2024 1 Mayıs Taksim Platformu, 29 işçinin çıkan yangında katledildiği Gayrettepe’de bulunan Masquerade Club önünde eylemdeydi. Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul milletvekili Çiçek Otlu ve çok sayıda platform bileşeni katıldı.
Kitle, polisin engelleme çabalarına rağmen Denetimli Serbestlik Müdürlüğü önünden katliamın yaşandığı yere kadar sloganlarla yürüdü. “İşçi katliamlarına karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e” pankartı açılan eylemde basın açıklamasını platform adına Okan Karaçam okudu.
Basın açıklamasında öne çıkanlar şu şekilde:
“Ne kaza ne kader, bu bir işçi katliamı!
Sermayedarların kâr hırsı, dün olduğu gibi bugünde canımızı almaya devam ediyor. 2 Nisan günü gerçekleşen işçi cinayetiyle 29 arkadaşımız yaşamını yitirdi.
Sermayedarların daha az maliyet ve daha fazla kar uğruna düzenin yasalarını dahi hiçe sayan uygulamaları her gün yeni ölümlere neden oluyor. Karşılığında ise cezasızlıkla ödüllendiriliyorlar. Yaşananlar göstermektedir ki işçi ölümleri kaza değil, sermaye, devlet ve diğer kurumların el birliğiyle gerçekleştirdiği organize cinayetlerdir.
Cinayette hepsinin parmağı var!
Masquera adlı gece kulübü 1987 yılında ruhsat almasının ardından 2018’de tadilattan geçiriliyor. Yeni bir tadilatın gerçekleştirildiği 2 Nisan 2024 tarihinde yaşanan katliamın ardından işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı gibi tadilat için herhangi bir resmi izin olmadığı da açığa çıkmış oldu. Sürecin gelişimi dahi yaşananın tesadüf ya da “kader” olmadığını, organize bir katliam olduğunu gösteriyor. Sorumlular ise topu birbirine atıyorlar. Ne Beşiktaş Belediyesi kendinde bir ihmal görüyor ne de Kültür ve Turizm Bakanlığı bu sorumluluğu kabul ediyor. Göstermelik sekiz tutuklama olmasına rağmen, belediye ve bakanlık görevlileriyle ilgili herhangi bir adım atılmış değil. Bizler Soma’dan, Ermenek’ten, İliç’ten çok iyi biliyoruz ki yaşanan katliam gündemden düştüğünde göstermelik tutuklananlar anında salınacaklar, hatta ödüllendirilecekler. Bir iş cinayeti daha sermaye ve devlet tarafından üstü örtülerek, sorumlular aklanmış olacak.
“Katliama ses çıkaranlara karşı devlet terörünü devreye soktular”
Dün Soma’da fıtrat denildi katiller aklandı, İliç’te doğayı talan eden maden şirketine bakanlık tarafından verilen usulsüz alan genişletmesi orta yerde duruyorken gerçekleri tersyüz etmeye çalıştılar. Siyanürlü toprak altında 8 işçi kardeşimizin ailesine, yakınlarına ve katliama ses çıkaranlara karşı devlet terörünü devreye soktular. Yerli yabancı şirketler ise yeni projelerle servetlerini büyütmeye devam etti-ediyorlar…
“Yaşananlar sıradan bir olay, olgu değil işçi, çevre vb. katliamıdır”
Yaşananlar sıradan bir olay, olgu değil işçi, çevre vb. katliamıdır, katliamlara sessiz kalmayacağız. Sessiz kalmak, susmak bizleri her gün yeni ölümlere, yıkımlara alıştırmaya çalışan düzenin ekmeğine yağ sürmek demektir. Bu bilinç ve karlılıkla sesiz kalmayacağız. Katliamların hesabını sormak için mücadele edeceğiz.
Sömürü ve ölüm düzeninden hesap soralım!
İSİG Meclisi’nin düzenlediği rapora göre her gün yaklaşık 6 işçi çalışırken yaşamını yitiriyor. Performans dayatması, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin patronlar tarafından maliyetli görülerek alınmaması vb. sömürüyü giderek katmerleştiriyor. Canımız, doğamız kapitalizmin kâr hırsı uğruna hiçe sayılıyor. AKP döneminde yaşanan iş cinayetleri, çevre katliamları her yıl daha fazla arttı. Yapıyoruz dedikleri denetimler prosedür olmanın ötesine geçmiyor. Alınacak önlemler patronun inisiyatifine bırakılıyor. Sermaye ve devlet iş birliğiyle sınıf kardeşlerimiz hayatını kaybettiğinde ise yüzsüzce ‘’kader’’ ve ‘’fıtrat’’ açıklamaları yapıyorlar. Yaşananlar ne kader ne de fıtrattır. Failleri de sermaye, devlet ve diğer kurumların başındakilerdir.
“Taksim’de hep birlikte sınıf kavgasını yükseltmeye çağırıyoruz”
Bugün buradan bir kere daha hesap soracağımızı ilan ediyoruz. Bundan 2 sene önce kölece çalışma koşullarına, iş cinayetlerine karşı mücadele ederken alınmayan önlemler sonucu pandemi döneminde hayatını kaybeden Dev Yapı-İş Avrupa Yakası Temsilcisi Hasan Oğuz’u saygıyla anıyoruz. Bu düzene ve yarattığı tüm sorunlara karşı mücadeleden arkadaşlarımızın, iş cinayetlerinde yitirdiklerimizin hesabını soracağımızı bir kere daha ilan ediyoruz. Ölüm ve sömürü düzeninin her gün yeni sınıf kardeşlerimizi aramızdan almasına artık yeter diyoruz. Tüm işçileri, emekçileri, gençleri bu düzenden hesap sormaya davet ediyoruz. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta katillerden hesap sorma bilinciyle Taksim’de hep birlikte sınıf kavgasını yükseltmeye çağırıyoruz.”
Otlu: Hesap sormak için 1 Mayıs’ta Taksim’e
Ardından DEM Parti İstanbul milletvekili Çiçek Otlu söz aldı. Hesap sormadıkları, kar ve yoksulluk düzenine isyan etmedikleri sürece iş cinayetlerine tanıklık etmeye devam edeceklerini belirten Otlu, İliç’te katledilen işçilerin cenazesine hala ulaşamadıklarına, Soma’da sanık sandalyesine oturtulanlara verilen düşük cezalarla göstermelik bir adalet sağlanmaya çalışıldığına dikkat çekti.
“Tüm işçi cinayetlerinin hesabını sorana dek, bu yoksulluk düzenini yıkana dek, işçi sınıfının insanca yaşam koşullarını oluşturana dek 1 Mayıs’ta Taksim alanında olacağız. Yoksulluğa, hayat pahalılığına hayır demek için, 1 günde 6 işçinin katledilmemesi, 8 kadının katledilmemesi, eşdeğer işe eşit ücret almak için 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız. Türkiye işçi sınıfıyla, Kürt özgürlük mücadelesini birleştirerek bu 1 Mayıs’ta Taksim’de savaş politikalarına hayır diyeceğiz” ifadelerini kullanan Otlu, tüm işçi ve emekçileri, kadınları, gençleri, 1 Mayıs’ta Taksim’de hesap sormaya çağırdı.
Eylem boyunca, “Kader değil, bu bir cinayet”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Yaşasın 1 Mayıs, Biji yek gulan” sloganları atıldı.
