HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, artan kadın katliamlarına dikkat çekerek, “İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmış olsaydı Pınar Gültekin ve erkekler tarafından katledilen yüzlerce kadın yaşıyor olacaktı” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kadın gündemine ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Kadına yönelik şiddet ve cezasızlık politikalarına değinen Başaran, “Geçtiğimiz aylarda çocuk istismarı ve tecavüz faillerinin mahkemelerde yargılandıktan sonra tutuklanmasına dair bir istatistik paylaşıldı. Ve bu oran yüzde 45. Yani kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz vakalarında faillerin yüzde 45’i tutuklanıyor” dedi.
“Güvenliği sağlaması gerekenler ne yapıyor?”
Başaran, “Bunlar tutuklamaya dair istatistikler. Biz biliyoruz ki cezalandırma bunun çok çok altında bir seyirde. Bu tablo erkeklerin bu suçları neye ve kime güvenerek işlediğini hepimize bir kez daha gösteriyor. Bağımsız olması gereken yargı, kadın düşmanı politikaları yürütürken iktidarın yargısı olduğunu apaçık bir biçimde ortaya koymaya devam ediyor. Bu ülkede kadınların ve çocukların güvenliğini sağlaması gerekenler ne yapıyor? İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırarak zaten zar zor işleyen şikayet mekanizmalarının tümünü işlevsiz hale getiriyor. Defalarca şikayet etmesine rağmen çocuğunu gözünün önünde katleden kadınları korumak için orada olmayan güvenlik güçleri, 9 Eylül Üniversitesinde İstanbul Sözleşmesi maskesi ile sahneye çıkan kadınlara saldırıyor, gözaltına alıyor” diye belirtti.
Ezgi Orak’ın kaçırılması
Erkek egemenliğinin yarattığı kışkırtılmış erkekliğin sonucunda kadınların her gün şiddetle karşı karşıya kaldığını dile getiren Başaran, devamında şunları söyledi: “Her gün iktidar ses yükselten muhalif kadınlara yaşamı dar etmek için elinden geleni yapıyor. Dün Genç Kadın Meclisi üyemiz Ezgi Orak daha önce şahit olduğumuz pek çok vakadaki gibi gözaltına alınma iddiası ile kaçırıldı. Bu gibi çetevari yöntemlerin merkezi haline gelen Ankara’da Ezgi Orak kaçırıldı, saatlerce kendisinden haber alınamadı. Kamuoyu oluştuktan sonra TEM’de olduğuna dair bilgi verildi. Kamuoyu oluşmasaydı, insanlar refleks göstermeseydi, kadınlar ses yükseltmeseydi Ezgi’ye ne yapacaklardı sorusunun cevabını iktidar ve yetkililerin vermesi gerekiyor.”