‘Aşırılıkçı’ ve popülist siyasetin gerileyişinin simgesi olması beklenen Brezilya seçimlerinde sonuç neden böyle çıktı? İşçi Partisi lideri ve eski devlet başkanı Lula da Silva, aşırı sağcı devlet başkanı Jair Bolsonaro ile farkı neden açamadı?
Latin Amerika’nın en büyük ülkesi ve en büyük ekonomisi Brezilya’da düzenlenen seçimlerin ilk turundan çıkan sonuç dünya çapında şaşkınlık yarattı. Anketler, İşçi Partisi lideri ve eski devlet başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın, aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro karşısında kolaylıkla kazanacağını öngörüyordu. En azından, Lula’nın Bolsonaro’ya ikinci tur öncesi ‘sağlam’ bir fark atması bekleniyordu.
Ancak ilk tur sonuçları, anketleri boşa çıkardı. 2003-2010 arasındaki devlet başkanlığında hem ekonomiyi büyütmesi hem de toplumsal eşitsizliği azaltmasıyla hatırlanan Lula yüzde 48 oranında oy aldı. Başkanlık döneminde Covid-19’u hafife alması, Amazon Ormanlarında tahribatın önünü açması ve iş dünyası yanlısı politikalarıyla gündeme gelen Bolsonaro ise yüzde 43 oranına ulaşabildi. Bolsonaro’nun destekçileri, eyalet ve senato seçimlerinde de anketlerde beklenenden daha yüksek oranda oy topladı.
30 Ekim’de düzenlenecek ikinci turda, Lula’nın ilk turda elenen diğer adaylardan daha fazla oy toplayarak başkanlık yarışında ipi göğüslemesi bekleniyor. Ancak yorumcular, Lula’nın işinin kolay olmadığını söylüyor.
Peki, dünya çapında ‘aşırılıkçı’ ve popülist siyasetin gerileyişinin simgesi olması beklenen Brezilya seçimlerinde sonuç neden böyle çıktı? Brezilya seçimleri dünya için neden önemli?
Seçimlerde ne yaşandı?
Lula’nın destekçilerinin ilk turda sağlamayı umduğu ‘arınma’, sandıkta somutlaşamadı. The Guardian gazetesinin Latin Amerika muhabiri Tom Phillips, ilk tur sonuçlarının açıklanması sonrası ülkedeki hissiyatı şöyle yorumladı: “Bu durum sol için son derece moral bozucu. Ve gerçekten şaşırtıcı – Lula’nın oy oranı açısından değil, bu oran herkesin beklentisiyle uyumlu; Bolsonaro’nun beklentilerden çok daha yüksek olan oranı açısından… Anketçiler bu konuda fena bir şekilde yanıldı. Lula’nın konuşmasını izledi ve insanlar ağlıyordu veya şok içindeydi.”
Anketlerin yanıldığı bir diğer noktada da, Bolsonaro’nun müttefiklerinin 27 Senato koltuğu için yapılan seçimlerin 19’unu kazanması ve Kongre’nin alt kanadında güçlü bir temsil kazanması oldu. Bolsonaro’nun Amazon’daki ormansızlaştırmada kilit rol oynayan eski çevre bakanı ve Brezilya’da yaklaşık 700 bin kişinin ölümüne yol açan Covid-19 pandemisi sırasında görevden alınan eski sağlık bakanı Eduardo Pazzuelo Kongre’ye yeniden girdi.
Kampanya süreci nasıl geçti?
Brezilya’da son yılların en kritik seçimlerinden biri olan oylama öncesinde, ülke tarihinin en sert kampanya süreçlerinden biri de yaşandı. Bolsonaro devlet başkanı olarak “solcuların kamusal hayattan silinmesini” istediğini söylemişken, Lula’nın bir destekçisi geçen ay bir Bolsonaro destekçisi tarafından katledildi.
İngiliz gazeteci Dom Phillips ile birlikte seyahat ettiği, Amazon yerlileri konusunda uzmanlaşmış Bruno Pereira da, Bolsonaro’nun yağmur ormanlarını savunanları hedef gösterdiği bir dönemde öldürüldü. The Guardian muhabiri Phillips, Bolsonaro’nun seçimleri “savaş” gibi gördüğünü ve solda birçok kişinin sindirildiğini, bazılarının arabalarına Lula çıkartması yapıştırmaktan bile korktuğunu söyledi.
