İki yılda 7 kez uzatılan OHAL’in bilançosu oldukça ağır. On binlerce gözaltı, tutuklama, görevden ihraç ve heykele tutuklamalar da bu bilançonun içinde.
15 Temmuz ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’in Türkiye’ye faturası oldukça ağır oldu. Binlerce kamu görevlisi ihraç edildi, milletvekilinden gazeteciye, belediye başkanından parti yöneticilerine kadar birçok kişi tutuklandı. Onlarca televizyon, gazete, dergi, dernek kapatıldı.
İki yılda 7 kez uzatılan OHAL döneminde yargıdan, akademiye, sokaktan, Meclis’e birçok alanda yaşanan hak ihlalleri normalleşmeye başladı.
OHAL’ın kaldırılmasına ilişkin kanunun teklifi bugün TBMM’de görüşülecek ve 19 Temmuz itibariyle OHAL’siz dönem başlayacak.
Peki, 2 yıllık OHAL’in bilançosu ne oldu?
71 BİN GÖZALTI 50 BİN TUTUKLAMA
OHAL döneminde 4’ü yetki kararnamesi olmak üzere toplam 36 Kanun Hükmünde Kararname çıkarıldı. 71 bin 274 kişi çeşitli gerekçelerle gözaltına alındı, bunun 50 bin 510’u tutuklandı. Çeşitli gerekçelerle 169 bin 13 kişi hakkında işlem yapıldı, 8 bin 87 kişi hakkında ise çeşitli gerekçelerle alınmış yakalama kararı bulunuyor.
KHK’ler döneminde gözaltı süresi önce 30 güne sonra tekrar uzatılmak üzere 14 güne indirildi. Duruşmaların avukatsız yapılmasının önü açılırken, avukatların mahkeme dosyalarına erişimleri engellendi. Gözaltında tutulanların 5 gün avukatları ile görüşmeleri engellenirken bu süre daha sonra 24 saate indirildi.
OHAL döneminde en uzun tutukluluk süresi 5 yıldan 7 yıla çıkarılırken, tutukluluk durumuna itirazların incelenmesi için geçerli olan 3 günlük süre 19 güne çıkarıldı.
129 BİN KAMU GÖREVLİSİ İHRAÇ EDİLDİ
OHAL döneminin yönetim şekli haline gelen KHK’lerle 118 bin 813 kişi açığa alınırken, 129 bin 410 kamu görevlisi ihraç edildi. Bunların ancak 3 bin 752 kişisi göreve geri dönebildi. Bu kamu görevlileri arasında akademisyenler, polis memurları, savcılar, hakimler, doktorlar ve öğretmenler bulunuyor.
7 bin 267 subay ve astsubay, 24 bin 544 emniyet personeli, 60 bin 532 öğretmen, 4 bin 560 hakim ve savcı görevinden alınırken, 2 bin 431 hakim ve savcı ‘FETÖ/PDY’ suçlamalarıyla tutuklandı.
2 Anayasa Mahkemesi üyesi, bir AYM raportörü, 36 idari personeli KHK ile ihraç edilirken, AYM’ye ihraçlarla ilgili yapılan başvurular “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçe gösterilerek reddedildi.
209 GAZETECİ TUTUKLANDI, 2 BİN 500’Ü İŞSİZ KALDI
OHAL döneminde basın kuruluşlarının kapılarına da kilit vuruldu. Aralarında Hayat TV, İMC, Azadiya Welat, Özgür Gündem gibi yayın kuruluşlarının olduğu 6 haber ajansı, 70 gazete, 18 televizyon kanalı, 20 dergi, 30 yayınevi ve 22 radyo kapatıldı.
İki yıllık OHAL sürecinde 209 gazeteci tutuklanırken, 2 bin 500’ü aşkın gazeteci de işsiz kaldı.
DERNEKLER, EĞİTİM VE SAĞLIK KURUMLARI KAPATILDI
Bu dönemde Gülyen Cemaati ve PKK ile bağlantıları olduğu iddiasıyla Özgür Hukukçular Derneği, Gündem Çocuk gibi sivil toplum örgütlerinin de aralarında olduğu bin 431 dernek kapatıldı. 2 bin 838 eğitim ve sağlık kurumunun da aynı gerekçelerle kapılarına mühür vuruldu.
Aralarında CHP Milletvekili Enis Berberoğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 10 milletvekili tutuklandı. Geneli HDP’li olan 28’i il, 89’u ilçe örgütü başkan ve yöneticisi olmak üzere 117 parti yöneticisi tutuklandı, 99 belediyeye kayyım atanırken 83 belediye başkanı ise tutuklandı.
OHAL SANATÇILARI DA ES GEÇMEDİ
OHAL kültür sanat kurumlarını da es geçmedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde muhalif kimlikleriyle bilinen 6 oyuncu ve yönetmen açığa alınırken, 17 oyuncu, bir dramaturg, bir müzisyen ve bir koreografın işine son verildi. Aralarında Genco Erkal, levent Üzümcü, Barış Atay gibi oyuncularında bulunduğu birçok tiyatro grubunun oyunları yasaklandı.
OHAL iş dünyasını da etkiledi. ‘FETÖ/PDY’ soruşturmaları gerekçe gösterilerek 1020 şirket TMSF’ye devredildi.
HEYKEL DE GÖZALTINA ALINDI
OHAL’in dikkat çeken gözaltılarından biri de Ankara’da da Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı’nın 400 günü aşkın bir süredir etrafının çevrilmesidir. KHK ile ihraç edilenlerin, hak ihlallerine tepki gösterenlerin gösteri mekanı olan Yüksel Caddesi’ndeki heykel etrafındaki tüm etkinlikler yasaklanırken heykel de ablukaya alındı. Protestocular, heykelin etrafının bariyerlerle kapanarak ablukaya alınmasını gözaltı olarak değerlendirdi.
15 TEMMUZ’UN BİLANÇOSU
Artı Gerçek / Esra KOÇAK MAYDA