Afyon 1 No’lu T Tipi Hapishanesinde tutsak olan Suruç gazisi Efe Çatalbaş’ın aralarında olduğu tutsaklar hapishanenin sistematik fiziksel ve psikolojik işkencesine karşı açlık grevinde. Direnişi ancak kamuoyunun dayanışmasıyla kazanacaklarını söyleyen Çatalbaş, seslerinin duyulması çağrısı yaptı.
20 Temmuz 2015 yılında gerçekleşen Suruç katliamında yaralanan ve IŞİD’e karşı savaşırken ölümsüzleşenleri andığı, IŞİD ve ortaklarına karşı mücadele ettiği için 6 yıl 3 aydır hapishanede olan Efe Çatalbaş ve yoldaşları maruz kaldıkları işkenceye açlık grevi eylemiyle direniyor. Yolladığı bir mektupla kamuoyuna çağrı yapan Çatalbaş, tutsakların tüm saldırılara direnerek yanıt verdiğini, boyun eğmediğini vurguladı ve kazanmaları için kamuoyunun ses vermesi gerektiğini kaydetti.
“IŞİD ve ortaklarına karşı savaştığım için tutuklandım”
Çatalbaş’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı: “AKP’nin beslemesi IŞİD tarafından gerçekleştirilen ve 33 yoldaşımın ölümsüzleştiği Suruç katliamında yaralandım. IŞİD’e karşı savaşta ölümsüzleşen gençlik önderi Aziz Güler’i andığım, IŞİD ve ortaklarına karşı mücadele ettiğimiz için 15 Kasım 2016’da gözaltına alındım. 9 gün süren gözaltı sonrası tutuklandım, 2022’nin temmuz ayına kadar Silivri Hapishanesinde kaldım. Sonrasında Afyon 1 Nolu T Tipi Hapishanesine sürgün edildim.
“Sistematik şekilde fiziksel, psikolojik işkence görüyoruz”
Tutsak olduğum Afyon Hapishanesinde bana ve yoldaşlarıma sistematik bir şekilde fiziksel ve psikolojik işkence uygulanmakta. Burada bizlere zorla ayakta sayım dayatılıyor, engelli ve hasta tutsaklar da dahil olmak üzere her birimiz her gün işkence görüyoruz ve en insani haklarımız dahi yok sayılıyor. Çünkü zalimler dünyasına, saray saltanatına biat etmemiz isteniyor, sömürülen işçilerin, katledilen kadınların, aç yatan çocukların, Kürtlerin, Alevilerin yok sayıldığı bu bezirgan saltanatı önünde ‘hazır’ olda durmamız isteniyor.
“Direnmeyi seçtik, sesimiz olursanız kazanacağız”
Bizler bu işkenceye karşı direnmeyi seçtik. Bedenlerimizi açlığa yatırarak direniyoruz. Dört duvar arasında işkence altında sürdürdüğümüz direniş ancak sizler dışarıda sesimize ses olursanız kazanacak.
Tüm insan hakları kurumlarını, meslek örgütlerini, devrimci demokratik güçleri, milletvekillerini gerçekleri öğrenmeye hapishaneyi ziyaret etmeye ve kamuoyu yaratmaya çağırıyorum.”