Ankara Barosu’ndan seçim güvenliği için ‘Her Okula Bir Avukat’ kampanyası

Olası seçim hilelerine karşı “Her Okula Bir Avukat” kampanyası başlattıklarını belirten Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, “Hedefimiz yaklaşık 50 bin avukatla seçim ve sandık güvenliğini sağlamak” dedi.

AKP-MHP ittifakı sonucu alınan baskın seçim kararının ardından seçim ve sandık güvenliğinin nasıl sağlanacağı tartışmaları başladı. Bu konuda Ankara Barosu, 24 Haziran seçimine dair güvenlik sorunuyla ilgili çalışmalarına hız verdi. Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, 16 Nisan referandumundan kimi dersler aldıklarını ve 24 Haziran’da daha kapsamlı çalışma yapacaklarını söyledi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 16 Nisan referandumunda mühürsüz oyları kabul etmesi durumunu hatırlatan Canduran, YSK’nin o günden itibaren güvenirliğini kaybettiğini belirtti. Canduran, “Artık pusulanın neresine vurursanız vurun oyu geçerli hale getirmeye çalışıyorlar. İnanılmaz şekilde bir duyum alıyoruz. Avrupa nüfusuna yetecek kadar zarf ve pusula basmayı düşünüyorlar. Ben geçen gün bunu açıkladığımda YSK Başkanı beni sadece kınadı, yalanlayamadı. ‘Yalandır, böyle bir oy pusulası, zarf basacağız ya da basmayacağız’ diyemedi. Bunlar vatandaş üzerinde daha büyük kaoslar yaratmakta. İki aylık bir süreçte seçim hazırlığı nasıl yapılacak, partiler seçime nasıl girecek belli değil. YSK, oturup kendi başına karar alamıyor hep hükümetten bir beklenti halinde gibi görünüyor. Sanki oradan gelecek bir takım yönlendirmelerle karar alacak havası hissediliyor” diye konuştu.

Sandıktan çıkan iradeye hiçbir zaman karşı çıkmadıklarını; ancak sandıkların doğru sayılması gerektiğinin altını çizen Canduran, bu seçimde de ileriye dönük çok şaibelerin olabileceğini söyledi. Canduran, “Sandıklarda artık devlet memurları oturtulacak. Bugün Türkiye’de devlet ve hükümet ayrımı da tamamen ortadan kalktığına göre, hükümetin kontrolünde bir seçim olacağı izlenimi yaratıyor” dedi.

Olası seçim hilelerine karşı “Her Okula Bir Avukat” kampanyası başlattıklarını dile getiren Canduran, şöyle devam etti: “Türkiye genelinde 50 bin okulda seçim sandığı kurulacağını varsayıyoruz. 109 bin avukat var Türkiye’de. Bütün avukatlar seçime iştirak ederse aşağı yukarı her okula iki avukat düşeceği durumu söz konusu. Tüm avukatları seçime getirmek bir idealdir. Ama en azından her okulda bir avukat bulunması projesini tüm Türkiye’de becerebilir, başarabilirsek bence seçim güvenliğinde çok önemli bir adım atacağız. Şu andan itibaren, Ankara Barosu Yönetim Kurulu’ndan aldığımız kararla ‘Sensiz Olmaz Platformu’ ile birlikte çalışma başlatıyoruz. Ankara’da bir çalışma yaparak, tüm barolara yazılı ve sözlü bilgi göndereceğiz. Ankara Barosu olarak böyle bir çalışma başlattık. Ortak kararlar alarak; seçim güvenliği konusunda avukatları eğiteceğiz ve sonrasında her okulda bir avukat olacak şekilde düzenleyeceğiz. Buna, öncelikle herkesin bulunacağı okulun tespitiyle başlamak zorundayız.”

Her okuldaki avukatların numaralarının sandık başında duran partililer, vatandaşlar ve müşahitlerde olacağını söyleyen Canduran, böylece sorunla karşılaşan okul sorumlularının avukatlarla iletişime geçebileceklerini söyledi. Canduran, avukatların bu yöntemle yasal olarak sorunun çözülmesi için müdahale edip doğru bilgiyle şaibeye engel olacaklarını kaydetti.

Canduran, “Amacımız, Türkiye çapında bir piramit oluşturarak bu piramit içinde yüz binlerce, belki de milyon düzeyine ulaşacak vatandaş ve meslektaşlarımızla seçim güvenliği için elimizden geleni yapmak” diyerek Ankara’da oluşturacakları kriz masasıyla da tüm Türkiye’ye hitap edeceklerini söyledi. Kriz masasıyla çok geniş bir ağ planladıklarını dile getiren Canduran, “Bu ağır kalırsa her baronun bünyesinde bir kriz masası oluşturup, Ankara Barosu’nu da temel kriz masası haline getirerek yönlendirmeyi yapmasını sağlayacağız. Kriz masasındaki meslektaşlarımız, okullardaki avukatlarla bağlantılı olacak. Avukatlar, o gün seçim bitene kadar yani yaklaşık 20 saatlik bir mesai yapacak” ifadelerini kullandı.

Canduran, kriz masası ve okuldaki avukatların oy kullanımından birleştirme tutanaklarının ilçe merkezlerine teslim edilip sisteme girilmesine kadar çalışacaklarını belirterek, “Kriz masası, oy kullanımı bittiği andan itibaren vatandaş ve meslektaşlarımızın sandık başından ayrılmaması yönünde çalışma yapacak. Devletin başaramadığını avukatlar başarmak zorunda. Bizler hukukçuyuz. Partiler yönünde değil, sandık ve seçimin güvenliğini sağlamakla mükellefiz” dedi. Avukatların yanı sıra partilerin talebi üzerine müşahitlere de eğitim verebileceklerini dile getiren Canduran, seçim ve sandık güvenliği için eğitim talebinde bulunan herkesin başvurabileceklerini belirtti.

Sandık ve seçim güvenliğinin kendileri için olmazsa olmaz derecede önemli olduğunun altını çizen Canduran, olası bir şaibede bunu tüm topluma açıklayacaklarını belirtti. Seçmenlere sandığa gidilmesi çağrısında bulunan Canduran, “Mutlaka sandığa gitmek gerekiyor. ‘İnanmıyorum’ demek hiçbirimizin üzerine yükümlü değildir, tek yükümlülüğümüz bütün vatandaşlarımızın bilinçli bir şekilde oy kullanmasıdır. İnsanlar, bilinçli bir şekilde bu ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiğini vicdanlarına sorarak oy kullanmalı” dedi.