Aladağ yurt yangınında çocuklarını kaybeden aileler, yangının 5’inci yılında düzenlenen anmada çocuklarının ölümünden sorumlu olanların afla serbest bırakılmasına tepki gösterdi
Adana Aladağ’da, 11’i çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiği cemaat yurdu yangının üzerinden 5 yıl geçti. Facianın yıl dönümünde Sosyal Haklar Derneği, yangının yaşandığı, yargılama sürecinde yıkılan yurdun bulunduğu yerde ailelerle birlikte, hayatını kaybeden çocukları anıp adalet istedi.
Yürüyüşle gelinen alanda yapılan açıklamanın ardından bahçeye karanfiller bırakıldı.
Aradan geçen 5 yılda yargı sanıklara ödül gibi cezalar verirken sanıklar MHP’nin teklif ettiği ve Meclis Genel Kurulu’nda 13 Nisan 2020 tarihinde kabul edilen, af yasası olarak da bilinen infaz yasasıyla affedildi. Aileler, çocuklarının ölümünden sorumlu olanların affedilmesine tepki gösterdi.
“Nasıl bir adamın lafı ile af çıkarıldı?”
Yangında hayatını kaybeden Cennet Karataş’ın babası Mehmet Karataş, “13-14 yıl ceza yiyen bir adam nasıl bir adamın lafıyla serbest bırakılıyor!” diye tepki gösterdi.
“Mahkeme sonuçlandı, adalet yerini buldu” derken bir afla suçluların serbest bırakıldığını dile getiren Karataş, “Bizim seçtiğimiz milletvekilleri nasıl böyle bir af çıkarıyor? Bizim gibi niceleri var. Adalet Bakanı bizimle görüşmüyor bile. Afmış, ne affı! İçerideki mafyayı 5 yıl, 10 yıl yatırıp keyfi çıkarıyorsun. Kimseni böyle bir hakkı olmamalı. Adalet mi bu! 5 yıldır acıyla yatıyoruz, acıyla kalkıyoruz. Bu şekilde adalet var diyemeyiz” dedi.
“Milli Eğitim Bakanı bizi kabul bile etmedi”
Zeliha Avcı’nın annesi Sultan Avcı, “Adalet istiyoruz. Suçlular cezasını çeksin” talebini dile getirdi.
Mehmet Ali Baş da “Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Bu nasıl adalet? Her yattığımda, kalktığımda ciğerim yanıyor. Ben sofrada çocuğumu bekliyorum. Biz bu affı istemiyoruz. Bana araba çarpsa, bacağım kopsa onu affederim ama benim ciğerim kopunca bu affı istemem” dedi.
Milli Eğitim Bakanı’nın kendilerini kabul etmediğini dile getiren Baş, “Kapısına kadar gittik. Neden kabul etmiyorsun? Biz adam mı öldürdük? ‘Gel içeri, derdini anlat’ demediler. Nasıl vicdanımız kabul edecek de yatacağız” diye sordu.
Hayatını kaybeden Sümeyye Yetim’in babası Ahmet Yetim, “Bir kızım hayatını kaybetti, biri yaralı kurtuldu. 6 yıldır bir çözüm olmadı. 6 yıldır uğraşıyoruz, uğraşmaya da devam edeceğiz” dedi. “Çocuklarımızın vebali devletin boynuna” diyen Yetim, af teklifini yapan Devlet Bahçeli’ye tepki gösterdi.
“Başka çocuklar ölmesin diye bu davanın sonuna kadar arkasındayız”
Mehmet Altun, çocuklarının ruhsatsız bir yurda mahkum edildiklerini belirterek “Bu affı kabul etmiyoruz. Bunu asla kaldıramıyoruz. Cezalarını çekmesini istiyoruz. Biz başka çocukların bunu yaşaması için buradayız” dedi.Yaşananın cinayet olduğunu dile getiren Ali Köylü, “Bizim 1 gün değil, 5 gün değil, 5 yıl oldu içimiz yanmaya devam ediyor. Adalet yerini bulmadığı müddetçe ciğerlerimiz parçalanacak. Başkasının evladı bunları çekmesin diye biz bu davanın sonuna kadar arkasındayız” dedi.
Melda Onur: “Hesabı mutlaka sorulacak”
Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur, asıl cezalandırılması gerekenlerin bu köylerde okulları atıl bırakan, sağlık ocağı ve yolları bile yapmayıp zorla, tehditle çocukları Süleymancılar’ın yurduna yönlendirenler olduğunu dile getirdi.
Sorumlular hesap vermedikçe bu davanın bitmeyeceğini söyleyen Onur, “‘Devri sabık yaratmak’ derler ya, her devrin sabıkalısı bellidir. Mutlaka hesabı sorulacaktır” dedi.
Dernek avukatlarından Can Atalay, “Biz adalet istiyoruz. Kimsenin yoksulluğu istismar edilmesin istiyoruz. İnsanların çocukları, ne Fetullahçılara ne Süleymancılara ne de başkasına değil kamusal, bilimsel eğitime teslim edilsin istiyoruz. Kamusal eğitim haktır. Sadece İzmir’deki, İstanbul’daki çocuklar için değil Aladağ’ın dağ köylerindeki çocuklar için de haktır” dedi.