Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022’de Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında meydana gelen patlamada 43 işçinin hayatını kaybettiği ve 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması Bartın Adliyesi’nde görüldü.
Davanın üçüncü duruşmasının ikinci gününde aileler ve madenciler ifade vermeye devam etti. Duruşmada 13 yıllık nakliyat bölümü işçisi Remzi Taşkömür, Kemal Berberoğlu, katliamda ölen Şaban Yıldırım’ın eşi Sena Yıldırım, katliamda yaralanan işçilerden Tanju Kormaz, yaralanan işçilerden Burak Sumertaş, işçi İbrahim Çeliktaş, yaralanan işçi Yaşar Türedi, Sezgin Çelen, Güray Polat, ölen Murat Ergin’in yakınları, Gökhan Mercan’ın babası, Ayhan Akgül’ün eşi, Serhat Kahraman’ın annesi Sebahat Kahraman ifade verdi.
Duruşma 16 Ekim’e ertelendi
Mahkeme heyeti ara kararında tutuklu sanıkların tutukluluğuna, İzmir Barosunun suçtan direkt etkilenmediği gerekçesiyle katılma talebinin reddine, katılma talebinde bulunan ailelerin taleplerinin kabulüne hükmetti. Ara karar sonrası aile avukatları söz aldı. Avukatların ardından söz alan tutuklu sanıklar üzerine atılı suçları kabul etmeyip beraatini talep etti.
Sanık avukatları konuşurken tepki gösteren aileler mahkeme başkanının kararıyla dışarı çıkarıldı. Bunun üzerine ailelerin avukatları da duruşma salonunu terk etti.
Mahkeme heyeti kararında tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına, tutuksuz yargılananların tutuklanma talebinin reddine hükmederek, tanık listelerinin sunulması için süre verilmesine, keşif için heyet oluşturulmasına, TTK Genel Müdürlük sorumlularının soruşturmalarının akıbetinin sorulmasına dair karar vererek bir sonraki duruşmayı 16 Ekim’e erteledi.
“Kaza değil katliam, kader değil cinayet”
Dava sonrası açıklama yapan aile ve avukatlar maden katliamında hayatını kaybedenlerin isimlerinin bulunduğu, “Kaza değil katliam, kader değil cinayet cinayet” yazan bir pankart taşıdı. Açıklamada konuşan avukat Ceren Yılmaz:
“Burada devletin madeninde üretim baskısı olmayacağı söylenmişti. Bugün söz alan ve madenden yaralı kurtulan Erol Bulduk, ‘İşten çıkmamız gereken saatte işten çıkamıyorduk bu üretim baskısı değildir de nedir’ diye sordu. Bunlar açıkça üretim baskısını ortaya koyan beyanlardı” dedi. Yılmaz, TTK Genel Müdürlüğünün soruşturmaya dahil edilmemesine de tepki gösterdi: “TTK yetkililerinin bu mahkeme salonunda sanık olarak yargılanmaları gerekiyor.”
Avukat Evren İşler:
“Bütün planlamayı yapan, madene ilişkin her türlü satın almayı yapan TTK Genel Müdürlüğü. Bu kadar sorumluluğu net. Göz göre göre gelen katliamla beraber, göz göre göre sorumluların kaçırılmasını görüyoruz” dedi. Avukat Sercan Aran ise, ” Aileler bu katliamın nasıl göz göre göre geldiğini anlattı bugün. Benzer katliamlar bir daha meydana gelmesin diye elimizden geldiğince mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.