Ankara Emniyetinde bir eylemde gözaltına alınırken Merve Demirel polisin cinsel tacizine uğradı. Konu meclis gündemine taşındı. Emniyetin tacizi aklayan açıklamaları kamuoyunda tepki ile karşılandı.
16 Şubat’ta Sakarya Caddesi’nde Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TAYAD) tarafından gerçekleştirilen eylemde, Merve Demirel bir isimli kadını gözaltına alındığı sırada bir polis tarafından cinsel tacize uğradı. Kamuyoyu tarafından büyük tepkiyle karşılanan bu olay üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü konu ile ilgili resmi internet sitesinden yaptığı açıklama ile tacizi adeta meşrulaştırdı. Yayınlanan yazıda Merve Demirel’in ve kardeşinin “terör örgütünün eylem ve etkinliklerine katıldığı”, babaları ise “FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü” iddiaları yer aldı.
Sitede yayınlanan açıklamada “M.D isimli şahsın Çorum’da ikamet ettiği zaman zaman Ankara’ya gelerek DHKP/C Terör örgütü açık alan yapılanmaları organizesinde düzenlenen eylem ve etkinliklere katıldığı, kardeşi B.R.D’nde anılan söz konusu eylemlerde aktif bir şekilde faaliyet yürüttüğü, babaları E.D’nin ise Çorum ilinde öğretmenlik yaparken FETÖ/PDY Terör örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı (Aktif Eğitim Sen üyesi olduğu) 2016 yılı Ağustos ayında ihraç edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
HDP ve CHP Polis tacizini gündeme taşıdı
HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ve CHP’li Sezgin Tanrıkulu, polisin M.D’yi gözaltına alırken taciz ettiği fotoğrafları hatırlattı ve polis hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu. HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, konuyla ilgili soru önergesini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlamasını istedi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Önergelerde şu sorulara yer verildi:
- Basın da yer alan bu görüntüleri başta İçişleri ve Adalet Bakanlığı olmak üzere bütün bakanlar görmüşler midir?
- Bu görüntülerle ilgili açılmış herhangi bir soruşturma var mıdır? Tacizi gerçekleştirdiği gözüken kamu görevlisi halen görev başında mıdır? Bu görevlinin başka taciz vukuatları da olmuş mudur?
- 28 Şubatta bile görmediğimiz bu görüntüler üzerine herhangi bir açıklama yapılacak mıdır?
- Bu tarz taciz ve tecavüz olaylarında güvenlik görevlilerinin personellerini korudukları ve olayların üstünü örttükleri iddiaları doğru mudur?
- Son 5 yıl içerisinde kaç yurttaştan güvenlik güçleri tarafından taciz edildiği yönünde şikâyet alınmıştır? Bu konuda devam eden soruşturma ve dava sayısı kaçtır? Bu konuda soruşturmaya gerek olmadığı ve takipsizlik kararı verilen şikâyet sayısı kaçtır?
- Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TAYAD) Ankara’da gerçekleştirdiği eyleme dair polis kamerasına yansıyan eylemcilere saldırı, taciz vb. anlar var mıdır?
- Eylemcilerin gözaltına alınması sırasında fotoğraflarla ortaya çıkan taciz olayı sonrası soruşturma açılmış mıdır?
CHP’li Yüceer “Babasının durumu tacizi haklı kılar mı?”
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de polisin taciz görüntülerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu. Yüceer, “Temel görevi kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak olan bir güvenlik görevlisinin bir kadına cinsel saldırıda bulunması kabul edilemez bir durumdur. Söz konusu kamu görevlisi hakkında herhangi bir araştırma/inceleme/soruşturma başlatılmış mıdır?” dedi.
Konuyla ilgili Ankara Emniyetinden yapılan açıklamada, hukukun temel ilkelerinden olan suçun şahsiliği ilkesini açıkça çiğnenerek Merve Demirel’in babasının bir terör örgütü üyeliği nedeniyle ihraç edildiği iddiasına yer verildiğini hatırlatan Yüceer “Merve Demirel’in babasının işlediği herhangi bir suç cinsel tacizi meşru mu kılmaktadır?” diye sordu. Yüceer ayrıca 2012-2019 yılları arasında ve emniyet personeli kaç kamu görevlisi hakkında cinsel taciz ve cinsel saldırı şikayetinde bulunulduğu, “Yapılan başvurular sonucunda kaç personel hakkında araştırma/inceleme/soruşturma yapılmıştır” sorularını yöneltti.
