Antakya’nın Samandağ ilçesinde bulunan Mağaracık mahallesi sakinleri depremin üzerinden iki ay geçmesine rağmen yaşanan sorunlara dair açıklama yaptı. Barınma, sağlık, eğitim, ulaşıma dair talepler açıklanarak “Buradayız, yeni yaşamı birlikte kuracağız. Mahallemizi birlikte savunacak, alınan her kararın takipçisi olacağız.” denildi.
Abdullah Cömert Mağaracık Dayanışma Evi ve Mağaracık Mahallesi Kadın Dayanışması mahallede süren sorunlara dair açıklama yaptı. Açıklamada “Mahallemizi savunuyoruz, yaşamı yeniden kuracağız” pankartı açıldı. “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Halkın sağlığını tehdit etmekten başka ne işe yararsınız”, “Halkın sağlığı rant şirketlerinin malı değildir” dövizleri açılarak “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Moloza dur de yaşamı savun” sloganları atıldı.
Abdullah Cömert Mağaracık Dayanışma Evi ve Mağaracık Mahallesi Kadın Dayanışması adına basın açıklamasını Nursel Çekiç okudu. Mahallede ağır hasarlı yapıların olduğunu, hala yeterli çadır bulunamadığını kaydeden mahalleli, geçici barınma sorununa dair yetkililerin oluşturacağı komisyonda yer almak ve yaşamlarına dair karar mekanizmasında söz sahibi olmak istediklerini ve her mahalleye alt yapıya uygun olarak geçici barınma alanları kurulmasını talep etti.
Açıklamada mahallede bazı arazilere “konteynır kent” yapılacağı bahanesiyle devlet tarafından el konulduğu fakat mahalle sakinlerine bu konu hakkında hiçbir şey söylenmediği belirtilerek şu sorular soruldu:
“Evlerimiz için yapılan hasar tespitleri bilimsel midir? Bu konteynır kentlerde kim yaşayacak, şartları ne olacak, ne kadar süre kullanılacak? İzmir depreminin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala evleri depremzedelere teslim etmeyen devlet tarım arazilerini geçim kaynağı olarak kullanan insanlarımıza ne kadar destek olacak? Bağına bahçesine bu denli bağlı olan Samandağ halkı buralarda ne oranda yaşayacak? Yaşamadığı takdirde konteynır kentler kim için kurulmuş olacak?”
Diğer bir sorunun sağlık sorunu olduğunu dile getiren Çekiç, “Evlerimizde kalamadığımız için açık alanlar hijyen açısından oldukça riskli düzeydedir. Sağlıklı yaşam koşulları en temel ve insani ihtiyaçtır. Kurulacak geçici barınma alanlarında hijyen konusunun gündem edilmesini talep ediyoruz.” dedi.
Ücretsiz toplu ulaşım
Çekiç, iki geçmesine rağmen açılan hastanelere, etütlere gidebilmek için kilometrelerce yürüdüklerini, yolların düzeltilmesini ve herkesin erişebileceği ücretsiz toplu taşıma istediklerini belirterek “Yüzlerce otobüsü mahallelerimize asker, polis getirmek için kullanan devlet bu talebimizi karşılasın” şeklinde konuştu.
“Telafi eğitimleri planlansın, derslikler kurulsun”
Eğitim sorunlarına dair ise mahallenin gençlerinden Narin konuştu. Narin, eğitim hakkından mahrum bırakıldıklarını, online olan derslere internet sorunundan kaynaklı giremediklerini kaydederek “Bu konuya dair çözüm üretmek gibi bir kaygısı olmayan Milli Eğitim Bakanlığı, bizi aynı sınava tabi tutmak konusunda ısrar etmekte ve hiçbir telafi planlamamaktadır.” dedi.
Narin, her mahalleye yaş gruplarına uygun dersliklerin kurulmasını, bugüne kadarki eksiklerinin telafi edilmesini ve sınavların telafiler yapılana kadar deprem bölgesi dışındaki arkadaşlarının da mağdur olmayacağı bir biçimde ertelenmesi gerektiğini söyledi.
“Moloza dur de yaşamı savun”
Yaşam alanlarına moloz dökülmesiyle bir afet süreci daha yaşadıklarının altını çizen Çekiç, “Depremzedelerin yaşamını tehlikeye atmaktan asla çekinmeyen devlet, hala biz dışarıda kalırken şirketlere ihale sunan ve moloz toplamaya girişen devlet enkaz altında kalmıştır. Bilimsel yöntemlerden uzak, kazanacağı paraya odaklanan bu sistemin karşısında biz varız! Asbest ve çeşitli kimyasallar ile bizi, çocuklarımızı, doğamızı tehlikeye atmaktadırlar. Acilen enkaz kaldırmanın durdurulmasını, bilimsel yöntemlerle, uzmanların yönlendirmesiyle en sağlıklı şekilde yapılmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Buradayız, yeni yaşamı birlikte kuracağız”
Açıklamada son olarak şunlar söylendi:
“Buraya bakın! Yaşanan felaketi unutturmak için attığınız her adımın karşısında duracağız. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz, unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap soracağız. Bu toprak, bu ova, bu deniz, bu mahalle bizim. Açıklamamızda da belirttiğimiz gibi asla bir yere gitmiyoruz. Buradayız, yeni yaşamı birlikte kuracağız. Mahallemizi birlikte savunacak, alınan her kararın takipçisi olacağız. Hepinizi mahalleyi birlikte savunmaya, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.”
Mahalle halkı açıklamadan sonra 17 Nisan Pazartesi günü saat 15:00’te Abdullah Cömert Alanı’nda yaşam alanlarına dökülen molozlara karşı yapılacak yürüyüşe çağrı yaptı.