Suruç katliamının 89. ayında düş yolcuları anıldı. Anmada “Adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” denilerek belgesel yönetmeni Sibel Tekin’in derhal serbest bırakılması istendi.
Devletin IŞİD eliyle gerçekleştirdiği Suruç katliamın failleri yargı eliyle korunuyor. Yıllardır hem sokakta hem de mahkemelerde adalet arayan aileler ve yoldaşları bir kez daha Kadıköy’de 33’lerin isimlerini haykırdı.
20 Kasım’da Türk devletinin işgal saldırısına söz söyleneceği ihtimali iddiasıyla oturum yasaklanmış, 33’lerin yoldaşlarına polis saldırmış, çok sayıda kişi işkence görmüştü. 88. oturumda yaşanan işkencelere tepki gösteren Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Ezgi Gürbüz, “Katliamı yapanlar ellerini kollarını sallayarak bombalar patlatırken adalet isteyenler gözaltına alınıyor, haklarında dava açılıyor” dedi.
Her ay olduğu gibi bu ay da Halitağa Caddesi’nde düş yolcularının fotoğrafları ve “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankartla bir araya gelenlere HDP Milletvekili Züleyha Gülüm ve ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Cumartesi Anneleri, gençlik örgütleri, işçi ve emekçiler de eşlik etti.
Eylem sırasında sık sık atılan, “Hiçbir düş yarım kalmayacak”, “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganlarıyla mücadelenin süreceği ve sorumlulardan hesabın sorulacağı yinelendi.
Basın metnini okuyan Suruç tanıklarından Ümmühan Özdemir, katliamın ardından yürüttükleri mücadeleyi hatırlattı ve 7 yıl boyunca karşılaştıkları hiçbir saldırının, zorluğun kendilerine geri adım attıramadığını vurguladı. “Suruç dostları bu katliamın unutulmasına izin vermeyecekler. Gözaltılara ve açılan davalara rağmen Suruç’ta katledilen arkadaşlarını anmaya devam edecekler” diyen, Özdemir 5 Aralık’ta Urfa’nın Hilvan ilçesinde görülen duruşmaya dikkat çekti.
Mahkeme heyetinin katliam davasının esasına dair olan hiçbir talebi kabul etmediğini söyleyen, Özdemir, “Bu taleplerimizin başında dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlunun dinlenmesi yer alıyor. Bir kez daha yineliyoruz. Ahmet Davutoğlu 7 Haziran-1 Kasım arasında yaşananları elinde siyasi koz olarak tutmaktan vazgeçmeli, o dönem yapılan katliamların arka planında neler yaşandığını anlatmalıdır. Son olarak 10 Ekim Ankara katliamı ve Suruç katliamlarının belgeselini çeken ve bizi gerek mahkeme salonlarında gerekse yaptığımız açıklamalarda ve düzenlediğimiz etkinliklerde yalnız bırakmayan Sibel Tekin’in tutuklanmasını protesto ediyor ve dostumuz Sibel Tekin’in bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından HDP Milletvekili Züleyha Gülüm söz aldı. Katliamın ardından adaleti gerçekleştirmeyenlerin, adalet arayanlara saldırdığına dikkat çeken Gülüm, “Neden katillerin, katliamın açığa çıkarılması istenmiyor” diye sordu. Cevabı bildiklerini kaydeden Gülüm, şu ifadeleri kullandı: “Mücadele etmeye de devam ediyoruz. Şunu yakından biliyoruz AKP talimatlı yargıdan adalet çıkmayacak elbette. Elbette ki gerçek soruları sormayacak gerçek cevabı almak istemeyecekler. Bu katliamda olduğu gibi diğer katliamların da üstünü örtmek isteyecekler ama adalet bu ülkeye gelecek. Halkların, ezilenlerin, yok edilenlerin mücadelesiyle, yok edilenlerin, ötekileştirilenlerin, kadınların, LGBTİ+’ların işçilerin emekçilerin mücadelesiyle gelecek. Ve bir gün bu katliamı gerçekleştirenler de halka açık düşmanlık edenler de bu yaptıklarının hesabını verecekler. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Mücadele edenler, özgürlük isteyenler, adalet isteyenler kazanır.”
Gülüm’ün konuşmasının ardından 33’ler için bir süre sessiz oturuldu. Ardından düş yolcularının isimleri tek tek sayıldı, “Yaşıyor” yanıtı Kadıköy’de yankılandı. Eylem, “Suruç için adalet herkes için adalet” ve “Suruç’u hesabı sorulacak” sloganıyla sona erdi.
33'lerin isimlerinin sayıldığı 89. ayda hep bir ağızdan "Yaşıyor" dendi. 20 oturumu, "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganıyla sona erdi. pic.twitter.com/3nnbsEYNwv
— Etkin Haber (ETHA) (@EthaEtkin) December 20, 2022