AKP’nin, TCK’nin ilgili maddeleri uyarınca hakaret suçunda öngörülen 2 yıla kadar hapis cezasının oranını artırmak istediği de öğrenildi
Sosyal medya düzenlemesi üzerinde çalışan ve “cezai yaptırımlar” ile ilgili düzenleme için anayasanın 26. maddesindeki “ifade özgürlüğü” kriterine takılan AKP, bu kriteri Türk Ceza Yasası’nın (TCK) 125. maddesindeki “kişilik haklarına saldırı ve hakaret suçlarıyla” aşmayı hedefliyor. TCK’deki 125 ve ilgili maddelerce, sosyal medya üzerinden kişilere yönelik ancak “ağır hakaretlerde bulunan, kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan” paylaşımlar için “cezai yaptırımların uygulanabilmesinde anayasaya aykırılık olmayacağı” ifade ediliyor. Bunun dışında “ağır hakaret içermeyen tüm paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirileceği” belirtiliyor.
Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre sosyal medya düzenlemesinde ‘eleştirel’ nitelikteki paylaşımların “hiçbirinin cezai yükümlülüğünün olmayacağı” belirtiliyor. Bunun için de TCK’nin 125. maddesinde yer alan “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikteki somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya para cezası ile cezalandırılır” hükmüne “sosyal medyada yapılan haraket suçunun” da eklenebileceği kaydediliyor.
Hapis cezası arttırılmak isteniyor
Ancak AKP’nin, TCK’nin ilgili maddeleri uyarınca hakaret suçunda öngörülen “2 yıla kadar hapis cezasının oranını artırmak istediği” de belirtiliyor. Bu sürenin ne kadar olacağı ile ilgili “henüz bir görüş birliğinin sağlanamadığı” belirtilirken, AKP’nin söz konusu cezada, “hafifletici nedenin olmamasını istediği” de kaydediliyor.
Bununla birlikte, söz konusu “ağır hakaretler içeren içeriklerin de şirket temsilcileriyle yapılan görüşmelerle, içeriğin 24 saat içinde kaldırılmasının talep edilebileceği” vurgulanıyor. Ancak AKP içinde yapılan tartışmalarda “TCK’nin 125. maddesindeki haraket suçları düzenlemesine eklenecek maddenin de ‘ağır, hakaret içermeyen ancak hakarete varacak düzeydeki paylaşımlar’ için bir çözüm olmayabileceğinin” de masada tutulduğu belirtiliyor. Söz konusu çalışmaya ilişkin “Böylesi durumlarda hangi yasa hükmü uygulanacak? Hakaret içermeyen ancak hakarete varan paylaşımlar suç olarak nasıl nitelendirilecek? Hukuk somut kriterlere bakacağından, hakaret içermeyen ama hakarete varan paylaşımlar ile ilgili kriterler nasıl sağlanacak? Burada mahkemeler takdir yetkisi mi kullanacak” tartışmalarının yapıldığı da ifade ediliyor.
