Hasta tutsaklar için, Ankara ve İzmir’de de eylemler gerçekleştirildi. Ankara’da, ağır hasta Cemil İvrendi, İzmir’de ise Mehmet Salih Filiz için bir araya gelen insan hakları savuncuları, hasta tutsakların bir an önce tahliyesini istedi.
Ankara
Ağır hasta Cemil İvrendi 28 yıldır tutuklu tahliye için ne bekleniyor?
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Maraş Türkoğlu Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Cemil İvrendi’nin durumuna dikkati çekerek, tahliyesini talep etti.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için düzenlediği eylemin 411. haftasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde bir araya geldi. Basın açıklamasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü yöneticilerinin yanı sıra birçok yurttaş katıldı. “Tedavi Haktır Engellenemez. Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın” pankartının açıldığı açıklamada, Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Cemil İvrendi’nin (59) sağlık durumuna dikkati çekildi.
Kanamalarından dolayı ameliyat oldu
Açıklamayı İHD Hasta Tutuklular İnisiyatifi adına Ümitcan Akbulut yaptı. Akbulut, Cemil İvrendi’nin 1994’ten bu yana cezaevinde bulunduğunu söyledi. İvrendi’nin bugüne kadar 17 farklı cezaevinde kaldığını da ifade eden Akbulut, “Siirt E Tipi Kapalı Cezaevinde kaldığı 2002 yılında, tesadüfen kalp yetmezliği hastalığı olduğu teşhis edilmiş ve aynı yıl Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yatırıldı. Açık kalp ameliyatı oldu ve yapay olan kalp kapakçığı takıldı. Bundan ötürü COUMADİN isimli kan sulandırıcı ilacı kullanıyor ve ayda bir tetkik yapılarak, ilacın dozunun belirlenmesi gerekiyor. Ayrıca kendisine 2006 yılında yüksek tansiyon ve yüksek astım hastalıkları tanısı konulmuş ve bu hastalıkları için de sürekli ilaç kullanmak zorundadır. 2007 yılında sağ kalçasının üst iç kısmında anal fistül denilen rahatsızlık nedeniyle meydana gelen yara patladı. 2008 tarihine kadar devam eden bu kanamalar nedeniyle Erzurum’da ameliyat oldu” ifadelerini kullandı.
3 yılda 3 ameliyat
İvrendi’nin sevk edildiği Eskişehir Cezaevi’nde de yarasının kötüleşmesi sonucu 2015 yılında Eskişehir Osman Gazi Üniversitesinde ameliyat olduğunu hatırlatan Akbulut, “İvrendi, Eylül 2017 yılında fenalaşması sonucu Eskişehir Devlet Hastanesi’nde tekrar ameliyat oldu. Ameliyattan sonra 11 gün hastanede kaldı. Daha sonra Tarsus T Tipi Cezaevi’ne sevk edildi ve burada 18 Mayıs 2018’de yaranın patlamasıyla birlikte tekrar ameliyat edildi ancak yarası kapanmadı. 1 Ağustos 2019 tarihinde Tarsus 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nden Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edilmiştir” dedi.
İzmir
Kolon kanseri, ülseratif kolit, verem ve kemik erimesi hastalıkları bulunan tutuklu Mehmet Salih Filiz’in durumuna dikkati çeken İHD üyeleri, Filiz’in artık serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Susma, suça ortak olan. Ölüyorlar” ve “Ağır hasta mahpuslar ölüyor. Susma” pankartları açıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu ve il yönetiminin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Basın metnini İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek okudu.
Ülseratif kolit, kolon kanseri ve verem!