Ankara Barosu’ndan Gözaltında Tacize Suç Duyurusu
Ankara Barosu da genç kadının taciz edilerek gözaltına alınması hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda “Basında fotoğrafları yer alan kimliği bilinmeyen polis memuru tarafından cinsel saldırıya uğramış ve o an fotoğraflarla belgelenmiştir. Başlıca görevi kamunun güvenliğini sağlamak olan kolluk görevlisinin gözaltına alınmakta olan ve kendisini kesinlikle savunma imkanı olmayan bir vatandaşa karşı bu şekilde cinsel bir saldırıda bulunması kabul edilemez bir davranıştır. Fotoğraflardan çok net anlaşıldığı üzere, kolluk tarafından müdahale edilirken yapılmaması gereken bu fiil genç kıza uygulanmıştır. Bu durumda bir vatandaşı gözaltına alırken kolluk tarafından yapılan müdahale ölçülü olmalıdır. Kişilerin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmemeli ve konusu suç teşkil edecek davranışlardan özellikle kaçınılmalıdır” denildi.
Süleyman Soylu: “Polisin ezilmesine müsaade etmeyiz”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da konuya ilişkin olarak kişisel Twitter hesabında bir paylaşımda bulundu.
“Yasadışı eylem yapıp direnirseniz, uyarılardan sonra ‘kargatulumba’ gözaltına alınırsınız” diyen Soylu, devamında “Eğer taciz varsa üzerine ilk biz gideriz. Hayatı kendi gibi düşünmeyenleri tacizle geçenlerin ‘Babası FETÖ’den ihraç,kardeşi DHKP-C’li proje kadın’ üzerinden polisi ezmesine müsaade etmeyiz” ifadesini kullandı.
AKP’li Zengin: “Telaşın Verdiği Yanlış Hareket”
AKP Grup Başkan Vekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin, bir kadın öğrencinin polisin cinsel saldırısına maruz kalmasına ilişkin, “Bir telaş içerisinde, bir kişiyi arabaya yerleştirmeyle alakalı telaşın verdiği yanlış bir hareket“ dedi.
Mecliste yaptığı konuşmada, AKP’li Zengin, görüntülerde ‘özensizlik içinde bir tavır‘ olduğunu söyleyerek, “Keşke orada bir kadın polis olsaydı, onlar müdahil olsalardı” dedi.
AKP’li vekil ayrıca polisin ‘tacizci‘ olarak itham edilmesine de ‘asla tahammüllerinin olmayacağını‘ belirtti.
Merve Demirel: “Haysiyetsizlik polise ait”:
Artı Gerçek’e konuşan Demirel, şu açıklamalarda bulundu:
“Polisin haysiyetsizce yaptığı muamelenin yarattığı utanç kesinlikle polise aittir. Bu utanç bana yüklenemez. Haysiyetsizleştirilen, itibarsızlaştırılan ben değilim, tacizci polistir. Toplumda böyle bir algı var; tecavüzcülerin, tacizcilerin, onursuzca muamele yapanların yarattığı utanç kadınlar üzerine yüklenmeye çalışılıyor. Bu utanç onlara aittir. Bu bilinci kazandığımızda biz kadınlar olarak kesinlikle utanmamalıyız. Bu eylemi ben tutsak arkadaşlarımız adına yapıyordum. Bunları düşündüğümde bizimle tacizci polisler arasında bir barikattır bu. Hiç utanç duymadım. Geri çekilmek, sinmek istemedim. Zaten aynı gün saat 18.00’da Yüksel Caddesi’nde yapılan eyleme de katıldım.”
Bir avukatın kendisi için “Keşke yüzünü gizleseydik, bir yaşantısı, itibarı var” dediğini aktaran Demirel, “Ben bunu kesinlikle reddediyorum. İtibarsızlaşmak söz konusu değil. Bu erkek egemen anlayışın kalıntıları. Maalesef taciz, tecavüze uğrayan kadınların adları duyulduğunda itibarsızlaşacak gibi algılanıyor. Öyle değil, itibarsızlaşan biz değiliz” diye konuştu. Artı Gerçek’ten Derya Okutan Merve Demirel ile yaptığı bu söyleşi sonrası gözaltına alındı.
Kaynak: Artıgerçek, Evrensel, Diken, Gazeteduvar