Zonguldak’ta Afganistanlı mülteci maden işçisi Mohammad Nourtani’nin kaçak maden ocağında çalışırken geçirdiği iş kazasının ardından maden sahipleri tarafından yakılmasına ilişkin açılan davanın 3. duruşması Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnüş, Enver Gideroğlu ve Körnüş’ün kuzeni Ahmet Aydın tutuklu yargılanırken, kaçak maden ocağında çalışan Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve kömür ticareti yapan Alaattin Çayırlı ise tutuksuz yargılanıyor.
Birinci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Alaattin Çayırlı ve Eray Demiro hazır bulunurken tutuksuz sanık Sercan Kayabaş bir kez daha davaya gelmedi. Tutuklu sanıklar Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın ise SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı.
“Sanıkların hapisten çıkmamalarını istiyorum”
Nourtani’nin eşi Kamer Gül, “Sanıkların cezalandırılmasını ve hapisten çıkmamalarını istiyorum” derken avukatı Kerim Bahadır Şeker ise, ölümün ne şekilde meydana geldiğini hatırlatarak, sanıkların “zaten ölmüştü” ifadelerine karşın Koç Üniversitesinin bilimsel raporunu mahkemeye sundu ve; “Bu otopsi raporuna göre, Nourtani’nin; sanıkların söylediğinin aksine kalp krizi geçirmediği, ayrıca yakılmadan önce canlı olup olmadığı üzerine de şüpheler olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan incelemede, kanda yangın ortamındayken karboksihemoglobin bulunmadığı yani, canlı olabileceği belirtiliyor. Yani yakıldığı sırada Vezir’in canlı olabileceği bulguları görülüyor. Bu dosya insanlığa karşı işlenen suç olarak değerlendirilmeli. Canavarca hisle tasarlayarak kasten cinayetin işlendiği ortada. Sanıkların bu suçlardan cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.
Şeker ayrıca sanık Sercan Kayabaş’ın duruşmalara katılmadığını hatırlatarak, kendisine yapılacak çapraz sorgulamaların önemli olduğunu söyledi, “Boğuşmaya dair beyanlar da bulunmadığı ancak tetkiklerde boğuşmaya dair ibarelerin bulunduğu ortaya çıktı. Zorla getirilme kararı çıkarılmasını istiyoruz” dedi.
Sanıklar beraatini istedi
Tutuklu sanık Hakan Körmöş, Nourtani’nin yakılmadan önce canlı olabileceği bulguları karşısında, “Ben rahmetliyi elimden geldiği kadar hayata döndürmeye çalıştım. İlk yardım konusunda deneyimliyim. Kasti bir suçum yoktur. Küçük yaşta çocuklarım ve ailem var. Onlara bakmakla yükümlüyüm. Beraatimi talep ederim” dedi. Diğer sanıklar da organların çalındığı iddiasını reddederek, öldürmenin planlı olmadığını savundu.
Sanık avukatı: Üniversite raporu sansasyon yaratmak için hazırlandı
Sanık avukatları ise dosya kapsamında alınan adli tıp raporlarının dikkate alınması gerektiğini söyleyerek “Koç Üniversitesi’nin raporu durumu sansasyonel bir hale getirmek için hazırlanmıştır, bilimsel değildir” dedi.
Duruşma savcısı tutuklamaların devamına, katılım talebinde bulunan Göç İzleme Derneğinin katılımın reddine, dosya kapsamında bilimsel mütalaada belirtilen hususların ATK’den yeniden istenmesini istedi.
Ahmet Aydın’ın avukatı Ali Aygün, “Duygusal davranmayalım, birinin yakılması çirkin. Ama olmuş. Ama adli tıp raporu ile olay netleşmiş. Biz duygusal davranamayız. Eylem öldükten sonra gerçekleşmiş. Oturduğunuz yer peygamber postudur. Bunu dikkate almanızı istiyoruz, tahliye kararı talep ediyoruz” dedi.
Duruşma ertelendi
Tutuklu taleplerinin devamına, Alaattin Çayırlı’nın tutuklanma talebinin reddine, Adli Tıp Kurumu üst kurulundan raporlarının, bilirkişi bilimsel mütalaayı karşılar şekilde sonuç bir rapor düzenlemesi istendi. Göç İzleme Derneğinin katılımın reddine, Sercan Kayabaş’ın bir sonraki duruşmaya hazır edilmesine karar verilerek duruşma 20 aralık saat 14’e ertelendi.