı siyasal çözümü yerine bir kez daha silaha, çatışmalara, kayyum politikalarına, parti kapatma davalarına, kitlesel tutuklamalara, cezaevlerinde işkence uygulamalarına vb. sarılmıştır.”

“12 Eylül’ün izinden gidenlere karşı kazanmanın yolu ortak mücadeledir”

Doğan, halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, askıya alındığı, gençlerin gelecek umutlarının yok edildiği, yaşam tarzlarına inceltilmiş gerici dayatmalarla müdahale edildiği, kadınların kazanılmış haklarının dahi birer birer ortadan kaldırılmak istendiği günümüz koşullarında 2 Eylül’ün izinden gidenlere karşı demokrasiyi, barışı, laikliği, emeğin haklarını kazanmanın yolunun emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliğinden ve ortak mücadelesinden geçmekte olduğunun altını çizdi.

Doğan açıklamasını şu şekilde bitirdi:

“Emek ve Demokrasi güçleri olarak tüm saldırıları geriletmeye, barışı egemen kılmaya, laik, demokratik bir ülke temelinde halkların özgürlüğü ve eşit yurttaşlık talepleriyle, yeni bir demokratik anayasayı hayata geçirinceye dek toplumsal muhalefetin tüm unsurlarıyla birlikte ortak mücadeleyi esas almaya devam edeceğiz. 12 Eylül’ün 44. yılında darbeyi bir kez daha kınıyor, askeri-sivil darbe zihniyetine karşı fiili ve meşru mücadeleyi yükseltme kararlığımızı ifade ediyoruz.”

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol