Salı gününden beri gözaltında tutulan ve bugün adliyeye sevk edilen 10 kişinin akşam saatlerinde çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince tutuklanmalarına karar verildi.
İlke TV`den Eylül Deniz Yaşar`ın haberine göre, tuklananların adlarının Turabi Şen, Nesimi Aday, İkbal Polat,Sinan Gökçe, Hasan Özdemir, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Bülent Kaygun, Güzin Alparslan ve Elif Gül olduğu öğrenildi.
Savcılık makamı 10 kişiyi tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etmişti.
“Kent uzlaşısı suç değil”
Tutuklama kararları sonrası, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. Açıklama sonrası İlke TV’nin “Kent uzlaşısı ittifakının kriminalize edildiğini düşünüyor musunuz?” sorusunu “Kent uzlaşısı tabii ki suç değil. Her siyasi parti kendisiyle ilişkili gördüğü siyasi çevrelerle ittifak yapar. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı gibi..HDK de bir Türkiye koalisyonudur. Bu dönemde bu süreçler niçin yapılıyor? Serbest seçim için, demokratik siyaset için yapılıyor, kimsenin elinde silah olmasın diye yapılıyorm Hiçbir şekilde şiddete bulaşmamış insanlar sadece seçildikleri için ve kimliklerinden dolayı tutuklandılar.” diye yanıtladı.
Sezgin Tanrıkulu: Bu, seçimlere müdahaledir
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde gündüz saatlerinde gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu sürecin hukukla açıklanacak bir yanı yok, bu seçimlere müdahaledir, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun muhtemel cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemeye dönük çabaların bir parçasıdır.” dedi.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 11 Şubat Salı günü 10 kişinin gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında Kartal ve Ataşehir Belediye Başkan Yardımcıları ile Üsküdar ve Şişli Belediyesi’nden meclis üyeleri bulunuyordu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu hususu da nazara alındığında adı geçen şüphelilerin terör örgütünün kent uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları anlaşılmış olup…” ifadelerine yer verilmişti.
