Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Antep’in Nizip ilçesinde sadece Furkan Apartmanı yıkıldı. Kentte yıkılan tek bina ola apartmanın enkazında 51 kişi öldü. Acılı aileler ise 18 aydır adalet mücadelesi veriyor.
Artı Gerçek’ten Sinan Şahin’in haberine göre binayla ilgili usulsüzlükler bilirkişi raporlarına yansıdı. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin (KTÖ) hazırlandığı raporda statik ve mimari projeye uyulmadığı, kaçak kat inşa edildiği, beton kalitesinin yetersiz olduğu, taşıyıcı kolonun kesildiği ve usule aykırı tadilat yapıldığı ortaya çıktı.
Müteahhit Hasan Hüseyin Sever ve kardeşi Abdullah Devrim Sever ile ilgili bir gözaltı kararı verilmedi. Yurt dışına kaçan Sever kardeşler hakkında daha sonra kırmızı bülten çıkarıldı ve yakalama kararı verildi.
26 Nisan’daki duruşmada binanın ana taşıyıcı kolonlarının kesildiği tespit edilen mağazanın sahibi Faik Öğüt ve kardeşi Eyüp ile birlikte mağazanın bir önceki sahibi Nejdet Aypay tahliye edildi. Aynı celsede mahkemenin tutukluluğuna devam kararı verdiği binanın fenni mesulü Yılmaz Şahin Yurtyapan ise avukatının itirazı üzerine serbest bırakıldı ve böylece davada tutuklu sanık kalmadı
Duruşma savcısı 31 Mayıs’taki duruşmada mütalaasını açıkladı. Mütalaada tutuksuz sanıklar Faik ve Eyüp Öğüt ile Yılmaz Şahin Yurtyapan halkında ‘Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan üst sınırdan ceza, Necdet Alpay hakkında ise beraat talep edildi.
Firari sanıklar Hasan Hüseyin Sever ve kardeşi Abdullah Devrim Sever’in avukatı Ersan Şen ise müvekkilleri hakkında kırmızı bülten kararının kaldırılması ve tutuklanmama güvencesi istedi. Yakınlarını kaybeden aileler bu duruma tepki gösterdi. Şen, polis eşliğinde adliyeden çıkarıldı.
Aileler yıkılan binanın önünde adalet arıyor
19 Temmuz’da görülecek karar duruşması öncesi aileler yıkılan Furkan Apartmanı’nın bulunuğu alanda adalet nöbeti tutuyor. Nöbeti 15 gündür sürdüren aileler Furkan Apartmanı davasının deprem yargılamaları açısından önemli olduğunu ve sorumluların mutlaka cezalandırılmasını istiyor.
“Mahkeme biz mağdurları ve tanıkları dinlemek istemedi”
Furkan Apartmanı’nda 19 yaşındaki oğlu Emre Şahin’i kaybeden Seçkin Şahin Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada mahkeme sürecinde büyük zorluklarla karşılaştıklarını söyledi. Şahin, “Mahkeme heyetinin biz mağdur aileleri ve avukatlarımızı dinlemek istememesi, delilleri dikkate almaması, tanıkları bir türlü dinlemek istememesi ve karşı tarafı saatlerce dinlemesi bu yargılamalarla ilgili soru işaretlerine neden oldu. ‘Bir an önce bitsin’ denilerek aceleye getirilen bir mahkeme süreci geçirerek karar aşamasına gelindi” dedi.
Mahkemede kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir karar beklediklerini dile getiren Şahin, “Bu Tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir karar duruşması. Burada verilecek karar, diğer davalarda adalet arayan diğer tüm mağdurların, bizden sonraki insanların da adalet mücadelesini etkileyecek. Yani bu emsal bir dava olacak. Mahkeme heyetinin sağduyulu davranmasını bekliyoruz. Kamuoyunu da bu davayı takip etmeye davet ediyorum” diye konuştu.
“Beraat kararı çıkmasından endişe ediyoruz”
Depremde iki yeğenini ve eniştesini kaybeden devlet memuru M. K. ise Furkan Apartmanın Nizip’te yıkılan tek apartman olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Nizip’te yaklaşık 40 bin yapı var. Sadece bir apartman 10 saniye içinde yıkıldı. Depremin gerçekleştiği 11 ilde yıkılan binaların müteahhitlerinin hemen hemen tamamı hakkında gözaltı kararı çıktı. Ama Nizip’te bu binayı yapan müteahhitler hakkında herhangi bir yakalama, ifade alma kararı çıkmadı. Mahkeme heyeti tüm tutukluları serbest bıraktı. Savcı itiraz etti ve en üst sınırdan ceza istedi. Ancak bunların serbest bırakılması 19 Temmuz’da nasıl bir karar çıkacağını gösteriyor bize. Beraat kararı çıkmasından endişe ediyoruz.”
Fay hattının Nizip’e 75 kilometre uzaklıkta bulunduğuna dikkat çeken M.K, “Burası deprem bölgesi değil. Yüzyıllık, yığma evler dediğimiz kolonsuz evler bile ayakta kaldı depremde. Yıkılan bu bina 20 yıllık bir bina. Mahkeme heyetinin bunu değerlendirmesi gerekiyor. Müteahhidinden mühendisine, dükkan sahiplerine kadar elbirliğiyle sanki organize bir şekilde, suç örgütü gibi o binaya zarar vermişler. Sorumlulara en üst sınırdan ceza verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Dava hukuki bir zeminde ilerlemiyor”
Müşteki avukatlarından Figen Peri de bir çok taleplerinin mahkeme heyeti tarafından reddedildiğini belirterek davanın hukuki bir zeminde ilerlemediğini vurguladı:
“Kolon kesilmesi ve mimari ve statik proje hatalarından dolayı bir yıkım söz konusu. Sanık avukatları önceki uzman görüşleriyle dosyaya kopyala – yapıştır bir rapor hazırladı. Keşif mahallinde incelemeye dayalı bir tespit yapılmadı. Çok hatalı bir rapor. Kolon keserek asıl sorumlu konumunda bulunan dükkan sahiplerini sorumluluktan kurtarma çabası oluşturmaya çalışılıyor. Mahkemeye yaptığımız itirazlarımız dikkate alınmadı. Bilirkişilerin enkaz alanında inceleme yapması yönündeki taleplerimizi de mahkeme karşılamıyor. Sanıklarının her birinin 3-4 tane avukatı var. Bizim konuşmamıza müsaade etmiyorlar. Dava hukuki bir zeminde ilerlemedi.”
