‘Adım atılmazsa Deniz’i kaybedebiliriz’

Dersim’in Hozat ilçesinde 2016 yılının Mayıs ayında tutuklanan ve bir süre önce tutuklu bulunduğu Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde koronavirüs (Kovid-19) salgınına yakalanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Örgütü eski yöneticisi Deniz Yıldırım’ın (48) sağlık durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bir süre önce kolon kanserinden kaynaklı ameliyat geçiren Yıldırım buna rağmen tahliye edilmiyor.

Geçtiğimiz 18 Haziran’da tahliye edilen HDP eski İlçe Eşbaşkanı Sinan Karakoç, birlikte tutuklandığı ve aynı koğuşu paylaştığı Yıldırım’ın sağlık durumuna ilişkin MA’dan Ayşe Sürme’ye konuştu.

Yıldırım ile birlikte 3 yıl aynı koğuşta kaldığını söyleyen Karakoç, Yıldırım’ın tanı konulmadan 2 yıl boyunca rahatsızlık çektiğini belirtti. Yıldırım’ın rahatsızlığını söylediğini, ancak cezaevi yetkilileri tarafından sadece revire çıkarılmakla yetinildiğini dile getiren Karakoç, “Yeterli bir tedavi göremediği için sıradan ilaçlar yazılarak, önlem alınmadan geçiştirilemeye çalışıldı. Deniz, karnının şişmesiyle birlikte aniden hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 2 yıl öncesinden kanserin başladığını ve hemen hemen bütün organlarına da yayılmak üzere olduğunu öğrendik. Süreç tabi ki cezaevi koşulları açısından ağır. Özellikle hasta tutuklular için ayrıca bir zor. Deniz’in rahatsızlığı ilerledi ve onunla ilgilenebilecek hiç kimse yok. Yakın zamanda koronavirüs salgınını atlattı. Şimdi tekli odada kalıyor. Arkadaşın durumu çok ciddi. Bu şartlar altında tek başına kalamaz. Yanına bir arkadaş verilmesi için dilekçeler yazıldı. Fakat dikkate alınmıyor” dedi.

Cezaevi şartlarının her geçen gün ağırlaştığını ve tecrit halinin yaşandığını kaydeden Karakoç, “Deniz Yıldırım, kanser hastası ve bir iki ameliyat geçirdi. Psikolojik anlamda da yalnızlaştırıldı. Zorlu koşulları bu şekilde atlatması çok zor. Serbest bırakılması için girişimlerde bulunulmasına rağmen karşılığı alınmadı. Dosyada somut hiçbir şey yok. Bu anlamda Deniz Yıldırım derhal serbest bırakılmalıdır. Denizin serbest bırakılması için herkes ses çıkarmalıdır. Acilen bir adım atılmazsa Deniz’i kaybede biliriz” dedi.

Cezaevinde sosyal haklardan mahrum bırakıldıklarını ifade eden Karakoç, disiplin cezaları gerekçesiyle havalandırmaya çıkamadıklarını anlattı. Diğer tutuklularla iletişimlerinin koparılmaya çalışıldığına dikkati çeken Karakoç, salgınla ilgili ciddi önlemlerin alınmadığını vurguladı. Karakoç, “Kantinden istediklerimiz hala verilmiyor. Gardiyanlarla temas halindeyiz. Özellikle yemekler yenilecek durumda değil. Kendi ihtiyacımızı karşılamaya çalışsak bile eksik veya yok deniliyor. Koğuşlar tamamen sağlıksız. Tabakları yıkadığımız zaman kaynar suda bekletiyorduk. Bulaşık deterjanı ile iyice yıkamamıza rağmen tabaktaki yağ geçmiyordu. Yemeklerde nasıl bir yağ kullanıldığını bilmiyoruz” diye konuştu.