Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 4 ağır hasta tutuklunun sağlığa erişim talebiyle 20 Nisan’da başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 15’inci gününe ulaştı.
İzmir-Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklular Ergin Aktaş, Yusuf Bulut ile Kuzey Suriyeli Dicle Bozan ve Ehmedê Xemî, tedaviye ulaşma haklarının kısıtlanması, maruz kaldıkları yaklaşım ve uygulamalar nedeniyle 20 Nisan’dan bu yana açlık grevinde.
Açlık grevindeki tutuklulardan Ergin Aktaş, her iki elinin de olmaması nedeniyle tek başına yaşamını idame ettirmekte zorlanırken, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bağırsakları 9 aydan fazla süredir dışarıya alınan Dicle Bozan ise, ameliyat olmayı bekliyor. Yine yatağa bağımlı olan Yusuf Bulut (68) gibi Ehmedê Xemî’nin de belden aşağısı felçli.
Bu hasta tutukluların sağlık durumu 20 Nisan’dan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olmaları nedeniyle her geçen gün ağırlaşırken, tutukluların eylemlerini noktalamak için öne sürdükleri talepleri ise; sadece cezaevi koşullarının düzeltilmesi, tedavi ve ameliyat zamanı gelen arkadaşlarının tedavilerinin yapılması.
Ancak bu zamana kadar bu taleplerine olumlu bir cevap verilmiş değil. Süren açlık grevi eylemi ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini değerlendiren İHD İzmir Şubesi yöneticisi Ahmet Çiçek, cezaevlerinin adeta hasta tutuklu üretme merkezlerine dönüştüğünü ifade etti.
‘KOAH HASTALIĞININ ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR’,
Cezaevlerindeki hasta tutuklu sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken Çiçek, Ege Bölgesi’ndeki bazı cezaevlerinde 7 kişilik odalarda 23 kişi kalındığını, bu nedenle insanların yerlerde yatmak zorunda kaldığı belirtti.
Çiçek, hava sıcaklığının giderek arttığı şartlarda İzmir’in nemli havası ile beraber çok fazla kişinin kaldığı hücrelerde insanların sadece nefes almalarının dahi birçok hastalığa davetiye çıkardığını ifade etti. Özellikle KOAH hastalığının önüne geçilemediğini paylaşan Çiçek, yine son dönemde kanser vakalarının arttığını kaydetti.
‘ARTIK TEDAVİYİ DE KABUL ETMİYORLAR’
Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’nin ağır hasta tutukluların daha rahat tedaviye ulaşması için kurulan bir cezaevi olduğunu hatırlatan Çiçek, “Fakat maalesef bizde rehabilitasyon merkezi daha farklı bir şekilde çalışıyor” diyerek cezaevi için “Tecrithane” benzetmesi yaptı.
Cezaevi uygulamaları nedeniyle burada açlık grevinde olan 4 tutuklunun artık tedaviyi dahi kabul etmediğini aktaran Çiçek, şunları belirtti: “İki kolu olmayan biri tek başına nasıl yemek ya da farklı ihtiyaçlarını karşılayabilir. Çok basit gibi bir sorun gibi görülmeye çalışılıyor. Ahmed Xemî, Türkçede bilmiyor ihtiyaçları için nasıl dilekçeler yazabilir. Çok basit yanında sürekli birilerinin bulunması gereken insanlar. Bu insanların sadece fiziksel sağlıklarının değil, ruhsal sağlıklarının da olması lazım. Biz biliyoruz ki bütün sağlıkların temeli psikolojiden geçiyor. Oysa ki Menemen R Tipi hiç sağlıklı bir cezaevi değil.”
‘BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLMELİLER’
Çiçek, giderek ağırlaşan sağlık sorunlarının yaşamsal riske dönüşmemesi için ise hasta tutukluların taleplerinin acilen karşılanması gerektiğini vurguladı.