Lula ise Bolsonaro’nunkine olabildiğince zıt bir kampanya yürüterek birlik mesajını vurguladı. İlk tur sonuçlarının açıklanması sonrasında da, “Daha fazla nefret ve tartışma istemiyoruz. Huzur içinde yaşayan bir ülke istiyoruz” dedi.
Bu seçimler Brezilya için ne kadar önemli?
Seçimler, Bolsonaro’nun başkanlığının Brezilya’da toplumsal adalete ve çevreye verdiği büyük zararın gölgesinde yapılıyor. Aşırı sağcı siyasetçinin otoriter eğilimleri ve halkın en yoksul kesimini koruma sorumluluğunu reddetmesi, Brezilya’da hayat pahalılığı krizine ve toplumsal meselelerde sağa kayışa yol açtı.
Bolsonaro seçim kampanyasında milyarlarca dolarlık bir refah paketi vaadinde bulunmuş olsa da, aynı zamanda ülkenin devlet petrol şirketini özelleştireceğini, bireysel silahlanma yanlısı yasalar çıkaracağını, şirketlere uygulanan vergilerde kesinti yapacağını ve kürtaj hakkı üzerindeki kısıtlamaları sıkılaştıracağını söyledi.
Sonuçlar Amazon için ne anlama geliyor?
Bolsonaro’nun devlet başkanlığı döneminde Brezilya’da yağmur ormanlarındaki tahribat özellikle bu yılın ilk yarısında rekor seviyeye yükseldi. Lula ise ormansızlaştırma politikalarına son vermeyi vaat ediyor; ki bu, Amazon’un karbondioksit deposu olarak rolü düşünüldüğünde küresel açıdan hayati önemde.
Amazon Ormanları açısından başkanlık seçimlerini kimin kazanacağı büyük önem taşısa da, Bolsonaro’nun destekçilerinin Kongre’de elde ettiği başarı Lula’nın başkan seçilse bile ilgili koruma yasalarını çıkarmasını şimdiden zorlaştırmış durumda.
Sonuçlar Bolsonaro’nun reddedilmesi olarak yorumlanabilir mi?
Lula ilk turda, çok geniş bir seçmen yelpazesinden oy topladı. The Guardian muhabiri Tom Phillips, “Ona oy verenlerim birçoğu solcu değil. Merkezden ve merkez sağdan seçmenler bunu bir acil durum seçimi olarak gördü. Bu döneme açık bir son vermek istiyorlar ve bir sonraki seferde normal adaylarla normal bir seçim umuyorlar” dedi.
Popülizm ve radikal sağ uzmanı Cas Mudde ise bu ihtimalin şu an daha da uzak göründüğünü düşünüyor. Brezilya’daki seçimi Twitter’da yorumlayan Mudde, ilk tur sonuçlarını “mümkün olan en kötü Lula zaferi” diye niteledi. Mudde, yine de Lula’nın ikinci turda kazanacağı ama farkın çok az olacağı öngörüsünde bulunurken, önümüzdeki birkaç hafta içinde Bolsonaro’nun lehine bir olayın yaşanması halinde bunun tersinin de yaşanabileceğini belirtti. Mudde, ABD’de de Donald Trump’ın az farkla ve pandemi gibi istisnai bir sebeple kaybettiğini belirterek, “ABD deneyimine dayanarak sağın ılımlılaşmak yerine daha da radikalleşebileceği” yorumu yaptı.
Bundan sonra ne olacak?
Brezilya’da birçokları, Bolsonaro’nun oylamaya giden süreçte elektronik seçim sistemini temelsiz iddialarla tartışmaya açtığını hatırlatıyor ve Lula ile arasındaki farkın beklenenden az olması nedeniyle ikinci turda “seçimler çalındı” spekülasyonundan endişe duyuyor. İkinci tur sonrası, ABD’de Trump’ın seçim yenilgisini kabul etmemesi üzerine düzenlenen 6 Ocak Kongre baskınına benzer şiddet senaryoları da dışlanmıyor.