Tarihsel Adalet İçin Bellek Müzesi tarafından hazırlanan sergi şimdiye kadar 12 Eylül Darbesi “Karşı Devrimi” üzerine yapılmış en kapsamlı sergi olma niteliğini taşıyor.
Konsept ve küratörlüğünü Aylin Tekiner, Eylem Delikanlı ve Sevim Sancaktar yapıyor.
Serginin kapsamını, Tarihsel Adalet İçin Bellek Müzesi’nin dijital alandan taşıdığı koleksiyonlar ile arşivden parçalar ve içerikler oluşturuyor. Sergide, 1960-1991 arası döneme odaklanılıyor ve 12 Eylül’den doğrudan etkilenmiş öznelerin kolektif katkılarıyla kurgulanan sergi, Bellek Müzesi koleksiyonları ile etkileşim içinde kolektif veya bireysel olarak üretilmiş sanat eserlerini, yazar, gazeteci ve araştırmacıların çalışmalarını da bir araya getiriyor. İki katta yer almak üzere farklı odalarda çeşitli yöntemlerle hazırlanan sergide bizi hareketli video şeklinde bir tarih çizelgesi ve yanında Erdal Eren’in portresi karşılıyor. Hemen arkasında darbenin sorumluları bölümünde ‘askeri sorumlular’, ‘siyasi sorumlular’, ‘emniyet ve MİT görevlileri’ ve ‘direnen rütbeliler’ açıklamalarıyla birlikte yer alıyor.
Serginin ana çatısını müzenin dijital alandan fiziksel alana taşıdığı koleksiyonlar ile arşiv malzemesinden parçalar ve içerikler oluşturuyor. 1960-1991 arası döneme odaklanan ve 12 Eylül’den doğrudan etkilenmiş öznelerin kolektif katkılarıyla kurgulanan sergi, Bellek Müzesi koleksiyonları ile etkileşim içinde kolektif veya bireysel olarak üretilmiş sanat eserlerini; yazar, gazeteci ve araştırmacıların çalışmalarını da bir araya getiriyor.
“Sansürlenen veya yok edilen olay/olguların yeniden tartışılması”
120 ses ve video kaydında yer alan tanıklıklardan oluşan sözlü tarih koleksiyonundaki anlatılar, ihlaller için birincil veri sağlayarak ve devletin bir karşı-bellek inşa ederek tarihsel adalet mücadelesinde etkili bir araç işlevi görüyor. Bu şekilde resmi anlatının çarpıttığı, yeniden inşa ettiği, sansürlediği veya yok ettiği olay veya olguların yeniden tartışılması olanaklı hale geliyor. Sözlü Tarihçi Eylem Delikanlı’nın “Tanığa Tanıklık Etmek” bölümünde, anlatıların tamamına dair bir ön bilgi olmadan farklı temaların akışkan bir şekilde bir araya getirilmesiyle karşımıza çıkıyor. Gözaltına alınan 650 bin kişi içerisinden 5 bin ismin, 400 mekanın, 45 işkence türünün ve bu ihlallerden sorumlu tutulan 500’den fazla ismin birincil kaynaklar yoluyla teyit edildiği Türkiye’nin bu ilk işkence haritası koleksiyonlar eklenen her yeni veri ışığında ve müzenin metodolojisi çerçevesinde sürekli güncelleniyor. Bu haritada mekan türleri, ihlal türleri, ihlal yöntemleri ve ihlale uğrayanlar arama motorlarında incelenebiliyor.
Bellek nesneleri koleksiyonu
‘Bellek Nesneleri Koleksiyonu’nda fotoğraflar, mektuplar, kartpostallar, yazılı notlar, çizimler ve resimler, çeşitli objeler ve efemeralar zaman, mekan, hatıra ve bıraktığı ize dair pek çok öznel niteliğiyle darbenin öncesi ve sonrasını içerecek şekilde bütünlüklü bir sürece ışık tutuyor. 35 ayrı bağışçıdan (kişi veya kurum) 40 bin adet bellek nesnesi toplanarak hazırlanan koleksiyon; bir yandan askeri rejimin izini sürerken diğer yandan örgütlenmenin ve dayanışmanın önemini vurguluyor.
Sergi, 8 Kasım’a kadar Tütün Deposu’nda görülebilir.