256. haftalarında hasta tutuklu Mehmet Salih Filiz’in durumuna dikkat çekeceklerini belirten Çiçek, Mehmet Salih Filiz’in henüz 28 yaşında olmasına rağmen ülseratif kolit, kolon kanseri ve verem tedavisi gördüğünü belirtti. Filiz’in kolon kanseri için 14 günde bir ilaç alması gerektiğini aktaran Çiçek, “Olması gereken iğne Türkiye’de bulunmadığı için tedavisi tam yapılamamaktadır. Bu hastalıklarının yanı sıra akrit ve omirilik kemik erimesi vardır. İHD ağır hasta mahpuslar listesinde yer almimaktadır. M. Salih, Antalya L Tipi Hapishanesinde iken tedavisine başlanılmış hatta doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylemişlerdir. Her şey belli bir seyirde devam ederken apar topar Ödemiş T Tipi KCİK’na, seyahatin sağlığına vereceği olumsuz etkinin bilinmesine rağmen, sürgün edilmiştir. Ödemişte iken tedavisi için hem pandemi hem yönetimin duyarsızlığı hem de tam teşekküllü hastane bulunmadığı için tedavide sorunlar yaşamıştır” dedi.
Sürgün ve işkence
Filiz’in kendi başına yaşamını idame edemediğini ve arkadaşlarının yardımıyla günlük işlerini karşıladığını vurgulayan Çiçek, midesindeki yaraların ise kapanmadığını söyledi. Filiz’in Ödemiş’te biyopsi olduktan sonra aceleyle tekrar sürgün edildiğini kaydeden Çiçek, “Her sürgün edilişte baskılara ve darba uğramıştır. Uğradığı şiddeti avukat görüşünde ifade etmiştir. Hasta olduğunu söylemesine rağmen şiddet uygulaması devam etmiştir. Çıplak aramaya da maruz kalmış, kabul etmediği için küfredilerek tokatlanmış, bir kısmı kamera görüntülerine girebilecek yerde şiddet uygulanmıştır” ifadelerini kullandı.
Bodrum S Tipi’ne gönderilmesi ne amaçladır?
Filiz’in genetik kemik erimesi hastalığının da bulunduğunu aktaran Çiçek, “Ödemişte tedavi belli aşamaya gelmek üzereyken, daha önce de olduğu gibi, Bodrum S Tipi Hapishaneye gönderilmesi ne amaçladır? Üstelik kendisi ani kanamalar ve baygınlık geçirmesi riskine karşı neden tek başına uzun süre tutulmuştur? Bodrum, tedavilerin yapılması için yeterli donanıma sahip olmadığı için sık sık ring aracıyla Muğla’ya götürülmesi aracın sağlıksızlığı ve yolun uzunluğundan kaynaklı olarak kanamalarının artmasına neden olmakta. Canının çokça yanmasına neden olduğu için tedaviye gitmeye gözü kesmemektedir. Bunun için de tedavisinin yapılabileceği hapishanelere sevk dilekçeleri vermiştir. Genç yaşında bu kadar ağır hastalığı bulunan ve yeterli tedavisi yapılamayan Mehmet Salih Filiz derhal serbest bırakılmalı, tedavisinin aile ortamında yapılması sağlanmalıdır” diye konuştu.
Tahliye için ne bekleniyor?
Akbulut, İvrendi’nin kalp, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve anal fistül olmak üzere 4 kronik hastalığı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “Bunlardan en çok zorlayanı anal fistül rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlıktan kaynaklanan yarası hala açıktır ve çok ağrı, sızı yapmaktadır. Sürekli olarak hastane ortamında kan tahlili yapılması gerektiğinden sağlık kurumuna gitmesi gerekmekte ancak pandemi koşullarından kaynaklı olarak karantina odasında kalma nedeniyle hastaneye düzenli gidemediği için tedavileri sürekli olarak erteleniyor ve bu durum sağlığının giderek kötüleşmesine yol açıyor. Cezaevi koşullarından kaynaklı olarak hastalığı ilerliyor. 20 yıldır kalp hastası olması nedeniyle ayda bir kan pıhtılaşma süresini ölçen testi yaptırmak zorundadır. 2003, 2010 ve 2014 yıllarında kurula çıkmış ancak olumlu bir sonuç alamamış ve buna Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru da sonuçsuz kalmıştır. Cemil İvrendi’nin kendisini zorlayan ve riskli hastalıkları için tetkik ve tedavileri eksiksiz olarak yapılmalı, bunların yanı sıra hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek düzeyde hastalıkları için Adli Tıp Kurumu’na tekrar sevki yapılmalı ve daha sağlıklı koşullarda tedavilerinin yapılması için tahliyesi sağlanmalıdır.”