Adana Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenleyecekleri eylemlere Duygu Kafe önünde bildiri dağıtarak çağrı yaptı. Bildiri dağıtımı öncesinde kadınlar açıklamalarda bulundu
Adana Kadın Platformu, Duygu Kafe önünde bir araya gelerek 8 Mart eylemlerine çağrı yaptı.
Adana’da kadınlar 6 Mart Pazar günü saat 14.00’te Kasım Gürlek Köprüsü’nde bir araya gelerek Uğur Mumcu Parkı’na yürüyecek ve 8 Mart Salı günü saat 18.30’da 5 Ocak Parkı’ndan Atatürk Parkı’na Feminist Gece Yürüyüşü düzenleyecek. Adana Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenleyecekleri eylemlere Duygu Kafe önünde bildiri dağıtarak çağrı yaptı. Bildiri dağıtımı öncesinde kadınlar “Eşitsizliğe, şiddete, yoksulluğa ve savaşa karşı 8 Mart’ta alanlardayız” yazılı pankart açarak açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Dünyadaki kadınların yüzyıllardır süren dayanışmasının, direnişinin ve isyanının adıdır 8 Mart. 1857’de New York’taki kadınların isyanından bu yana 165 yıl geçti. Patriarkanın emeğimize, bedenimize, kimliğimize, haklarımıza saldırısı, şiddeti ve baskısı azalmadı. Kapitalist sistemin yarattığı eşitsizlik, ayrımcılık ve sömürü derinleşti.
Mücadelelerle kazanılan haklarımıza sahip çıkmak, isyanımızı ve taleplerimizi haykırmak için bu 8 Mart’ta da Adanalı kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak alanlardayız.
Ücretli- ücretsiz emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesiz esnek çalışmaya, yoksulluğa, krizlerin faturasının bize kesilmesine karşı isyanımız var. Bedenimiz, cinselliğimiz, kimi seveceğimiz, kiminle sevişeceğimiz, kaç çocuk yapacağımız, ne giyinip giyinmeyeceğimiz üzerinden bize baskı kuranlara karşı isyanımız var. İstanbul Sözleşmesi’ni feshedip, 6284’ü etkin uygulamayanlara, kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine karşı isyanımız var! KHK’larla, kayyumlarla, kadın örgütlerine yapılan saldırılar ve kadın dayanışma merkezlerinin kapatılması sonucu binlerce kadının erkek şiddetine maruz bırakılmasına; patriarkaya karşı mücadele eden kadınların sindirilmeye çalışılmasına ve tutuklanmasına karşı isyanımız var. LGBTİ+’ların yaşam hakkına saldıranlara karşı isyanımız var.
Nafaka hakkımızın sınırlandırmasına, yasal boşanma usulünün değiştirilmesine ve aile hukukunun yargı güvencesinden yoksun kılınacağı aile arabulucuğuna hayır diyoruz. Biz kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları karşısında barış diyoruz.
Patriarkaya, heteroseksizme, kapitalizme, transfobiye, homofobiye, ırkçılığa, milliyetçiliğe, sömürüye, savaşa, erkek-devlet şiddetine, sınırlara- kuşatmalara, baskılara dayalı kurulan bu dünyaya mahkum değiliz.
Haklarımız, hayatlarımız ve birbirimiz için; eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu ve demokratik bir yaşam kurana kadar sokaklardan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
