Saray rejiminin yönetme krizi derinleştikçe baskıyı arttırmak dışında bir yol bulamıyor. Saldırı yöntemlerinden biri de, özellikle liseli ve üniversiteli öğrenci gençlere yönelik ajanlık dayatmaları. Son olarak Ankara’da TİP üyesi bir liseli ile İzmir’de Öğrenci Kollektifleri’nden bir üniversiteli öğrenciye ajanlık dayatmasında bulunuldu.
Ankara: Polis kaçırdığı TİP üyesi liseliye ‘muhbirlik’ dayattı
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara İl Örgütü, liseli üyelerinin polis tarafından kaçırılarak, ajanlık dayatılmasına ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada konuşan TİP Ankara İl yöneticisi Ahmet Ensar Şan, “Son dönemde mücadelemize karşın engelleme girişimlerini sıklaştıran ve korku iklimini devlet eli ile yaymaya çalışanlar önce hiçbir sebep sunmaksızın keyfi ve anayasaya aykırı bir şekilde valilik kararı ile parti çalışmalarımızı sekteye uğratmaya çalışmış, bugün de bu emellerini açık bir şekilde belirterek bir lise öğrencisi genç arkadaşımızı hukuksuz bir şekilde alıkoyarak fikir üretme ve özgür siyaset yapma hakkını hiçe saymak istemişlerdir” dedi.
Polis muhbirlik teklif etti
“Adı her gün yolsuzluklarla kayıp silahlarla ve mafya ile anılan İçişleri bakanının elemanları gençliğe musallat olmaya ve gençlikten korkmaya devam etmektedirler” diye konuşan Şan, “Bilmeliler ki böyle tekliflerle gençliği boyun eğdiremeyecekler. Hiçbir güç gençliğin mücadele inadını söküp alamayacaktır. Hakka emeğe eşitliğe özgürlüğe ve adalete olan inadımız mevcut bulunan saray rejiminin kanunsuz faaliyetleri sürdüğü müddetçe artarak ve daha da güçlenerek emin adımlarla yolunda devam edecektir. Sokakları da alanları da terk etmiyoruz” diye belirtti.
İzmir: Öğrenci Kolektifi üyesi gence ajanlık dayatması
Öğrenci Kolektifleri’nden bir genç, 12 Haziran Salı günü Karşıyaka İskelesi’nin önünden geçerken polis tarafından durdurulup kimlik sorgusuna ve telefonunun kurcalanmasına maruz kaldı. Aynı polisler, telefonla arayarak ajanlık dayattı. Öğrenci Kolektifleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube’de konuya dair açıklama yaptı.
‘Farklı numaralarla arayıp tehdit ettiler’
Arkadaşlarının 12 Haziran’da Karşıyaka İskelesi’nin önünden geçerken önünün sivil polisler tarafından kesildiğini söyleyen Öğrenci Kolektifleri’nden Elif Yerlikaya, “Arkadaşımız makul şüpheli adı altında GBT için bir süre tutulmuştur. GBT sonrası sivil polisler arkadaşımızın çalıştığı yer ve saatten, o an gideceği yere kadar bilgi sahibi olduklarını dile getirmişlerdir. Sonrasında ise Öğrenci Kolektifleri’nden arkadaşlarımızın isimlerini vererek bilgi almaya çalışmış, “takılma onlara” diyerek arkadaşlarımızı hedef göstermiş ve fişlemeye çalışmışlardır. Ardından tekrar görüşme teklif ederek ajanlaştırma girişimine devam etmişlerdir. Arkadaşımız tavır sergiledikten ve oradan uzaklaştıktan sonra ise polisler farklı iki telefon numarası tarafından arayıp buluşma için taciz etmeyi sürdürmüşlerdir” dedi.
‘Alanları doldurmaya devam edeceğiz’
Ajanlaştırma politikalarının 90’lı yıllardan bu yana devam ettiğini belirten Yerlikaya, “Ajanlaştırma politikaları, devrimcileri sindirme, hedef gösterme ile alanlardan uzaklaştırmaya çalışmalarından başka bir şey değildir. Bizler devletin ve onun maşalarının bu ucuz hamlelerine karşı örgütlü gücümüzle alanları doldurmaya devam edeceğiz” sözleriyle tepki gösterdi.
‘İktidar gençleri hedef alıyor’
AKP iktidarının örgütlü gençleri hedef aldığını dile getiren Yerlikaya, “Üniversitelerimize kayyum atayan, bizleri geleceksizlik ve işsizlik ile baş başa bırakan, pandemi sürecini yönetemeyen, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden AKP iktidarı, tüm bu politikalarına karşı sokakları, kampüsleri, meydanları dolduran üniversitelileri hedef alıyor. Özerk demokratik üniversiteyi savunan, kayyumlara direnen, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan, nefrete inat yaşasın hayat diyen biz üniversiteliler buradayız. Devlet karşımıza hangi politikayla çıkarsa çıksın karşısında tarihini geçmişten alan örgütlü bir devrimci gençlik var” diye konuştu.