Ankara’da emek ve meslek örgütleri ve kitle örgütleri AOÇ’nin Toki tarafından ihaleyle satılmasını protesto etti. TOKİ önünde yapılan basın açıklamasını Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Candan Akkuş okudu.
Akkuş açıklama şu noktalara değindi :
Cumhuriyet’in özgürlükçü değerlerinin kurucu mekanı olan Atatürk Orman Çiftliği, halka ait kamusal kullanım alanı olarak 5 Mayıs 1925 ‘te Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsi mal varlığı olarak kurulmuştur. Savaştan çıkmış bir ülkenin kalkınma ile yeniden özgürleşmesinin mekânı olan Atatürk Orman Çiftliği Cumhuriyetin devrimci ve özgürlükçü modelidir. AOÇ fikri; tarımsal üretim alanında yenilikçi fikirlerin halk için sağlıklı gıda üretiminin laboratuarıdır. Dedi.
Akkuş devamında ise: AOÇ fikri; insan ve üretim ilişkilerini bütünsellik içerisine alan , kolektif bir yaşam biçiminin ifadesi olarak toplumsal işçi mahallesidir. AOÇ fikri;İş üzerinde “yaparak dokunarak hissederek” üreterek öğrenme alanı olarak bir halk üniversitesidir.AOÇ fikri; Kadın ile erkeğin, eğitimde üretimde paylaşımda eşit ilişkiler kurulduğu toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilk deneyimlendiği toplumsal eşitlik alanıdır. AOÇ fikri, halkçıdır; Özvarlıklarına dayanarak kurulan çiftlikte üretimin önceliği halkın ihtiyacı üzerine şekillenir, kapitalizmin kar hırsıyla yarattığı tüketim için değil. AOÇ fikri ilericidir; halka sosyal buluşma ortamları sağlayan çağdaş yaşam alanları, tiyatro, müze, piknik alanları, havuzları, spor alanları, lokantaları ile birlikte halkın kültür sanat ve eğlence ihtiyaçlarının karşılanmasının ortak ve çağdaş mekandır.
Akkuş son olarak: AOÇ fikri bütünlükçüdür;Cumhuriyetin Başkenti, Ankara’nın kentsel planlamasında, Ankara’nın yeşil aksı içerisinde kente saplanan yeşil bir kama gibi, Ankara’nın nefes alanıdır, akciğeridir. AOÇ fikri ekolojiktir; Bataklıktan vahaya dönüştürülen AOÇ ekonomik kurtuluş savaşının kurucu mekânıdır. İnsan doğa ilişkisinin , insan doğa birlikteliğinin emekle yeniden örüldüğü, İnsan ile doğanın birlikte harmanladığı yeni bir yaşma kültürü yaratmanın, doğa kültür emek ve bilimle şekillenen kültürel peyzaj alanıdır. AOÇ fikir gelecektir; taşıdığı değerlerle gelecek kuşaklara aktarılacak, insanın yeniden mücadele azminin ve devrimci dönüşümünün tanık mekânıdır.
Taşıdığı bütün potansiyellerle birlikte Atatürk Orman Çiftliği salt bir çiftlik değil, Cumhuriyet değerlerinin kurucu ve simge mekânıdır. Hedef alınması ve talan edilmesi işte bundandır. 11 Haziran 1937 de Mustafa Kemal Atatürk tarafından şartlı bağışla halkına emanet edildiğinde toprak bütünlüğü 55 bin dekar olan Atatürk Orman Çiftliği arazileri, bugün toprak bütünlüğünün neredeyse yarısını, devirlerle, tahsislerle ve kiralamalarla kaybetmiştir. 5659 sayılı kanuna göre AOÇ arazilerinde konut ve ticaret yapılamayacağı açıktır. Bugün Gazi Üniversitesine Tıp Fakültesi yapılmak üzere verilen Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin hülle yoluyla TOKİ ‘ye devredilmesi ve TOKİ tarafından ticaret ve konut alanı olarak açık arttırmayla satılması ihalesinin yapılacağı bu alanda bir kez daha haykırmak için buradayız.
Atatürk’ün şartlı bağışla halkına emanet ettiği vasiyeti ile AOÇ arazilerini satışa çıkartmak hukuksuzdur, vasiyete ihanettir. “İhanetin ihalesi olmaz, Atatürk Orman Çiftliği alanları satılamaz,” derken, bizler aşağıda imzası olan örgütler olarak Atatürk Orman Çiftliği alanlarına sahip çıkıyor, hukuksuz ihalenin iptal edilmesini, amacı dışında kullanılan AOÇ arazilerini AOÇ’ye devredilmesini bir kez daha hatırlatıyoruz. İktidarın rejimle hesaplaşmasının zirve mekanı haline gelen ve sürekli talan edilen, metrekaresi 10 kuruştan kiralamaya açılan, Danıştay dava daireleri kurulunun oy birliği ile aldığı karara rağmen otoriter rejimin mekansallığını üreten kaçak saray da yaşanan hukuksuzluğu ülkenin dört bir yanına yaygınlaştıranlara karşı Atatürk Orman Çiftliği alanları özgürleşene kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.dedi.