Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Türkiye ve Rusya’nın Karabağ sorununun çözümünde mutlaka yer alması gereken iki güç olduğunu söyledi. Aliyev, Karabağ’daki çatışmaların sona ermesi ardından müzakere masasına oturmaya hazır olduklarını, ancak bir sonuç almadan bu masadan kalmak istemediklerini vurguladı.
Azerbaycan lideri Aliyev, Rus Pervıy Kanal televizyonuna demecinde, “Her ikisi de büyük güç olan Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliği, Türkiye’nin, onu daima bir şeylerle suçlayan ve kendisi gibi NATO üyesi olan diğer ülkelerle işbirliğine kıyasla çok daha samimi, güçlü ve etkili” dedi.
Aliyev, “Bunlar yeni siyasi realiteler. 1992’de durum böyle değildi, dünya o günden bu güne değişti ve halen gözlerimizin önünde değişmekte. Kendimize çıkış noktası olarak dogmaları değil, bu yeni realiteleri almalıyız” diye ekledi.
Azerbaycan Devlet Başkanı ayrıca Karabağ sorunu konusunda Ermenistan lideri Nikol Paşinyan’ın dünya liderlerinin gözündeki inandırıcılığını kaybettiğini savundu ve ekledi:
“Sorunun aktif hale geldiği ve gördüğüm kadarıyla Ermenistan Başbakanı’nın telefon aramalarıyla dünya liderlerinin burnundan getirdiği bu dönemde çözüm potansiyeline kimin sahip olduğu açıkla görülebiliyor. Çözebilme potansiyeli olanlar, Azerbaycan’ın, adaletlerine ve samimiliklerine saygı duydukları uzun vadeli barışın garantörleri olmalı. Bunlar arasında Türkiye ve Rusya’yı görüyoruz.”
‘Çatışmalar bittikten sonra müzakere masasına döneceğiz’
“Askeri çarpışmalar bittiğinde tabii ki müzakere masasına geri döneceğiz. Azerbaycan askeri eylemlerin başlamasından bu yana müzakere sürecinden ayılmayacağını söylüyor” diyen Aliyev, “Siyasi çözümden medet umuyoruz, fakat artık çözüm olmalı. 30 sene daha oturup Ermenistan’ın ikna edilmesini bekleyemeyiz” vurgusunu yaptı.
‘Karabağ için mevcut arabuluculuk misyonunun herhangi bir sonuca ulaşamadığını hesaba katarsak…’
Azerbaycan lideri şöyle devam etti:“Türkiye’nin bir büyük güç olarak, Güney Kafkasya’nın komşusu olarak tabii ki de çatışmalar sona erince yapılacak arabuluculuk misyonunda yer almaya tamamen hakkı var. Şimdiki arabuluculuk misyonunun son 28 sene içerisinde herhangi bir sonuca ulaşmadığını da hesaba katarsak duruma pragmatik bakmamız gerektiğine inanıyoruz. Gerilimin azalması, kalıcı bir barış sağlanması için bölgedeki olaylara kim gerçekten olumlu bir etkide bulunabilir? Bana göre tabii ki de en başta Türkiye ve Rusya.”