Ankara Kadın Platformu, HDP yönetimindeki 3 büyükşehir belediyesine kayyum atanmasına karşı bir açıklama yaparak “Kayyum darbesi erkek egemen aklın savaş hamlesidir” dedi.
Ankara Kadın Platformu, İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları’nın görevlerinden alınıp yerine kayyum atanmasına karşı bir açıklama yaptı.
“Biz kadınlar, kadın düşmanı kayyumlara karşı halk iradesini, demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini savunuyoruz” denilen açıklamanın tamamı şu şekilde:
“AKP –MHP koalisyon hükümetinin, devletin karakterini de oluşturan kadın düşmanı politikaları, devletin kendini yeniden yapılandırma ve tahkim sürecinde öncelik haline geldiği somut bir şekilde açığa çıkmıştır. Yaşamın bütün alanında halklar, inançlar, emekçiler, kadın ve LGBTİ’ler üzerinden savaş politikaları esas kabul edilmektedir. Milliyetçiliğin ve cinsiyetçiliğin zirve yaptığı bu dönemde her türlü faşizan politikanın ilk yönelimi kadın mücadelesi ve kadın kazanımları olmaktadır. Siyasal iktidar kadınların direnerek ve mücadele ederek elde ettikleri kazanımları yok ederek yerine kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin alabildiğine sıradanlaştırıldığı erkek egemen bir yaşam inşa etmeye çalışmaktadır.
Ankara Kadın Platformu olarak tüm kamuoyuna çağrımızdır: 19 Ağustos 2019 günü erken saatlerde Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları görevden alınmış, yerlerine söz konusu illerin Valileri kayyum olarak atanmış, belediye binaları polisler tarafından basılmış, eş zamanlı olarak yüzlerce insan gözaltına alınmıştır.
31 Mart 2019 günü yapılan seçim sonucunda göreve gelen, halkın verdiği oylarla seçilmiş eş belediye başkanlarının tamamen hukuksuz ve hiçbir kural tanımaksızın görevden alınmış olması bu ülkede seçimin, demokrasinin, halk iradesinin tanınmadığının bir kez daha ilanıdır.
31 Mart seçimleri öncesinde başlatılmış olan seçilmişleri görevden alıp, belediyeleri kayyumla yönetme uygulamasına halkın oyları ile son verilmişken, seçimden henüz beş ay sonra siyasal iktidarın yine aynı yönteme başvurmuş olması tek adam iktidarında ısrardan başka bir şey değildir.
Kayyumların yapmış olduğu yolsuzluklar, belediyenin olanaklarının nasıl kişisel menfaatler için kullanıldığı seçilmiş belediye başkanları tarafından ortaya açıkça çıkarılmışken, belediyelerin yeniden kayyumlara teslim edilmesi, bu yolsuzluk ve çıkar düzeninde devam ve ısrar anlamına da gelmektedir.
‘NE İTAAT EDERİZ NE DE RAHAT ETTİRİRİZ’
Kayyum demenin ne demek olduğunu biz kadınlar daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemdede kayyumların ilk icraatı kadınların kurdukları yapıları dağıtmak oldu. Diyarbakırda kadın daire başkanı kayyum tarafından görevden alındı ve gözaltına alındı. Kayyum demek halka ait olanı kendi menfaati için kullanan, sığınma evlerini, kadın derneklerini, kreşleri, klinikleri, kız öğrenci yurtlarını, şiddet merkezlerini, kadın emeği pazarlarını kapatan demektir. Kayyum, kadınların kazanılmış haklarını ellerinden alan, lüks makam odalarından kadınların hayata katılımlarını engelleyen ve yaşam hakkına saldıran AKP-MHP koalisyonunun vücut bulmuş halidir. Ne itaat ederiz ne de rahat ettiririz.
Kadınlar kazanılmış haklarını savunmaya kararlıdır. Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerini var eden kadın mücadelesine doğrudan saldırı olan kayyum düzenini tanımıyoruz.
Ankara Kadın Platformu olarak bu zorbalığı kabul etmiyoruz ve tüm kadınları bu darbe karşısında kadın dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz. Savaş, zorbalık, kadın düşmanlığı ile AKP-MHP koalisyonu eş başkanlık sistemi ile kadınların siyasete katılmasını hedef haline getirmiştir. Kazanımlarımızı elimizden almaya çalışmaktadır.‘KAYYUM DARBESİ ERKEK EGEMEN AKLIN SAVAŞ HAMLESİDİR’
Kayyum düzeni aynı zamanda eş bakanlık sistemini de ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Öte yandan önceki kayyum döneminden biliyoruz ki kadınlara hizmet eden hangi kurum var ise kayyumlar önce onu hedef almaktadır. Biz kadınlar kazanımlarımızı korumaya erkek egemen devlet politikalarının karşısında dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz. Eş başkanlık sistemini kriminalize etmeye çalışan AKP-MHP koalisyonu bilsin ki kadınların iradesine kayyum atanamaz. Halkın varlığının görmezden gelindiği bu kayyum darbesi erkek egemen aklın savaş hamlesidir.
Biz kadınlar, kadın düşmanı kayyumlara karşı halk iradesini, demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini savunuyoruz.
Artık yeter! Savaş politikaları ile yaşanan ekonomik krizi, yoksulluğu unutturmak isteyenlerin karşısında direnen kadınlar var. Cinsiyetçi, kadın düşmanı politikaları ile kadınların haklarını gasp etmek isteyenlerin karşısında direnen kadınlar var.
Buradan tüm kadın örgütlerine sendikalara, siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine çağrı yapıyoruz. Mücadeleyi büyütelim, kayyum düzenine her şekilde ve zemine ses çıkaralım.”