İHD Hapishaneler Komisyonu, Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Önder Poyraz’ın ağır hasta olmasına rağmen tekli hücrede tutulduğunu ve tedavisinin engellendiğini belirterek, serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Önder Poyraz’ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Birçok insan hakları savunucusu ve hasta tutuklu yakınlarının katıldığı açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Önder Poyraz serbest bırakılsın” pankartı taşınırken, sık sık “Hasta tutuklular serbest bırakılsın” ve “Tedavi haktır engellenemez”, “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.
Bu haftaki açıklamayı İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin okudu.
Cezaevlerinde hasta mahpusların tedavilerine dönük engellemeler ve hak ihlalleri devam ettiğine dikkat çeken Şahin, mahpusların seslerin duyurabilmek için açlık grevi v.b. eylemler ile seslerini duyurmaya çalıştıklarının altını çizdi. Mahpusların hak ihlallerin sona ermesi için her kuruma başvurduğunu belirten Şahin, Adlı Tıp Kurumu’nun “hapishanede kalabilir” şeklindeki raporlarıyla ihlal edilmeye devam edildiğini ifade etti. Şahin, mahpushanelerdeki devam eden hak ihlallerinin durdurulması ve ceza infazında mahpus haklarının esas alınması için acil adımlar atma çağrısında bulundu.
Poyraz ve diğer tüm ağır hasta tutukluların serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Şahin, “Sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz” dedi.
596. F Oturması’nda bu hafta; halen Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan ağır hasta mahpus Önder Poyraz’ın durumunu paylaşıldı.
Poyraz, ileri derecede ağır hasta
“Önder Poyraz; İleri derecede mide ve böbrek hastası olup, omurga yaralanması nedeniyle takılan platine bağlı ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşaması yanında, geçirdiği felç nedeniyle sağ kolunu kullanamamakta, bir böbreği hastalık nedeniyle fonksiyonunu tamamen kaybettiğinden tek böbrekle hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır.
Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden önce, sırası ile Şırnak T Tipi Kapalı Hapishanesi ve Batman Beşiri T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan, ağır hastalıklarına ve yapılan başvurulara rağmen hastalıkları tedavi edilmeyen, ileri derecede hareket kısıtlılığı olması nedeniyle tek başına yaşamını sürdürmekte zorlanmasına rağmen tek başına tutulan Poyraz, ayrıca mide rahatsızlığına bağlı olarak yediği her şeyi kustuğu için sağlığı hızla bozulmuş, bu durum yaşamına ağır tehdit haline gelmiştir.”
Komisyona yaptığı açıklamada eşi :
“Eşimin anlattığına göre hastalanınca sadece revire götürüp ağrı kesici yapıp geri götürüyorlar ve senin hiç bir şeyin yok diyorlar. Durumu çok ağırlaşıncaya kadar ambulans çağırmıyorlar. Erzurum’dan beni aradığında kolunun felç geçirdiğini söylemişti. Durumu gittikçe ağırlaşıyor. Artık kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Adeta bir robot gibi, boynunda, sırtında boydan boya platin var ve tek böbrekle yaşıyor. Tek başına hücrede kalıyor ve bu yüzden durumu gittikçe ağırlaşıyor. Eşim hasta ve tedavi yapılmıyor. Tedavi edilmesi için dilekçe veriyoruz ama bu talebimiz reddediliyor. Ne yerse midesi bulanıyor ve kusuyor. Yetkililerin bu durumda yaptıkları tek şey revire götürüp ardından tekrar tek başına kaldığı hücresine götürülmesi. 9 Ağustos’ta açık görüşe gittim. Tedavisi aksatıldığı için durumu daha da ağırlaşmış.
Felç nedeniyle elini kullanamıyor, el parmaklarını hiç bir şekilde hareket ettiremiyor. Sağ elinin damarları tıkanmış. Daha önce gündeme geldi ve cezaevi yönetimi bundan dolayı hastaneye götürdü. Kolunun EMAR’ı o zaman çekildi. O günden beri hastaneye kontrole götürmemişler ve tedavi edilmemiş. Görüşte durumu çok kötüydü. O kötü durumda bile tekli hücrede tutuluyor ve onunla birlikte arkadaşlarına disiplin cezaları verilmiş. O şekilde çok zorlanıyor. Tek başına doğru düzgün hiçbir ihtiyacını karşılayamıyor. Önder erken tedavi edilseydi, belki bugün sağ elini kullanabilirdi. Bu kadar başvuruya, dilekçelerimize rağmen tedavi edilmedi. Sadece revire götürüp ağrı kesici verdiler. Eğer tedavi etseydiler, durum bugün bu kadar ağır olmazdı. Böbreklerinden, sırtından ve şimdi de elinden rahatsız. Bu hastalıkları bütün bedenine sirayet ediyor. Sağ kolu kalmıştı, o da gitti. Onun artık cezaevinde idare etme gibi bir durumu kalmadı. Artık bu şartlarda yapamaz. Eğer bıraksalar, biz kendimiz bakacağız. Uzakta olduğu için çocukları özlüyor ama her görüşe de çocukları götüremiyorum ve götürecek durumum da yok. Bir an önce bırakılmasını istiyoruz.” demiş kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapmıştır.