KHK’lı insan hakları savunucusu Mahmut Konuk, katılmak istediği eylemlerde polisin tehdit ve hakaret içeren söylemlerine maruz kalarak, keyfi bir şekilde engelleniyor.
Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) işinden ihraç edildikten sonra Yüksel Caddesi’nde yaklaşık dört yıldır işine geri dönme talebiyle yüzlerce kez eylem yapan, defalarca gözaltına alınıp binlerce lira idari para cezasına çarptırılan Mahmut Konuk’un (64) maruz kaldığı hukuksuzluklar son bulmuyor. Ankara’da uzun bir süredir yurttaşların demokratik hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, emniyet birimleri tarafından birçok kez çeşitli gerekçelerle engelleniyor. Engellenmeyen eylemlerde ise Konuk’un katılması “keyfi olarak” engelleniyor.
“İşimi geri istiyorum” eylemleri nedeniyle 22 Ağustos’ta Ankara 5’inci Sulh Ceza Hakimliği’nce “Eylemlerine, hakkında daha önce verilen adli kontrol kararlarına rağmen yoğun bir şekilde devam etmeleri” gerekçesiyle tutuklanan Konuk, 9 Aralık 2020 tarihinde görülen ilk duruşmada tahliye edildi.
Konuk, cezaevinden çıktıktan sonra da katıldığı eylemlerde tehdit ve hakaret içeren söylemlere maruz kalarak zorla alandan uzaklaştırıldığını söyledi.
Demokratik hakkım
Herkesin katıldığı demokratik eylemlere sadece kendisinin “keyfi” olarak alınmadığını belirten Konuk, eylemlerde herkesten farklı bir muameleye maruz kaldığını ifade etti. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesinin izin alma koşuluna bağlanamayacağının Anayasa’nın 34’üncü maddesinde açıkça ifade edildiğini belirten Konuk, eylemlere katılmanın en demokratik hakkı olduğunu ifade etti.
‘10 polis üstüme atlıyor’
Konuk, “Küçük bir demokratik eyleme bile bir tahammül edilmiyor. Eylemlerde salgını bahane ediyorlar, tek başıma maskemi takıp sosyal mesafeme dikkat etmeme rağmen 10 polis üstüme atlayıp beni gözaltına alıyor” şeklinde konuştu.
‘Sessiz kalamazdım’
İhraç edildiği Çankaya İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde 198 haftadır her Pazartesi günü açıklama yaptığı bilgisini paylaşan Konuk, cezaevinde kaldığı süre zarfında hazırladığı pankartlarla oturma eylemi yaparak devam ettirdiğini söyledi. İşinden edildikten sonra evde oturmadığını dile getiren Konuk, “İktidar yıllardır emekçi olarak çalıştığım iş yerimde beni zorla çıkardı. Benim ekmeğimi çaldılar. Bu hukuksuzluğa karşı sessiz kalsaydım kahrımdan ölürdüm. Son derece meşru hakkımı kullanıyorum” dedi.
‘Herkes ötekileştiriliyor’
Konuk, “İktidar hukuku çiğniyor. HDP’li siyasetçiler iktidara biat etmediği için cezaevine giriyor, HDP’li belediyelere kayyım atanıyor. Bu zihniyet itaat terakki zihniyetidir. Bunların Türklük sözleşmesi var. Bu ülkede anayasa değil, yazılı olmayan kurallarla yönetiliyor” diye konuştu.
‘Herkesin dur demesi lazım’
Haksızlığa ve zulme uğrayan herkese demokratik haklarını kullanma çağrısı yapan Konuk, ekledi: “İktidarın bu ayrımcılığı kendi anayasalarının da ihlalidir. Yılmayacağım en demokratik eylem hakkımı savunmaya devam edeceğim. Gücümün yettiği her yerde demokratik haklarımı kullanacağım. Bu zulüm ve zorbalık ancak bu şekilde biter. Herkes bu zulme karşı dur demesi lazım.”