İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ndeki 115 hamile çocuğun kayıtlarının gizlenmesi ve istismarı ortaya çıkaran İclal N. hastaneye yılda 450-500 civarında hamile çocuğun getirildiğini belirterek olayı ortaya çıkarırken dışlandığını anlattı.
İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 115 hamile çocuk ile ilgili kayıtların polise bildirilmediğini ortaya çıkaran hastanede soysal hizmet uzmanı olarak çalışan İclal N. Hürriyet’ten Dinçer Gökçe’ye konuştu.
Aynı hastanede Haziran 2012’den beri görev yaptığını söyleyen İclal N. olayın önce, hastaneye gelen ve hamile olduğu anlaşılan 17 yaşındaki bir çocuğun raporu ve emniyete yapılması gereken bildirim yazısının olmaması ile ortaya çıktığını söyledi. O gün kendisinin yerine nöbetçi olan N. D.’den gerekli evrakları istediğini ancak kendisine verilmediğini söyleyen İclal N. bu durumu tutanak altına aldıklarını ve hastane yönetimine bildirdiğini aktardı.
“TUTANAKLA İLGİLİ İŞLEM YAPILMADI”
5 ay 9 günlük süreçte hastaneye gelen 18 yaşın altındaki hamile çocuk sayısının 250 civarında olduğunu söyleyen N. bu çocuklardan 115’i için emniyete bildirimin yapılmadığını tespit ettiğini aktardı.
İclal N. hastanede yaşadığı süreci şöyle anlattı:
Diğer çocuklar için bildirim yapılmış. 115 çocuk ile ilgili emniyet birimine bildirim yapılmadığı gibi hastane polisinin protokol defterinde de kayıtları yok. Yaptığım tespiti tutanak altına alarak başhekim yardımcısı A. A.’ya bildirdim. Tutanağın tarihi 12 Haziran 2017. Ancak bu tutanak ile ilgili bir işlem yapılmadı. En son, dilekçe ile başvuruda bulundum. 15 gün içinde dilekçeye yanıt verilmesi gerekirken yine yanıt gelmedi. 29 Eylül günü başhekim yardımcısı A.A.’nın odasına giderek sözlü olarak da dilekçenin akıbetini sordum. Bu görüşmeden 3 gün sonra görev yerim değişti. Hastane binasının dışında Sefaköy’de bulunan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde görevlendirildim. Bu birime görevlendirildikten sonra avukatımla da konuşarak konuyu savcılığa bildirmeye karar verdim. Elimdeki listeler, tutanakları diğer evraklarla birlikte savcılığa başvurduk. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ihbar dilekçemden sonra, 3 Ekim günü ifademi de aldı.”
“115 ÇOCUK İLE İLGİLİ ÇALMADIĞIM KAPI KALMADI, DIŞLANAN BEN OLDUM”
İclal N. çalıştığı alan itibari ile cinsel istismar mağduru çok sayıda çocuk ile görüştüğünü anlatarak şunları söyledi:
Hayatım boyunca unutamayacağım bir çocuk var. Yaşı 16’ydı. Tecavüze uğramıştı. Ailesi hastaneye getirdi. Esasında kürtaj yaptırmak istemişler ama çok geç kalınmış. Doğumhaneye indirilince benim de haberim oldu ve doğumhaneye indim. Burada 5-6 kadın daha bulunuyordu. Bu çocuk da doğum için buraya getirilmiş. Ben oraya gittiğimde, doğum sancısı çeken kadınların çoğu çığlık çığlığaydı. Ben 32 yaşındayım bu yaşımda ben bile öyle ortamda korkarım. O çocuğun yanına gittim. Kadınların çığlıkları nedeni ile çok korkmuş ve ağlıyordu. O çocuğun o ağlayışları hâlâ kulaklarımda. 4 yıl önce yaşadığım bu olay bende büyük bir etki yaratmış durumda. Bugün bu 115 çocuk ile ilgili derdimi anlatmak için çalmadığım kapı kalmadı hastane içinde. Üstelik dışlanan ben oldum. Ancak ne olursa olsun o çocuklar için bir şeyler yapmam gerektiğini biliyorum.