Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni: Onlar için fetih benim için işgaldir

Türkiye’nin Afrin’e dönük başlattığı saldırıları 21 Ocak’ta “Türkiye’den bir işgal harekatı daha” başlığı ile manşetine taşıyan Kıbrıs’ta yayın yapan Afrika gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa’daki konuşmasında hedef göstermesi ardından saldırı girişimi ile karşı karşıya kaldı. Sabah saatleri ile birlikte gazetenin Lefkoşa İkinci Selim Caddesi’nde bulunan bürosu önünde bir grup toplandı. Polisin önlem aldığı gazete bürosu önünde toplananlar, hakaret ve ırkçı söylemlerde bulundu.

Grubun gazete önündeki bekleyiş sürerken, büronun camları taşlarla kırıldı. Saldırın devam ettiği gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.

Atmış oldukları manşete ilişkin görüşmek üzere ulaştığımız Levent, bu sabah saatlerinde ırkçı grupların gazete bürosu önünde toplanmaya başladığını vurguladı. Manşetin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleri ile gazetelerini hedef gösterdiğini ve hakaretler ettiğini belirten Şener, “Aslında bizim gazetemizin manşetinde hiçbir hata yok. Hakaret de yok. Suriye’deki harekatın bir işgal harekatı olduğunu yine kendileri açıkça ele veriyorlar. Ne yapıyorlar? Camilerden Fetih Suresi okuyorlar. Yani biz bu manşeti ‘Bir işgal harekatı daha’ şeklinde değil de ‘Bir Fetih Harekatı Daha’ diye atmış olsaydık ne olacaktı? İkisi de aynı kapıya çıkar. Zaten buradaki bütün camilerde de Fetih Duası okuyorlar. Türkiye’deki camilerde de. Fethetmek. Fethetmek ne demek? İşgal etmek, gidip bir yeri zapt etmek demek. Yine kendileri bunu söylüyorlar” diye konuştu.

Kıbrıs’a 1974’te yapılan harekat ile Efrin’e yapılan operasyonun birbiri ile benzeştiğini kaydeden Şener, şöyle dedi: “En azından harekata koydukları isme bakalım. ‘Zeytin Dalı.’ Bizimkine ne demişlerdi. ‘Barış Harekatı.’ Oysa ikisi de kan dolu harekatlar. Yani savaşın adını ne zamandan beri barış koyuyorlar. Ne zamandan beri. 1974’de Kıbrıs’ın üzerinde uçan jetler aşağıya, halka bir takım broşürler atıyorlardı. Ne vardı o broşürlerde? İşte Türk halkına da Rum halkına da bir çağrı. ‘Size barış getiriyoruz’ diyerek, gagasında zeytin dalı taşıyan güvercin resimleri vardı. Bir farkı yok yani. Bize ne demişlerdi o zaman. ‘Kıbrıs’ın toprak bütünlüğünü sağlamaya geliyoruz.’ Şimdi de Suriye için aynı şeyi diyorlar. Efrin harekatı için ‘Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için geliyoruz’ diyorlar. Yani bakıldığında Kıbrıs’a girilirken söylenenlerin aynısı söylenmiştir. Bugün Kıbrıs’ın hangi sorunu çözülmüştür. Kıbrıs’ın toprak bütünlüğü ne durumdadır? Herkes görüyor zaten.”

“Efrin harekatı tamamen haksız ve saldırgan bir harekattır” diyen Şener, ortada bir nefsi müdafaa durumunun söz konusu olmadığını söyledi. Efrin halkının Türkiye’ye dönük herhangi bir saldırısının söz konusu olmadığını belirten Şener, başından bu yana Suriye’de yaşanan savaşı takip ettiklerini ve Kürtlerden Türkiye’ye dönük bir tehdit görmediklerini aktardı. “PYD ve YPG’yi de kesinlikle terör örgütü olarak kabul etmiyorum” diyerek devam eden Şener, “Çünkü dünyanın herhangi bir yerinde ve Türkiye’de dahil terör hareketi yaptıkları görülmemiştir şu ana kadar. Ne Fransa’daki, ne Almanya’daki, ne İtalya ne de İngiltere’deki ve ne de Türkiye’de Ankara’da, İstanbul’da, Suruç’taki bombaları onlar patlatmadı. Onları patlatanlar IŞİD’lilerdi. Efrin’in Türkiye’yi tehdit eden bir yanı yok ki. Neden şimdi? Efrin Suriye’de barışın 7 yıldır sürdürülebildiği ender yerlerden biri. İşte bu yüzden onlar için fetih, benim için işgaldir. Aynı kapıya çıkıyor” dedi.

Türkiye’nin şu anda Efrin’e DAİŞ ve benzeri unsurlarla birlikte saldırdığını ifade eden Şener, bunun ironik olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) diyorlar. Bu ordu legal bir ordu mu? Ne zaman kuruldu bu ordu ve legalleşti. Kim kurdu bu orduyu? Bunların cevabını vermeleri gerekir öncelikle. Ve böyle bir ordu ile kendilerinin organize ettiği, benim açıkça terörist diyebileceğim kişiler. IŞİD’den devşirilen o çapulcular, Efrin’dekileri öldürmeye gönderildiler. Ve ne yazık ki Türk Ordusu da bunlarla birlikte hareket ediyor. Ve ben buna üzülüyorum. O Türk Ordusu’nun askerlerine de üzülüyorum.”

Efrin’e dönük saldırıların kendisine, Nazım Hikmet’in Kore Savaşı döneminde yazdığı “Nereye gidiyorsun Memet. Kimi öldürmeye gidiyorsun” sözlerini hatırlattığını ifade eden Şener, “İşte buradaki durum da budur. O giden askerlerde ne yazık ki ne yaptıklarını bilmiyorlar. Evet. Bu bir işgal harekatıdır. Aynı 1974 yılında Kıbrıs’ta yaptıkları gibi” dedi.

Suriye savaşının çağdaş tarihin aynası olduğunu belirten Şener, Suriye’de insanlığın nereye doğru gidilebildiğinin görüldüğünü belirtti. Rusya’nın Efrin saldırısındaki rolüne de dikkat çeken Şener, Putin’in Suriye’de olumsuz bir not aldığını söyledi.

Konuştuğu sırada dışarıdan yükselen sesler olduğunu belirten Şener, “Aynı Sivas’ta, Madımak’taki ruh, Maraş’taki ruh, aynen Güneydoğu’da o köyleri yakıp yıkan ruh şu anda burada da bizim karşımızda var” diye konuştu.